Behçet Oktay’ın ölümündeki sır

Habertürk’ün haberine göre Oktay’ın ölümünün ardından savcı olay yerine gitmeden yazışmalara dayanarak ölümü ‘intihar’ olarak kayda geçti. Savcı, Oktay’ın ölümünün araç içinde gerçekleştiğini bildirirken, olay yeri fotoğraflarında polis müdürünün cesedi araç dışında görüntülendi… Polisin kamera kayıtları eksik çıktı. 25 dakikada gerçekleştirilen ön otopsi raporuna darp izleri ile morluklar yazılmadı. Oktay’ın kullandığı 2 cep telefonu aranılan ve aranan tüm numaralar silinmiş olarak ailesine teslim edildi. Tek kurşunla intihar ettiği açıklanan Oktay’ın silahından bir mermi ateşlendi,ikincisi ise ateşlenmek istendi. Ancak hep aynı tür mermi kullandığı bilinmesine rağmen iki merminin farklı olduğu belirlendi. Barut izi bırakma özelliği zayıf “toplu tabanca”yla gerçekleştirildiği öne sürülen intiharın ardından Behçet Oktay’ın her iki eli ile hırkasında barut izi bulundu… Makam odasındaki içerisinde özel notlar ile evrakların bulunduğu kasanın anahtarı ise kayboldu…

Ailesinin hukuki girişimleri ve Habertürk’ün gündeme getirdiği kaburgasında kırıklar ile darp izleri bulunduğu yönündeki Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporun ardından yeniden açılan ve genişletilerek yürütülmesine karar verilen Behçet Oktay’ın ölümüyle ilgili dosyada 17 tespit yer alıyor. Bunlardan 6’sı ise şok edici bilgileri içeriyor. İkinci kez iki ayrı dosyayla yürütülen soruşturmada mahkeme “Olay yerine gelen ambulans personelinin ifadesinin alınmasına” ve “Adli Tıp Kurumu’ndan yeniden görüş alınması için soruşturmanın genişletilmesine” kararı vermişti. İşte bu karar üzerine yeniden açılan soruşturmada Habertürkt’ün ulaştığı yanıtlanmayan şok gerçekler…

