EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dövizdeki yükselişe karşı açıkladığı “tedbirlere” dair “Yapılması gereken servet sahiplerinin vergilendirilmesidir” dedi.
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kabine toplantısı sonrası dövizdeki yükselişe karşı açıkladığı “tedbirlere” tepki gösterdi.
Twitter hesabından açıklama yapan Akdeniz, servet sahiplerine verilen garantilerin milyonlarca yurttaşın ödediği vergilerden karşılanacağını belirterek “Milyonlarca insan bu tefeciler için çalışacak” dedi.
Yapılması gerekenin milyonlarca insanın servet sahiplerine “vergi” vermesi değil, servet sahiplerinin vergilendirilmesi olduğunu söyleyen Akdeniz, “Sessiz kalma! Bu berbat gidişatı durduracak olan senin, yani emekçilerin, birleşerek büyüyen mücadelesi olacaktır” çağrısında bulundu.
Akdeniz’in açıklaması şöyle:
“Milyonlar yüksek enflasyon altında ezilirken, ücretleri senede sadece 1 kere artırılırken, patronların servetine ‘otomatik zam’ yapıldı.
Servet sahiplerine bu kez de kur farkı nedeniyle ‘hazine garantisi’ verildi! Milyonlar yüksek enflasyon altında ezilirken, ücretleri senede sadece 1 kere artırılırken, patronların servetine ‘otomatik zam’ yapıldı.
Türkiye’de yaklaşık 2 trilyon liralık mevduat var. Kur yüzde 50 artarsa, paradan para kazananlar sadece Erdoğan hükümetinin bu kararıyla 1 trilyon lira kazanacak. “Nas ortada” diyen Erdoğan’a sormak lazım; bu faiz değil de nedir?
Servet sahiplerine verilen garantiler nereden karşılanacak? Tabi ki milyonlarca yurttaşın ödediği vergilerden. Eğitim bütçesi 146 milyar lira iken, sağlık bütçesi 116 milyar lira. Milyonlarca insan bu tefeciler için çalışacak, kat kat fazlasını bu bir avuç insana ödeyecek.
Erdoğan’ın 20 yılda ülkeyi getirdiği nokta yüksek faiz, yüksek enflasyon ve yüksek işsizliktir. Yapılması gereken milyonlarca insanın servet sahiplerine ‘vergi’ vermesi değil, servet sahiplerinin vergilendirilmesidir.
Biz patronlara değil işçilere ve emekçilere sesleniyoruz. Sessiz kalma! Bu berbat gidişatı durduracak olan senin, yani emekçilerin, birleşerek büyüyen mücadelesi olacaktır.” EVRENSEL
