ALMANYA’DAN… Başkana kızıp taban cezalandırılmaz

22 Temmuz 2007 Genel Seçimi yaklaştıkça ilginç gelişmeler de artmakta.

Bunlara şimdi bir de Sosyalist Enternasyonal içinde bir grubun CHP’yi Sosyalist Enternasyonal’den dışlama girişimi eklendi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve yönetimine kızan bir grup Avrupalı sosyal-demokrat bence “şansı olmayan” ama CHP Tabanı ile Avrupalı sosyaldemokratların arasının açılması amacına hizmet edecek bir kampanyayı başlatmışlar. Türkiye’de de birileri “sapla samanı birbirine karıştırarak” aynı amaçla imza toplamaya başladılar.

Deniz Baykal’ın “anti-demokratik bir şekilde ele geçirdiği” CHP’yi 22 Temmuz 2007 günü kimse seçmek zorunda değil. Deniz Baykal ve Onur Öymen’in “kazayla iktidar olsalar” ilk önce kendilerinin “anında” unutacağı AB karşıtı çıkışları ya da “312” yaklaşımları nedeniyle sol tarafından sert bir şekilde eleştirilmeleri de doğru.

Deniz Baykal Sosyalist Enternasyonal’de “gelmiş, geçmiş en antipatik politikacı” olarak “sevilmeyenler” arasında en üst sıralara ulaşma başarısını kimseye kaptırmayacağa benziyor. Bu da bilinen bir gerçek.

Ancak şu da bir gerçek: eğer AB Türkiye söz konusu olduğunda bazı başka sorunlara gösterdiği hassasiyeti aynı şekilde Seçim Yasası ve Partiler Kanunu gibi konulardan esirgemeseydi bugün CHP’de bir “Baykal Diktatörlüğü” bu derece kolay olamayacaktı.

Hepimizin belki de “onu Sosyalist Enternasyonal’den atmak isteyenlerden” çok daha fazla kızdığı Baykal’a kızdıkları için CHP’yi Sosyalist Enternasyonal’den dışlamak aynı bir dönem AB’nin “Türkiye’nin yeterince demokratik olmadığını” öne sürerek “gençlerin demokrasiyi özümlemesini” teşvik eden Sokrates Programı’nı bloke etmeye kalkmasına benzemekte.

Oysa AKP gibi kendini sadece “demokrasi havarisi” olarak pazarlamayı iyi beceren AKP Türkiye’sinde CHP Tabanı’nın Sosyalist Enternasyonal’e en fazla şimdi ihtiyacı var.

2 Temmuz 2007 Türkiye’sinde Hrant Dink’in katledilmesinin ardındaki karanlık güçlerden hesap sorulamamakta. Aynı gün Sivas’ta Madımak Oteli’nin alt katındaki kebabçının önünde binlerce Alevi haklı olarak “müze” taleplerini dike getirmekteler.
“Demokrat” olduğu iddia edilen AKP ise bu iki konu söz konusu olduğunda “kör, sağır ve dilsiz” bir anda.

İşte böyle bir dönemde geniş emekçi yığınlarının, demokratların, cumhuriyet prensiplerine değer veren kadın ve gençlerin, Alevilerin ve daha bir çok kesimin kendisini sosyaldemokrat olarak tanımlayan bir CHP’ye hala bağlı oldukları gerçeğini göre, göre bu partiyi Sosyalist Enternasyonal’den atmak sanırım tam bir provakasyon olur.

Oysa Avrupa sosyaldemokratlarının şimdi Baykal’ı eleştirdikleri sertlik oranında CHP Tabanı’na ve CHP içindeki muhalefete destek vermeleri dört dörtlük bir enternasyonal dayanışma olur.

1615690cookie-checkALMANYA’DAN… Başkana kızıp taban cezalandırılmaz

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.