Seçim gününden bahsediliyordu..
Yazlıkta ma aile oturmuşuz terasta..
Ananem bir kenarda her zamanki gibi örgü örüyor..Kimsesiz çocuklar için..Sırf kendi örmüyor köy kadınlarını da dürtmüş, onları da motive etmiş..Sonra hepsini ihtiyacı olan bir okula ya da ailelere postalıyorlar..
Seçim günü deyince herkeste bir gülüşme oldu..
-Noldu dedim merakla..
Anlatmaya basladılar..
Sabah herkes uyanmış mahmur mahmur hazırlanıyor..
Ama şevkle; ülkenin kaderinde benim de payım olsun duygusuyla
hareket ediliyor..
Teyzem ananemin odasına bir girmis, manzara ilginç:
Ananem iki dirhem bir çekirdek giyinmiş..en güzel lacivert elbisesini..
ona çok uygun bir başörtüsü..
Elinde iki pardesü..
-Ah iyiki geldin kızım hangisi bu elbiseye uyar sence??
Teyzem bakıyor boş boş..
-Nereye anne hayrola?
-E kızım oy kullanmaya..
-İyi tamam da niye böyle giyindin kuşandın..
-Ya napıcaktım…
Ananem odasından çıkıp 70 lik damadı babamı ve 60 yaşındaki diğer damadını gördüğünde küplere biniyor..
Babamın üzerinde bir bermuda üstünde bir polo tişort ayağında yazlık terlik..
Orası yazlık yer..Eniştemin de kıyafeti farklı değil..
Aananem babama dönüp:
-Oğlum sen giyinmeyecek misin? hadi geç kalıyoruz..
-Ben hazırım anne..
-Ne demek o? Böyle mi geleceksin..Olur mu hiç..
Oy kullanmaya gidiyorsun dogru dürüst birşeyler giysene üzerine..
Ne bu böyle “zibidi” gibi….!!!
Herkes yazlık kıyafetlerle arabaya doğru yola çıkınca ananemin suratı asılmış elbet…
Ananem sözü aldı sonra, bana dönerek:
-Kızım bizim zamanımızda deden en iyi takım elbisesini giyerdi..
Bunlar ne böyle, altında bir şort, “zibidi” gibi gittiler oy sandığına..
Gülmemi zor tutuyordum..Ama saygı da duyuyordum..
Degişen değerler mi bunlar, isim koyamadım..
Ananem o seçim günü tüm günü asık suratla geçirmiş..
Babam ise hekese dert yanmış:
-Bana “zibidi” dedi yaa..
Ananem okuma yazma bilmez..
Son zamanlarda diz agrılarından dolayı az yürümeye calışıyor..
Ama oy sandığına gitmek BÜYÜK GÖREV ONUN ĪÇĪN HALA…
BU DA SANIRIM BANA VE HERKESE GÜZEL BĪR ÖRNEK…
