BM’nin Kıbrıs sorunundaki rolünün ”iyi niyet misyonu” çerçevesinde olduğunu ve hakemlik yapmadığını ifade eden Talat, hakemlik için iki tarafın yetki vermesi gerektiğini ve Annan planı için verilen yetkinin sona erdiğini söyledi.
”BM’nin hakemlikten çekildiği” yönündeki haberleri değerlendiren Talat, ”Gazeteciler bilmelidir ki, hakemlik iki tarafın anlaşmasıyla olan bir şeydir” dedi. Talat, BM’nin bugüne kadar hakem olmadığını, sadece Annan planında iki tarafın yetki vermesi üzerine hakemlik yaptığını kaydetti.
Yetki verilmemesi halinde BM’nin hakem olamayacağını ifade eden Talat, BM’nin Kıbrıs sorunuyla ”iyi niyet misyonu” çerçevesinde ilgilendiğini, BM Genel Sekreteri’nin de uluslararası toplum lideri olarak iki tarafı birbirine yakınlaştırmaya ve Kıbrıs sorununu çözmeye çalıştığını söyledi.
Önce tarafların bir araya gelmesi, daha sonra hangi zeminde görüşmelerin olacağına karar verilmesi gerektiğini belirten Talat şöyle konuştu:
”Benim üzerinde durduğum Annan planıdır. Annan planı zemininde görüşmelerin başlaması gerekir. Mevcut olan plan sadece odur. O plan görüşülürken de zaman limiti olmaz, hakemliğin hiçbir çeşidi hiçbir safhada olmazsa o zaman anlaşılmayan konular ne olacak? Zaman limiti yoksa ve anlaşılmayan konular ertelenirse, sonsuza kadar ertelenecek. Yani Kıbrıs sorunu sonsuza kadar çözülmeyecek. O nedenle, bana göre bütün bu hazırlıklar yapılıp süreç başladıktan sonra, mutlaka bir noktada hem zaman limitine, hem de hakemliğe ihtiyaç var. Göreceksiniz, Kıbrıs sorunu gün gele çözülecekse, ne zaman çözülürse çözülsün, hakemlik veya ona benzer bir rol mutlaka gündeme gelecek. Aksi takdirde mümkün değil. Duruşlar çok farklı.”