İŞTE OKTAY’IN ÖLÜMÜNÜ ŞÜPHELİ YAPAN BULGULAR VE DELİLLER
1-Olay yeri incelemesi 30 dakika sürdü. Olay yeri inceleme ekibi çıplak elle delil topladı. Olay yerinde uzman polisler dışında çok sayıda polisin gezdiği tespit edildi. Olay yerinde tutanağa geçirilen bazı delillerin, video ve görüntü kaydının yapılmadığı belirlendi.
2-Çevre sakinlerinin olayı görmüş olabileceği ihtimali dikkate alınmadı ve ifadelerine başvurulmadı.
3-Behçet Oktay solaktı. Sağ eliyle silahı ateşlediği ve kulak hizasından giren mermi çekirdeğiyle hayatını kaybettiği belirtildi. Ancak sağ ve sol elinde yapılan svap(barut izi) incelemesinde elinin üst kısmında barut(atış artığı) bulundu. Solak olmasına rağmen sağ elinde çıkan barut izinin nasıl oluştuğu konusunda sorulara yanıt veren incelemeye ait herhangi bir tutanak dosyaya girmedi.
4-Olay yerindeki tek tanık Halil Kesici’ydi. Oktay’ın ilişkisi olduğu söylenen kadının kardeşi olan Kesici’nin ifadesi olaydan 6 saat sonra alındı. İfadesinde silahın ateşlenme anını görmediğini, uzakta olduğunu anlattı. Ancak sağ ve sol el içinde barut izi tespit edildi. Kriminal tespitlere göre; Kesici’nin elinde bulunan barut artığı, ateşlenen silaha yakın olduğu konusunda bir şüphe işareti olarak ele alınması gerekirken, sabıkalı Kesici’nin parmak izi bile alınmadı. Davetle gittiği savcılıkta ifade verip, serbest kaldı.
5-Kriminal raporlarına göre; Oktay’ı öldüren silah “toplu” tabanca. Bu silah bilimsel araştırmalara göre atış artığı yani barut izi bırakma özelliği en zayıf olan silah. Ancak olay yerindeki Kesici’nin iki eli içinde, maktül Behçet Oktay’ın da her iki elinin üstü ile hırkasının sağ kolunda barut izine rastlandı. Bu da silahla ilgili şüpheleri artırdı. Barut izinin nasıl oluştuğu yada oluşabileceği yönünde ayrıntılı bir inceleme yapılmadı.
6-Oktay’ın ölümüne neden olan silah üzerinde, parmak izi, kan, doku, kıl örneği gibi hassas incelemeler yapılmadı.
7-Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Dairesi Başkanlığı’nın yaptığı “Tabanca Fişek ve Kovan Tetkik” başlıklı ekspertiz raporuna göre; 38 kalibrelik tabancanın mermi topundan bir mermi çıktı, bir mermi ise ateşlenmek istendi. Ailesine göre; Behçet Oktay meslek hayatı boyunca hiç birbirinden farklı mermi kullanmadı. Ekpertiz raporuna göre teşlenen farklı mermi Oktay’ı öldürmüş, yine farklı olan diğer mermi ise “ateşlenmek istenmiş ancak tabancada kalmış.” Bu soru işareti de araştırılmadı.
8-Behçet Oktay’ın intihar ettiğini gören hiçbir tanık olmadığı ortaya çıktı.
9-Oktay’ın hastanede yapılan otopsisi sonucunda düzenlenen “Ölü Muayene Tutanağı”nda vücudunda bulunan darp ve ekimoz izleri yer almadı. Oktay’ın ölüm sebebi olarak intihar olaylarında ölüm sebebi sayılan “Bitişik atış” dikkate alındı. Atış mesafesi intihar şeklinde değerlendirildi ve dosya kapatıldı.
10-Olay yerinden özel eşyaları kayboldu. Cüzdanı, iki cep telefonu ile birlikte çok özel notları ve evrakların olduğu makam odasındaki kasasının anahtarının alındığı anlaşıldı. Makam odasındaki kasasının olaydan sonra açıldığı ileri sürüldü.
11-Oktay’ın kullandığı iki adet cep telefonu, cüzdanı ile özel eşyalarının olay yerinde delil olarak kayda girmesi gerekiyordu ancak kim tarafından alındığına dair soruşturma dosyasında bir tutanak bulunmadı. Kanlı kol saati ile iki cep telefonu olaydan önce aradığı ve kendisini arayan numaralar silinmiş halde ailesine teslim edildi. Oktay’ın kiminle görüştüğünü gösteren görüşme kayıtları ve telefonunun sinyal bilgileri araştırılmadı. Özel eşyalar, Özel Harekatçı polislerce ailesine verilince bu eşyaların(Cüzdan, anahtarlık, cep telefonları, kol saati) dosyanın deliller arasına girmediği anlaşıldı.
12-Aracının üzerinde 9 parmak izi bulundu. Bunlar fotoğraflandı ancak parmak izlerinin kim ya da kimlere ait olduğu tespit edilemedi.
13-Olay yeri incelemesini yapan polislerin toplu silahı kayıt altına aldığı görüntülerin kesildiği ve eksik olduğu iddia edildi.
14-Savcı Hüseyin Yalçın, Oktay’ın ölümüyle ilgili yazışmalarında ‘aracının içinde öldüğünü’ kayıtlara geçirince savcının olay yerine gitmediği anlaşıldı.
15-Ölüm olayının gerçekleştiği saat dilimi tahmini olarak dosyada yer aldı.
16-Oktay’ın kişisel durumu, ruh haliyle ilgili ailesinin üyelerinden bilgi talebinde bulunulmadı.
17-Oktay’ın kaldırıldığı Gazi Hastanesi Başhekimliği; Behçet Oktay’ın hastaneye getirildiğinde hayati fonksiyonlarının durduğunu ancak yine de müdahale edildiğini belirtirken, savcılık kayıtlarında polis müdürünün hastaneye getirildiğinde yaralı olduğu yer aldı. Oktay’ın kaburgasındaki kırıkların hayata döndürmek için verilen elektroşok-kalp masajı sırasında meydana geldiği ileri sürüldü. Ancak kırık sayısının çokluğu nedeniyle bunun mümkün olmadığı iddia edildi. Soruşturma dosyası yeniden açıldıktan sonra, Oktay’a yapılan tıbbi müdahale yapan ambulansta görevli sağlık ekibinin ifadesi 6 ayda alınabildi.

