Kurucular arasındaAlkan Çağlar ve birkaç Türk arkadaşı ile ‘The Cypriot’ yani ‘Kıbrıs’lı’ isimli romanı ile isim yapan Rum Andreas Koumi ve birkaç başka Rum. Evet Bay Koumi’nin bir de köşe yazısı vardır Toplum Postası’nda. İnanın bu yazıyı en az beş kere okudum ve ders alabileceğim gayri politik fikirler aradım. Bir kere Mr. Koumi yazısında “son 33 yıl kuşatma altında olan ülke” ifadesini kullanmakla ‘Rum Ağzı’ propagandasının esas argümanını tekrarlamaktadır ki C4C’ nin kimin yararına işleyeceği, eğer işlerlilik kazanırsa, ve bizim kurucu efradın da kime ‘Hamur’ olacağı meydana çıkmaktadır.
“Kıbrıslılar Kıbrıs İçin” ne demektir Allah aşkına? Rum Kıbrıslılar ile Türk Kıbrıslılar hangi konuda anlaşacak ki omuz omuza dışta veya içteki Kıbrıslı herkesin refahına çalışacaktır? Daha çocukluk çağında Kilse ve Okulunda Türk’ün “Köpek” olduğunu ve “En iyi Türk ölü Türk’tür” sloganı ile nefrete boğulan insanları nasıl zorlarsınız size dost olmasını?
Ortodoks dünyasının Türk’e bakış açısını örneklerle belirleyelim:
Bulgaristan: ‘Türk yoktur, Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçen topluluk vardır’ demişlerdir.
Yunanistan: ‘Türk yoktur Müslüman vardır’ dediler.
Kıbrıs’lı yazar ve C4C’nin kurucusu Bay Koumi kitabında hemen hemen ayni şeyi söylemekte.
Bir Bulgar Türk kızı: İsmi Merlin Hasan ama zamanında Türk’e tahammül etmeyen Ortodoks Bulgar yönetimi bu kızımızın ismini Maya Balkanska yaptı.
Kıbrıs’ta ‘Türk Kahvesi’ ‘Greek Coffee’, Türk lokumu ‘Yereskibu Lokumi’, Yoğurt ise ‘Greek Yoğurt’ oldu. Daha Türk’ü hatırlatan nelere ‘Greek’ ön ismini takarak sahiplendiler, yaşadıkça görüyoruz.
Türk’e tahammülleri yok heriflerin. ‘Kıbrıslılık’ sıfatına sarılmalarının amacı da Türk söylemini ortadan kaldırmak içindir. Bizim ahmaklar da yardımcı oluyor girişimleri ile!
Ama gelin spekülatif davranalım. Diyelim ki bir “Kıbrıslılık” anlayışı kabul görecek ve eşit haklar Ada’nın tüm nüfusuna uygulanacak… Bu kavram içinde Ada’nın Kuzey Kıbrıslısı üzerindeki ambargolar kalkacak…Ve beyinlere Seçme ve seçilme eşitliği yerleştirilecek. Seçimlerde adayların ırk ve dini gözetilmeden adı Ali olan kişiyi Andrealar Cumhurbaşkanlığına seçecek… İsmi Ahmet olan Kıbrıslı da Christo’dan mal satın alacak ve Tapu ona koçan verecek… Münhallara müracaat edecek olan Kıbrıslı Mehmet Kıbrıslı Yanni kadar istihdam hakkına sahip olacak… ve saire ve saire.
İnanıyor mu bizim C4C’ler bu fikirlere? Martaval kardeşim hepsi martaval…!
Bakın size 1963 öncesi yer alan bir hadiseyi anlatayım. Halamın oğlu Bayram Limasol’da Bay İrakli’den Pissuri merasında bin dönümlük bir mal satın alır. Üç yıl içinde bu malı dozerlerle düzleştirerek bağ eker. Bu arada tüccar İrakli’ye de borcunu ödeyerek koçan talep eder. İrakli bizim yeğeni alarak Tapuya gider ve oradaki memura (Rum) malın tapusunun Bayram Enver üzerine geçirilmesini ve koçan verilmesini talep eder.
İrakli Rum cemaatı arasında saygıdeğer birisi, zengin ve hükümet yanında hatırlı. Ama hiçbir evsaf muteber değildir Tapu memurunun üzerinde.
Tapu memuru sorar; ‘Bu köpek Türk’e koçan çevirmemi mı istiyorsun?’
İrakli; ‘Ayıp yahu’
Tapu Memuru; ‘Ha bir de ayıp ha? Sen ölümü hak etmişsin’
İrakli korkar ve bir başka zaman yine denemek için alır Bayram yeğeni ve Tapu Dairesinden uzaklaşır. Uzaklaşır ama aradan seneler geçer ve 1974 savaşı başlar. Neticede Türkler Güneyden Kuzeye taşınır. Bu arada İrakli ölür ve mirası oğluna kalır. Oğlu da her şeyi satarak Yunanistan’a yerleşir. Ara ve bul bulabilirsen!
Şimdi Alkan Çağlar kardeşimize bir önerim vardır. Şu ‘Turkish Coffee’yi ‘Greek Coffee’ yapan Türk’e tahammülsüz zihniyeti değiştirmek için refiklerinle münazaraya geç, meramını anlatabilir ve yüzlerce yıl Kıbrıs’ta bilinen kahveyi hakiki ismine kavuşturmayı başarırsan, C4C’ye ben de üye olacağım.
