Kuzey Kıbrıs her zaman olduğu gibi sadece ve sadece kendi kendisiyle meşgulken dünyada kıyamet kopmakta.
Almanya'nın Maliye Bakanı sosyal demokrat Peer Steinbrück'ü Aşağı Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı iken yakından tanıma olanağı bulmuştum. Neo naziler tarafından Genç Ailesi'nin üyeleri yakılarak katledildikten sonra her yıl bir kez Solingen'de Genç Ailesi'nin evinde biraraya gelmemizin dışında seçim kampanyaları nedeniyle de bir çok defa birlikte olduk. Steinbrück öyle kolay, kolay çıkıp ABD gibi bir dev ile ilgili olarak kızgın demeçler verecek biri değildir. Üstelik SPD'nin en ayağı yere basan kanadından bir politikacı olarak ABD karşıtı da değildir kesinlikle. Ancak o bile ABD'deki kriz ve ABD'nin almakta olduğu önlemler konusunda artık yüksek sesle düşünür olduysa bilin ki "bıçak kemiğe dayanmış" demektir!
"Mali yapı dünya çağında değişecek ve hiç bir şey eskisi gibi olmayacak" diyerek durumun ne derece vahim olduğunu belirten Alman Maliye Bakanı ABD'nin uygulamaya hazırlandığı acil yardım planının Alman bankalarıının aleyhine olduğunu iddia ediyor. Steinbrück'e göre Alman kuruluşları zarar ederken Amerikan hükümetinin desteğiyle ABD şirketleri krizden daha güçlenmiş olarak çıkacaklar!
İlk önlem olarak AB'nin rekabeti engeller diye "tabu" olarak gördüğü bir uygulama Almanya tarafından planlanmaya başlamış durumda. Alman Hükümeti de kendi banka ve şirketlerini desteklemek niyetinde. Aslında AB açısından tam bir fiyasko bu durum. AB halen bu alanlarda bir işe yaramadığından İngiltere ve Fransa'da ulusal programlarla krizin vereceği zararları asgariye indirmeye çalışmaktalar.
Bu arada ekonomik kriz konusunda tüm babalığı "iskele babalığından" öteye gitmeyen AB, ABD ile başka bir kavgaya girmiş durumda. Aralarında Alman yeşil Daniel Cohn-Bendit gibi kamera gördüğü vakit konuşmadan duramayan yeşil Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin de olduğu bir grup İrlanda Referandumu'nda "Hayır" kararının arkasında bir "CIA Komplosu'nun" olduğunu iddia etmeye başladılar. Bu iddiaya göre "CIA" işini gücünü bıraktı "nasıl olurda AB'yi zayıf düşürürüm?" diye uğraşmakta. Aslında söylenenler eğer doğruysa "CIA" başkanının istifa etmesi gerekir. Çünkü bir de bu iş için para harcıyorsa müsriflik yapıyor demektir. AB zaten "hiç bir zaman güçlenmemek" için elinden geleni yapmakta. Sadece İngiltere'nin "AB'nin zayıf kalması" için verdiği çabalar bence yeterlidir. "CIA" gibi dünyanın başka yerlerini "karıştırmakla" yükümlü bir "kuruluşun" AB nedeniyle "başka yerlerdeki işlerini" aksatmasına kesinlikle gerek yok! Ancak Daniel Cohn – Bendit sanırım bu dediğime inanmak istemez. Çünkü onun da genelde "ben çok önemliyim" diyebilmesi için "kendi projesi olarak gördüğü örneğin AB Projesi"nin" düşmanları olması gerekir. Bu açıdan sadece "CIA" değil "KGB'nin de" AB'ye karşı komplolar yapmakta olduğu teorisinin yayılması tartışmayı daha ilginç ve "ateşli" hale getirebilir. Bu da akşamları katılabilinecek canlı tv program sayısının artması anlamına gelir ki "hoş geldi, sefa geldi!"
Almanya'nın ABD'nin kendisine "delikanlı gibi davranmadığı" için bozuk olduğu ve bazı AP parlamenterlerinin ve asıl iş güçlerini yapmayıp da Brüksel'de hep arkalarına bakıp "acaba CIA tarafından takip mi ediliyorum?" diye açıklamalar yapan bazı AB bürokratlarının sanırım içlerinden "keşke, keşke" diye iç geçirdikleri bu Ramazan Bayramı günleri sırasında ben de dünkü yazımda siz sevgili okurlarımın bayramınızı kutlamayı "unuttum".
"Bayramınız kutlu olsun" derken hemen kimseye söylememeniz şartıyla fısıldıyorum "Takip ediliyoruz galiba! Bayramınızı kutlamamı unutmamın ardında bir CIA Komplosu olduğundan eminim! Bu nedenle ben de ABD'ye gıcığım. Benim gibi delikanlıya yapılır mı bu!"
