ALMANYA´DAN AB nereye koşuyor?

AB ve İrlanda´yı tanımayanlar doğal olarak hayal kırıklığına uğradılar. Oysa İrlanda halkının tavrı hiç kimseyi şaşırtmamalıydı! Güney Kıbrıs´taki Rumlar nasıl ´tüm

AB´yi kandırarak´ üye olduktan sonra bu konumu Kuzey Kıbrıs´a yani Kıbrıslı Türkler´e karşı bir ´avantaj´ olarak istismar ediyorlarsa İrlandalılar da ´AB

Pastası´ndan´ bence son yıllarda ´hak etmeden kopardıkları´ koca parçayı paylaşmak niyetinde değiller. Kimse İrlandalılara kızmasın! Almanlar ya da İngilizler de Lizbon Anlaşması´na yönelik bir referandum olanağına sahip olabilseydiler cevapları ´Hayır´ olurdu. Çünkü AB başkenti Brüksel´de AB sokaklarındaki vatandaşlardan uzak ve onların sorunlarını ya da kaygılarını bilmeksizin kararlar alan AB yöneticileri ve memurları lütfedip de sokaktaki insanı bilgilendirmedikçe yani AB daha demokratik bir hale gelmedikçe referandumlar da halk hep ´Hayır´ diyecektir.

AB üyesi ülkelerin vatandaşları onlardan alınan vergiler ile AB üyesi ülkelerde düşünülmeyecek derecede yüksek maaşlar alan Brükselli yönetici ve memurlara güvenmiyorlar! ´Brüksel isimli uydudan´ dünyadaki yaşama uzak bir şekilde tüm AB ülkelerindeki insanların yaşamlarına yönelik kararlar verenler artık sokaktaki vatandaşın ´uyandığını´ görseler iyi olacak. Brüksel´de alınan kararlar şeffaf olmadıkça ve halka anlatılmadıkça yani sokaktaki insan kazanılmadıkça Lizbon Anlaşması gibi aslen gerçekten mükemmel bir anlaşma da hayata geçirilemeyecek. Brüksel´deki memurlar Ağustos ayında nasıl bir süper tatil yapacaklarına ayırdıkları zamanı AB kamuoyunu nasıl bilgilendireceklerine ayırsalar ve çoğu kez gereksiz alanlara ayrılan meblağları ´birilerinin köşeyi dönmediği´ gerçekten amacına uygun kampanyalara harcasalar belki de İrlanda´da olduğu gibi AB karşıtları bu denli başarılı olamazlardı.

Aynı bundan önce Nizza Anlaşması´nda olduğu gibi bu kez de Lizbon Anlaşması İrlanda´da ret edildi. Avrupa Anayasa´sı da Fransa ve Hollanda´da referandumlarda kabul edilmediğinde sorun vatandaşların yeterince aydınlatılmamış olmalarının neden olduğu güvensizlikti!

Bu nedenle İrlanda Halkı´nın verdiği karar sonrası yapılan açıklamalar ve eleştiriler anlamsız! Bundan önce olduğu gibi İrlanda Halkı ´Evet´ diyene kadar referandum yapar sorunu çözeriz mantığı ile bu kriz de atlatılabilir. Ancak AB´nin bu gidişatı hiç de güven verici değil.

Örneğin böyle bir AB´ye Türkiye´nin insanları nasıl güvenecek? Türkiye´nin AB için bir kazanım olduğunu bugüne kadar vatandaşlarına yani seçmenlerine anlatmasını becerememiş bir Brüksel istediği kadar ´Türkiye´nin üyeliğine karşı değiliz desin. Türkler de görüyorlar: Tüm yıllar boyu sürdürülen toplantılar¸ alınan kararlar¸ yorucu tartışmaların ardından bir referandum ve başlanılan noktaya geri dönüş!

KKTC için de durum farklı değil. Verilip de tutulmayan sözler ve sonra ´ne yapalım¸ gücümüzü aşıyor´ tarzı omuz silkmeler!

Evet¸ sadece Türkiye´nin değil AB´nin de doğru dürüst reformlara ve sorumluluğunun bilincinde davranan yönetici ve memurlara ihtiyacı var.

1616320cookie-checkALMANYA´DAN AB nereye koşuyor?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.