Avcı’dan AK Parti modeli siyaset

Siyaset ve siyasetçiye yönelik halkın güveni konusunda son dönemde ciddi bir aşınma süreci yaşadığımız gerçek. Bu güven kaybı, yalnızca iktidar partisinden kaynaklanmıyor, özellikle muhalefet partilerinin tutarsız tavırlarıyla hızlanıyor. Bu noktada, siyasetçilerin yeni fikirler ve girişimler içine girmesi gerektiği çok açık.

Peki, siyasetçilerimiz ve siyasi partilerimizde değişim ve yeni fikirlere yönelik bir açılım görüyor muyuz? Yeterince değil. Siyasal sistemin tıkanıklık noktalarının aşılması konusunda her siyasi parti ve her bir siyasetçinin düşünce üretmesi ve fikir zenginliği atmosferinde bu konuların tartışılıp uzlaşılan noktalarda adımlar atmasının ülkede siyasetçilere duyulan güveni arttıracağı düşüncesindeyim.

Klasik muhalefet anlayışı olan “her şeye karşı çıkmak” konusunda övgüye değer adımlar atan ve marjinal sendikacılarla kol kola girmeyen ÖRP lideri Turgay Avcı, uzun zamandır, siyasal sistemin tıkanıklıkları konusunda bazılarına katıldığım, bazılarına da katılmadığım düşünceler seslendiriyor. Bu düşüncelerin dikkate alınması gerektiği kanısındayım.

Turgay Avcı’nın bazı önerilerinin Türkiye’deki iktidar partisi AK Parti’nin görüş ve uygulamalarına benzerliği dikkat çekiyor. Bu benzerlik, bizleri, bu düşünceleri toptan reddetmek ya da kabul etmek noktasına taşımamalı. Turgay Avcı’nın bazı önerilerinin çok gerekli, gerçekçi ve yararlı olacağı reddedilemez. Bunlardan birisi olan milletvekilliğinin 3 dönem ile sınırlandırılması görüşüne sonuna kadar katılıyorum. Siyasetin profesyonelleşmiş bir işe dönüşmesi sonucunda siyasetçilerin koltuk hırsıyla donanıp ülke çıkarları konusunda daha az ilgi ve çaba göstermeye başladıkları görülüyor. Siyasetin gençleştirilmesi ve siyasetin bir meslek haline getirilmesinin önlenmesi için milletvekilliğinin 3 dönem ile sınırlandırılması görüşü çok anlamlı bir öneridir.

Milletvekilliği, bazılarının tekelinde olmamalıdır. Siyasi partiler zamanı geldiğinde parti kadrolarını değiştirmelidirler ki, yeni ve genç, enerjik liderler partilere ve bu yolla ülkeye hizmet edebilsinler. Hatırlarsanız, eski komünist ülkelerde yöneticilerin yaş ortalaması 70 üzerinde olurdu. Böyle olunca da yaşlı yöneticiler, gelişmeleri anlama ve yeni reformlar yapmak konusunda çekingen davranırlardı. Sonunda ne oldu? Sistem tıkandı ve kendiliğinden dağıldı.

Turgay Avcı’nın seslendirdiği seçim sistemi üzerine düşünceleri de tartışılmaya değer buluyorum. Bu konuda benim de bazı fikirlerim var. Ülkemizdeki seçim sistemi, siyasi parti adaylarının kurnazlıklarına ve kendileri için çalışma yapmalarına olanak veriyor. Böyle olunca, siyasi partilerin ülkede ağırlığı azalıyor, siyasi partiler de anti-demokratik ve lidere bağımlı yapılara dönüşüyor. Siyasi partilerin demokratik örgütlenmelerinin geliştirilmesi için başta seçim sisteminde olmak üzere yasal düzenlemelerde değişiklikler yapılması yararlı olacaktır.

Ülkemiz seçim sisteminin daha basitleştirilmesi, aday kurnazlıklarına izin verilmemesi, siyasi partilerin gücünü arttırması açısından “karma oy” sisteminin kaldırılması, ancak siyasi partilerin liste adayları içinde seçmenin yalnızca 1 tercihte bulunmasının sağlanması çok yararlı olabilir. Bu uygulamayla, desteklediği adaya oy vermek isteyen seçmen, adayın partisini de desteklemek durumunda kalacaktır. Seçim sisteminde tercihli parti listesi sistemine geçilmesi ve karma oy uygulamasına son verilmesi durumunda, seçimlerde oy kullanmak ve seçim sonuçlarının belirlenmesi ve itirazların azalması anlamında da yararlı sonuçlar elde edilebilir.

Siyasal sitemdeki tıkanıklıkları aşmak için fikir geliştirmek, yalnızca akademisyenler ve gazetecilerin işi olmamalıdır. Yeni fikirler geliştirme konusunda siyasetçilerin ve özellikle siyasi partilerin daha çok çaba göstermelerini diyorum.

673100cookie-checkAvcı’dan AK Parti modeli siyaset

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.