Zeytinlik kıyımı yargıya taşındı!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Zeytinlikleri enerji amaçlı madenciliğe açan yönetmelik değişikliğinin iptali için Türkiye Ormancılar Derneği tarafından Danıştay’da dava açıldı…

Zeytinlikleri enerji amaçlı madenciliğe açan yönetmelik değişikliği yargıya taşındı. Türkiye Ormancılar Derneği (TOD), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan ve 1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali için Danıştay’da dava açtı. Kamuoyunda tepki çeken yönetmelik değişikliğinin ilgili kanun ve Anayasa’ya aykırı olduğu savunulan dava dilekçesinde, düzenlemenin toplumun çıkarları ve kamu yararına da ters olduğu belirtilerek iptal edilmesi talep edildi.

Maden Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle son yıllarda önemli kazanımlar elde edilen ülke zeytinciliği için büyük bir yıkımın önü açıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan düzenleme ile zeytinlik alanlarda daha önce izin verilmeyen enerji ve buna bağlı madencilik faaliyetlerinin yapılabilmesinin önü açıldı.

ZEYTİN KIYIMININ ÖNÜNÜ AÇAN DÜZENLEMENİN İPTALİ İÇİN DAVA

Zeytin üreticileri başta olmak üzere kamuoyunda tepkiyle karşılanan yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay’da dava açıldı. Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) tarafından açılan iptal davası dilekçesinde, yönetmelik değişikliğinin ana konusunun madencilik değil, zeytinlikleri ilgilendiren bir durum olduğuna işaret edilerek, “Doğrudan zeytin konusunda çıkartılan 1939 tarihli 3573 sayılı ana kanun olan Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ve bu kanunda yapılan değişikliklerle oluşmuş yasal platformda,  çıkartılmak istenen benzer yönetmelikler Yargı denetimine takıldığı için bu kez Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı üzerinden Maden Yönetmeliğine bir madde eklenmek suretiyle yasal engel aşılmak istenmektedir” ifadelerine yer verildi.

ZEYTİNLİKLERİ KORUMA DEVLETİN GÖREVİ

Yönetmelik değişikliğinin 3573 sayılı zeytincilik kanununun amaç ve ruhuna temelden karşı olduğuna dikkat çekilen dava dilekçesinde, düzenlemenin ilgili kanunun 3, 14, 17 ve 20. Maddelerine aykırı aykırı olduğu vurgulanarak şöyle denildi: “3573 sayılı kanunun 17.maddesi aynen  ‘Devlet; zeytinciliğin ıslahı, yem zeytin dikim alanlarının tespiti, zeytin dikim ve yetiştirilmesinin teşviki ile verimin artırılması, hastalık ve zararlılarla mücadele ile ürün elde etmekte masrafları azaltıcı araç ve gereçlerin imal ve ithalinde gerekli kolaylıkları sağlar şeklindedir.

ZEYTİNLİKLERİN YAKININDA TOZ ÇIKARAN TESİS YAPILAMAZ

Aynı yasanın 20. Maddesinde de zeytin alanlarının maden ocaklarından korunması düzenlenerek aynen ‘Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez… Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının iznine bağlıdır’ şeklindedir.

 
‘İZİNSİZ ZEYTİN AĞACI SÖKENLER AĞAÇ BAŞINA CEZALANDIRILIR’

Yasanın 20. maddesi devamında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izni olsa dahi, Kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez… İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına… Cezalandırılır’ şeklinde kesin yasaklar vardır. Belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması hâlinde dahi altyapı ve sosyal tesisler dâhil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının yüzde 10’unu geçemez. Bu sahalarda bile  zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabi kılınmıştır.

‘ZEYTİNLİKLER MİRAS YOLUYLA DAHİ BÖLÜNEMEZ’

Yasanın 3.maddesinde zeytinlik alanlar yerel koşullar dikkate alınmak suretiyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenecek esaslara göre en az 25 dönümlük parseller halinde parsellenir… Bu yolla verilen taşınmazlar hiç bir şekilde veriliş amacı dışında kullanılamaz. Bu taşınmazlar; miras dahil hiç bir şekilde bölünemez, veriliş tarihindeki yüzölçümü hiç bir şekilde küçültülemez, şeklinde kesin düzenlemeler vardır.

