Avrupa’yı bir anda kaybedivermek

Zor kazanılan Avrupa’yı bir anda kaybedivermek

Ölümün bedeli sadece 25 Avro. Film senaryosu gibi aslında olanlar. Kemer’de bir otel: Anatolia Beach Hotel. Gencecik insanların öğretmenleri ile birlikte kaldığı güzel bir köşe. Turizm cennetinde bir “cehennemmiş” meğerse! “Köşeyi hızla dönmek” adına insan sağlığını bile umursamayan caniler, genç insanlara 25 Avro’ya satmışlar ölümü! İki şişe Vodka ve Cola! Rafael N., Jean-Pierre F. ve Jan L. belki de Almanya’da günün birinde “Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs’ın ve Türklerin dostları” olarak çaba vereceklerdi bizler için. Ama onlar Türkiye’nin güzelliklerini yaşarken öldürüldüler. 18, 20 ve 21 yaşında üç genç “üç beş kuruşluk kazanç” için katledildiler. Cinayetler sadece dinamit, tabanca, balta ya da bıçak ile işlenmiyor. Bu cinayetin silahı içinde “metanol bulunan vodkaydı”. Rafael N. vodkayı içtiği gece Kemer’de yaşamını yitirdi. Jean-Pierre F. ve Jan L. ise Almanya’da götürüldükleri hastanede kurtarılamadılar. Rafael, Jean-Pierre ve Jan Alman vatandaşı oldukları için olay ortaya çıktı. Ya bilmediğimiz, farkedemediğimiz metanol kurbanları Ahmet’ler, Mehmet’ler ve Ayşe’ler? Onların belki de içkiye metanol karıştıran katiller tarafından öldürüldüklerinden bile haberimiz yok. En ağır cezaları alsalar da suçlular, masum canlar yitirilmiştir bir kere!

Almanya’da tüm medya bu konuyu konuşmakta bugünlerde. Obama “Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyorum” dedi diye ona tepki veren “Alman Sağcıları da” soruyor “insanların yaşamını böylesine tehlikeye atan bir ülkeyi mi alalım AB’ye?” diye. NATO Genel Sekreteri’nin belirlenmesi sırasında Türkiye haklı olarak tavır koyarken Alman Kamuoyu “Türkiye’de sadece içki içtikleri için yaşamlarını yitiren gençler” manşetini okumakta. Küresel Krizin zaten olumsuz etkilediği turizm şimdi de “sahte alkol cinayetleri” nedeniyle yeni sorunlarla karşı karşıya. Bir çok AB ülkesinde alkolün ve özellikle şarabın “su gibi içildiği” ortamlarda Türkiye’de tatil yapmayı düşünmek güçleşiyor. “Neye ve kime güvenerek içecekler içkiyi?” Bu derece “ucuz mu ölüm Türkiye’de?”. Maalesef öyle!

Siz istediğiniz kadar bir ülkenin imajını düzeltmek için çırpınıp durun işte sadece iki cani yetiveriyorlar herşeyi berbat etmeye!

Kuzey Kıbrıs bu konuda çok dikkatli olmak zorunda. Türkiye’den gelen içkileri içmekte artık ben de tereddüt etmekteyim. Hele bırakın kendim içmeyi konularıma ya da sevdiklerime Türkiye’den gelen içkileri sunmak ne derece sorumlu bir tavır olur diye düşünmekteyim. Kuzey Kıbrıs’ta turizm sektörü yeterince soruna sahip. Kemer’de olanın Girne ya da Mağosa’da olmaması için her türlü önlemi almakta yarar var. Aksi takdirde ambargolar kalksa ve direk uçuşlar mümkün olsa bile kim gelir zehirli içkiler ülkesine.

Lobi Çalışması nankördür. Yıllarca tırnaklarınızla kazırsınız başarınızı. Ter dökersiniz. Sonra sadece bir tatsız olay ya da gelişme her şeyi bir anda yıkıverir. Sadece Ergenekon Çetesi’nin Türkiye ve Kıbrıs’a verdiği zararı ne maddi ne de manevi ölçebilmek mümkün. Bazen bir İtalyan turiste tecavüz. Bir başka zaman askeri bir cunta ile demokrasinin ayaklar altına alınması. Bir seferinde sizin için çırpınan bir Alman Belediye Başkanı’nın “cebinden yaptığı harcama için ödenmeyen 1600 Avro” nedeniyle Münih’te kimsenin yüzüne bakacak haliniz kalmaz. . Bir başka zaman ise tüm dünya kamuoyunu hayretler içinde bırakan ve hayal kırıklığına uğratan bir genel seçim sonucu.
İşte o anlarda bir bakarsınız yapayalnız kalıvermişsiniz dünyada. Onca zaman ve neler pahasına biraz olsun düzelttiğiniz imajınız yerlerde! Her şeye sıfırdan başlamak zorunda kalıverince artık çok geçtir!

1617000cookie-checkAvrupa’yı bir anda kaybedivermek

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.