Erkmen, işlerinde müze ve galerilerin iç mekanı, binası ya da genelde mimarisine yönelik yerleştirmeler üretir. Bir anlamda, sergi açtığı mekanlar Erkmen’in işlerini belirlerken, Erkmen’de yerleştirmeleriyle bu mekanları geçici olarak bir dönüşüme uğratır. Bu geçicilik onun vurgulamak istediği noktalardan biridir. Boş bir mekanı alarak, bu mekanın mimarisini, çevresini, atmosferini minimalist bir gramerle değiştirir, yeniden yorumlar.
Ancak, dönüştürmeye çalıştığı müze ve galerilerin temsil ettiği kurumlara karşı alınmış bir konum yoktur Erkmen’in işlerinde. O, daha çok mekanı sorgular. Hem gerçek anlamda, hem de mecazi anlamda. Mekanın nötr halinin bir mitos olmasının altını çizerken, mekan içinde yapılan değişikliklerin de, yani mekanların, mekana-özgü enstalasyonlar yoluyla dönüşüme uğramalarının sanatsal yorumuna dikkat çekmek ister.
İlk defa İngiltere’de bir sergi açan Erkmen, Birmingham’daki İkon Galeri’deki “Tavanın altında” adlı sergisinde, galerinin ikinci katında, binlerce silikon kordondan ikinci bir tavan üreterek mekanın iç dinamiğini, algılamasını değiştirmiştir.