MADEN KANUNUYLA İLGİSİ YOK, YASAYI DOLANMAK İSTİYORLAR

Yasanın 14.maddesine göre  Zeytinliklere her çeşit hayvan sokulması, yerleşim sahaları hariç, zeytin sahalarına en az bir kilometre yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması yasaktır. Ancak çift sürme ve nakliyatta kullanılan hayvanlara ağızlık takılması şartıyla müsaade edilir. Şeklinde koruma ve düzenlemeler vardır. Böylesi kesin yasak ve düzenlemeleri geçemeyeceğini anlayan ve bilen davalı Yönetim, sanki zeytincilikle ilgili bir düzenleme yapmıyor da sadece maden yönetmeliğine bir madde ekliyormuş gibi aldatıcı bir yöntemle yasaların ardına dolanarak düzenlemeler yapmak istemektedir. Oysaki bu düzenlemenin maden kanunu ile bir ilintisi yoktur.”

‘ZEYTİN SAHASININ TAŞINMASI AKIL VE BİLİM DIŞI’

Değiştirilen yönetmeliktezeytinlik alanlarla ilgili “sahanın başka alanlara taşınması” gibi bilim dışı, akıl ve mantıkla izah edilemeyecek, ekosistemin ne olduğunu bilmeyen  düzenlemeler içerdiği görüşüne yer verilen dava dilekçesinde, ayrıca şu ifadeler yer verildi: “Ağaçların taşınması ekolojik ortamın taşınması anlamına gelmez. Ekosistem taşınamaz. Ayrıca ağaçların taşınması ağaç türüne ve yaşına göre değişiklik gösterip her zaman ve her koşulda fiziki olarak taşınması mümkün değildir. Zeytinlik, olduğu ortamda zeytinliktir. Sahadaki maden faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından, sahanın rehabilite edileceği ve eski haline getirileceği, sahanın rehabilite edilmesi Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun bir şekilde gerçekleştirileceği, şeklindeki düzenlemeler aldatıcı ve hayalci düzenlemelerdir.

ORMAN ALANLARINDAKİ MADENCİLİK TAHRİBATI ÖRNEĞİ

Zeytinliği imha ettikten sonra yapılacak maden işletmesi sonucu ortaya çıkacak tabloyu Türkiye’nin her yerinde görmek mümkündür. İlim ve fennen bu yerin eski hale gelmesi gibi bir durum söz konusu olamayacağı gibi bu yerin ıslah edilmesini de zaten madenciden alacağı bir taahhütnameye bağlamış olmaktadır. Bu şart, kamuoyunu aldatmak dışında hiçbir işe yaramayacak ve yaptırımı da bulunmayan bir şarttır. Bugüne kadar orman alanlarında binlerce maden ocağı işletilmiş ve hiçbirinde, bırakın başarıya ulaşmasını, uygulamaya bile geçilmiş bir rehabilitasyon projesi yoktur. Zaten açık maden işletmesinden artakalmış kayalıklarda ağaç yetişmesi mümkün değildir. Zeytin ağacı kültürel bir mirastır. Yitirilen Doğa ve Çevre değerlerine 300-400 yılda bile kavuşmak mümkün değildir. Kaybolan ve geri dönmeyen ekosistem ise insanların ve tüm canlıların hayatıdır, geleceğidir. Bu düzenlemeler ‘Zihni Sinir Projesi’ olarak nitelendirebileceğimiz düzenlemelerdir.

YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ ÇEVREYLE İLGİLİ TÜM YASALARA AYKIRI

Maden Yönetmeliğinde yapılan bu değişiklik, her şeyden önce halen yürürlükteki Anayasamıza ve çevre ile ilintili tüm yasalara ve özellikle de yukarıda değindiğimiz gibi Zeytincilik Yasasına aykırıdır. Toplumun çıkarlarına ters olup kamu yararına da değildir. O nedenle Enerji ve tabii Kaynaklar Bakanlığının 01 Mart 2022 tarihli 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin öncelikle yürürlüğün durdurulmasını ve bir duruşma günü tayini ile bilahare iptalini talep ediyoruz.”

İPTALİ İSTENEN DÜZENLEME NELERİ İÇERİYOR?

İptali talep edilen Maden Yönetmeliği’ndeki yapılan değişiklikle ilgili yönetmeliğin 115. Maddesine şu düzenlemeler eklenmişti: “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir. Zeytin sahasının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilmesi için madencilik faaliyeti yürütecek kişinin madencilik faaliyetleri bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini ve Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesis edeceğini taahhüt etmesi zorunludur. Bu fıkra kapsamında zeytin sahasının taşınmasına ilişkin tüm masraflardan ve zeytin sahasının taşınmasından kaynaklanan tüm taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumludur. Bu fıkra kapsamında zeytin sahasının taşınmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça, zeytin bahçesi tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir.”

2589900cookie-checkZeytinlik kıyımı yargıya taşındı!
Önceki haberKremlin’den Polonya uçaklarına ilişkin açıklama
Sonraki haberABD, İngiltere ve AB, Rus petrol ürünlerine yasak ve sınırlamalar getirdi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.