Anayasa kaç kere delinmeli?

2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçim turlarının tıkanması, aday Abdullah Gül’ün seçilmemesi için  TBMM’nin açılmasını 367 milletvekilinin yoklamada “ burdayyımm” demesine bağlayan Anayasa Mahkemesi kararı nasıl unutulabilir?
367 yüzünden erken  seçim yapıldı.
367 yüzünden “inadına” Gül Çankaya Köşküne taşındı.

2008 benzer olaylara gebe gibi.
Bu kez de “9 rakamı, 411’den büyük ve etkilidir” anlamına gelen bir karara daha imza attı.
Daha açığı, Anayasa Mahkemesinin 9 üyesi,  411 milletvekiline “ hayır siz yanlış yaptınız, bizim karar sizin kararı döver” anlamında bir ilki gerçekletirdi.
Netice?
Netice tam da “Hatice”…
Üniversiteli kızların okumaları önündeki en büyük engeli kaldıran anayasa değişikliği kararı böylelikle iptal edilmiş oldu.

Geçen yılki 367 kararı ile çok tartışılan yüce mahkeme, aldığı bu yeni kararı ile daha da tartışılır hale geliyor.
Ben şimdi geçen yıl değil de biraz daha gerilere gideceğim.
Konuyu daha rahat anlamak için.

1961 Anayasasındaki 148. maddesi yüksek yargıyı,  Anayasa Mahkemesini TBMM’nin önünde sayıyordu.
Yani teşbihte hata yoksa, atlar  arabanın arkasındaydı.
Bu “garabet” durumu 1980 darbecileri, yani askerler 1982 Anayasasıyla değiştirdiler.
Belki de askerlerin iktidar ellerindeyken yaptıkları değişiklikler içinde en doğru olanıydı.
Her ne kadar yaptıkları Anayasa bir işe yaramasa da, tartışmaya açık olsa da ve 26 yıldır yürürlükte bulunsa da…
1982 Anayasasını yaptıran güç, danışma meclisi üyelerinbe dediler ki:
TBMM eğer bir gün ola ki Anayasa değişikliği yaparsa, yapmaya kalkışırsa, bunun denetlenmesi gerekebilir. İtiraz edilebilir. Doğru yapmayabilir. Böyle bir durum halinde Anayasa değişikliği önüne gelse bile Anayasa Mahkemesi, bunu sadece şekil yönünden incelebilir, esas gelince “dur” ihtarini alır.
Türkçesi, artık esas hakkında karar veremezsin,  vermeye kalkışırsan kırmızı ışık ihlali yapmış olursun.
Dahası  “Sen biraz meclisin gerisinde dur” demişti.

İşte bu Anayasa, türban kararı alınırken yine delindi.
Rahmetli Özal’ın dediği mi ortaya çıkıyor bilinmez ama 8. Cumhurbaşkanı Özal “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” demişti.
Oysa iki yıl arka arkaya delinmiş görünüyor.
Dilim “ Bu gidişle kevgire döner” demek istiyorum ama fazla haksızlık yapmış olurum diye sözümü geri alıyorum.

Ben yargı kararları tartışmalı olunca, hukuk ve hukukun üstünlüğü kavramlarına çok fazla değer verilmesi gerektiğini düşünürüm.
Bu düşünce beni asırlar öncesinde Atina’da yaşayan ünlü düşünür Sokrates’e kadar götürür.
Yaklaşık 25 asır önce düşün alanında ve fikir tarihinde muhteşem bir figür olarak bildiğimiz, tanıdığımız ve okuyarak öğrendiğimiz  Sokrates,  Atina Mahkemesince yargılanıp ölüme mahkum edilmişti.
Sokrates’i yargılayan Atina Mahkemesi 25 asırdır halk vicdanında yargılanıyor ama hala beraat etmiş değil.
Vicdanlardaki mahkumiyet demek ki çok önemli
Tıpkı biri başbakan, 3’ü bakan dört siyasetcinin, yani Menderes ve arkadaşlarının Yassıada Mahkemesikararları sonucu idam edilmeleri gibi.

Anayasa Mahkemesinin 9 üyesinin kalkan parmakları ile alınan karar, halkın oylarıyla, seçilen meclisteki 411 üyenin kaldırdığı parmakları “yok” sayıyorsa, benim buna aklım erer.
Bir şartla aklım erer.
Eğer Anayasa bana bu yetkiyi vermişse.
Böyle bir yetki yok.
Üstelik bir önceki anayasada böyle bir madde (yetki) varmış gibi yorumlandığı ve tartışıldığı için, yeni anayasa ile daha açık, şeffah hale getirilmiş.
Hukuk fakültelerini birinci sınıfında okuyanlar bile bunu ezbere biliyorlar artık.
Ben de önce Anayasanın 142. maddesine bakarım.
Yola sürülmüş arabayı çekmek için atlar mı önde olmalı, yoksa araba mı önde olmalı…
Eğer araba önde ve atlar yanlış koşulmuşsa, bunda bir “anormallik var” diye de düşünürüm.
Sonra da insanlar nazarında, insanlık tarihi önünde hala aklanamayan Atina Mahkemesinin Sokrates için verdiği idam kararını aklıma getiririm.
Burada benim vicdanım önemli değildir artık.
Kamu vicdanı, halkın civdanı önemlidir.
Üstelik azınlığın değil.
Hatta makul çoğunluğun da değil.
Ezici çoğunluğun vicdanı ön plandadır.
Alınan  kararın  insanlık tarihine bıraktığı, bırakacağı iz öne çıkar ve çok önemlidir.
Çünkü kral, gerçekten çıplaktır bu tablo içinde.

1624860cookie-checkAnayasa kaç kere delinmeli?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.