Cem Özdemir’in Almanya Yeşiller Partisi Eş Başkanı seçilmesi hepimizi çok sevindirdi. Ancak madalyonun sadece bu yüzü ilgilendirmemeli bizi. Cem’in eş başkan olarak seçildiği kongrede Yeşiller onun yanına Claudia Roth’u da eş başkan seçmekle yetinmediler aynı zamanda 2009 yılının Eylül ayında yapılacak olan Federal (Bundestag) Seçim için de gerekli iki kişiden oluşan kadın ve erkek başadaylarını belirlediler. Bir önemli karar daha aldılar. Seçimlere belli bir partiyle koalisyon yapacakları sözüyle girmiyorlar. Yani artık SPD-Yeşiller Koalisyon geleneği yok 2009 Eylül ayında. Bir yanda SPD ve Yeşiller’in diğer yanda CDU/CSU ve FDP’nin olduğu kamplaşma olmayacağa benziyor. Yeşiller koalisyon şansını kiminle yakalarlarsa ona göre son kararı vermek niyetindeler.
SPD’de eski Şansölye Gerhard Schröder’ in parti içi dengelerin belirlenmesinde oldukça güçlendiği bir ekiple Federal Seçime start verdi. Eski Federal Çalışma Bakanı ve Gerhard Schröder’in şansölyelik dönemindeki en yakın kavga arkadaşlarından biri Franz Müntefering tekrardan SPD Başkanı seçildi. Müntefering geçmişte seçim kampanyalarını başarıyla yürüten ve en zor seçimleri kazanmasını bilen parti yöneticisi olarak isim yapmıştı. Eski güvendiği ekiplerini yenileriyle de tazeleyerek SPD Merkezini tekrardan tamamen kontrolü altına aldıktan sonra seçim kampanyası hazırlıklarına başladı. Türkiye kökenli Alman seçmenlere yönelik olarak da şimdiden hazırlıklar başladı. İlk etkinlik Aralık ayı başında gerçekleştirilecek. Gerhard Schröder’in şansölyeliği döneminde gizli servisler gibi en çetin alanlardan sorumlu “sağ kol” olarak onun en güvendiği isimlerden biri olan Almanya Dış İşleri Bakanı Franz Walter Steinmeier de SPD’nin Şansölye Adayı olarak seçilmesinin ardından kamuoyu yoklamalarında konumunu güçlendirmesi beklenmekte.
CDU ve CSU Şansölye Merkel’in şu anki başarı grafiğine çok güvenir bir şekilde 2009 Eylül’ünde birinci parti olacaklarına inanmaktalar. Bugünün kamuoyu yoklamaları onları tasdik edici. Ancak onbir ay sonra ve özellikle Müntefering’in tüm becerisini sunduğu dolu, dolu onbir ayın sonunda sonuç onları şaşırtabilir. Müntefering bunu iki kez başardı geçmişte. FDP her zaman olduğu gibi CDU ve CSU ile hali hazırdaki büyük koalisyona son verip “klasik” koaisyonlarını kurma planları yapmakta. Kamuoyu yoklamalarının şu anda CDU/CSU ve FDP’den yana gözükmesi onları cesaretlendiriyor. Bir “akbaba” gibi sadece ve sadece SPD’nin yapmakta olduğu ya da yapacağı hataları izleyip “avını kapmayı” bekleyen Sol Parti ise meclise girip şimdiki rolünü devam ettireceği umudunda. SPD bu konuda Sol Parti ile bir koalisyon hükümeti kurmayacağını seçmene söz vermiş bulunuyor.
İşte Almanya’nın onbir ay kadar bir süre sonra yeni yönetimini belirleyeceği ortamda hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin Almanya’yı ve seçimleri iyi izlemesinde yarar var. Şimdiye kadar kurulmuş iyi ilişkilerin ve de önemli bağlantıların da sürekli geliştirilmesi ve sıcak tutulması oldukça önemli. Ercan Havaalanı’ndan adaya gelip tüm dünyaya Kuzey Kıbrıs dostu olduğunu gösteren Gerhard Schröder’in mücadele arkadaşlarının bir seçim başarısının Türkiye ve KKTC için de sevindirici olacağı şüphesiz! Almanya’da yaşamakta olan Türkiye kökenli seçmenlere de bunun yoğun bir şekilde hatırlatılması yanlış olmayacaktır.Almanya’daki seçim bizi çok ilgilendiriyor!
