Birleşik Krallıklar’da aile kurumunun yıkıldığı, insanların borç ve yoksulluk içinde kıvrandığını söyleyen Durham, Winchester, Hulme, Manchester ve Carlisle piskoposları, bu durumdan iktidardaki İşçi Partisi’ni sorumlu tuttu. Manchester piskoposu Nigel McCulloch, İşçi Partisi’nin “aklını parayla bozdu”ğunu ve “ahlaki olarak çürümüş” olduğunu ileri sürdü.
Durham piskoposu Tom Wright ise, iktidardaki hükümetin sözlerini tutmadığını, son 13 yılda, zenginin daha zengin, fakirin ise daha fakir olduğunu dile getirerek, “Büyük banka veya şirketler iflas ettiği zaman kurtarılıyor, fakat işlerini ve birikmiş paralarını kaybeden sıradan insanları kurtarmak için hiç bir şey yapılmıyor” dedi.
Geçtiğimiz hafta da başpiskopos Dr. Rowan Williams, Gordon Brown hükümetinin ekonomik krize karşı izlediği politikaları 1930’lardaki Nazi Almanyasıyla karşılaştırmıştı. Gordon Brown hükümetinin uyguladığı politikaların, aynen o yıllarda Almanyada olduğu gibi, sıradan insanları düşünmeden yürürlüğe konulduğunu ileri süren Başpiskopos, sadece bazı grupların çıkar ve değerlerinin korunmaya çalışıldığını, diğer insanların sorunlarının görmemezlikten gelindiğini belirtmiş, Başbakan Brown’un krizden çıkılması için harcamaları teşvik eden politikasını ise şöyle değerlendirmişti: “Bu beni endişelendiriyor, çünkü bana, eski uyuşturucu müptelasının yine uyuşturucuya geri dönmesi gibi geliyor.”
Williams, geçen Eylül ayında, bankaların birer birer batmaya başlaması üzerine de, Marx’ın kapitalizm tehlikelidir uyarısının doğru çıktığını söylemişti.