6 AY GEÇTİ ADLİ TIP RAPORU GELMEDİ

Mahkeme Adli Tıp Raporu’ndaki “Kokain, kaburga kırıkları ve ekimoz izleri ile birlikte yeniden değerlendirme yapmaları için dosyayı Adli Tip Kurumu’na gönderdi. Her ay bir kez toplanan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan 6 aydır beklenen yanıt gelmedi.

GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKMASINI İSTİYORUZ
KARDEŞİ ŞULE OKTAY: SAVCI 5 GÜNDE DOSYAYI KAPATTI

Oktay Ailesi, soruşturma dosyasını daha önce kapatan Savcı Hüseyin Yalçın’ı Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayet etti. Şikayet dilekçesinde çarpıcı iddialar yer aldı.

Oktay’ın kardeşi Şule Oktay, soruşturmada bir çok ayrıntının üzerine gidilmediğini belirterek, “Savcılık olayın ilk anından itibaren eldeki şüphe yaratan delil ve bulguların üzerine gitmek yerine, olayın intihar olduğunu kabul etti. Savcı olay yerine hiç gitmedi. Başından itibaren aracının içinde öldüğünü kabul etti. Oysa savcının kendi dosyasında olay yeri inceleme fotoğrafları bile ölümün aracın dışında olduğunu gösteriyor. Savcılık aylarca soruşturma yaptığını söylüyor.

30 dakikalık otopsi sonunda darp izlerini bile kayıtlara geçirilmemiş. Savcının yaptığı tek işlem o gece ağabeyimle yemek yiyenlerin ifadesini almaktan ibaret. Sanki soruşturma intiharı teyit etmek için yapılmış. 5 günlük soruşturmadan sonra 1,5 ay Adli Tıp Raporu’nu bekleyip dosyayı kapattı” dedi. Dosyanın sadece sağlık personelinin ifadesi ve Adli Tıp görüşü yönünden genişletildiğine dikkat çeken kardeş Oktay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yanıt bekleyen bir çok soru var. Ölen kişi bu ülkenin üstün cesaret ve feragat madalyasına sahip, özel bir polistir. Ancak biz bu olayda polisin başka bir yüzüyle karşılaştık. Yüzümüze kapatılan kapıların açılmasını ve adaletin işlemesini bekliyoruz. Ağabeyim ölümüyle ilgili korkunç bir direnç var. Bu olay intiharsa çekinecek ne var? Kamera kayıtları, telefon dökümleri araştırılsın. Hükümet bu işin çözülmesini istemeyenlerin üzerine gitmelidir. Demokratikleşmeden bahsedilen, ‘hiçbir şey gizli kapaklı kalmasın’ denilen bir ortamda bizim hakkımızın da aranmasını istiyoruz”

SIR ÖLÜMÜN KÜNYESİ

Özel Harekat Dairesi’nin başındaki Behçet Oktay 24 Şubat 2009 gecesi, Çankaya’da bir gazino-restoranda aralarında milletvekili, emniyet müdürleri, polislerin de bulunduğu bir grupla yemek yedi.

Geceyarısından sonra Ankara Dikmen’de kara saplanan aracının yanında intihar ettiği açıklandı. Soruşturma dosyası intihar denilerek kapatıldı. 2 ay sonra Adli Tıp Raporu’ndan kaburgasında 12 kırık, kanında kokain olduğu yönünde rapor gelince aile mahkemeye başvurdu. Mahkeme de soruşturmanın genişletilmesi kararı verdi.

(Zülfikar Ali AYDIN / HABERTÜRK)

1262310cookie-checkBehçet Oktay’ın ölümündeki sır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.