Londra’daki seçmen, 24 Haziran’da Türkiye’deki milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimi için “Olympia London”da sandığa gitmeyi sürdürüyor. Toplumun yoğun olarak yaşadığı Kuzey Londra’dan en az bir saat uzaklıktaki Batı Londra’ya kurulmasına kaşın Kuzey’den oy vermeye gelen çocuklu anneler, engelli ve yaşlılar göze çarptı.
Londra’da 16 Haziran’da “Hammersmith Road, Kensington W14 8UX” adresindeki “Olympia London”da başlayan oy verme işlemi 19 Haziran Salı saat 21’e kadar sürecek.
“Olympia London”da sandık görevlilerinden alınan bilgiye göre pazar günü oy verme işlemlerinin en kalabalık günü oldu. Sandık sırasında itişip kakışma dışında ciddi bir olay yaşanmadığını belirten görevliler, bilgisayar sisteminin kısa süreliğine çalışmaması dışında ciddi teknik sorunların da yaşanmadığını dile getirdiler.
Görevliler pazar günü sandık kuyruğunun 3 saate kadar ulaştığını aktararak, geçen seçime kıyasla ilginin daha çok olduğunu gözlemlediklerini de söylediler.
Kuzey Londra’da yoğunlaşan toplum üyelerinin çoğu demokratik haklarını kullanmak için Batı Londra’daki “Olympia London”a Barış, Demokrasi ve Özgürlük Platformu, CHP ve AKP’nin ayrı ayrı organize ettiği toplu ve özel araçlarla taşındılar.
SANDIK YERİ SEÇİMİNE SERT ELEŞTİRİ
Çocuklu seçmenlerin çocuklarıyla geldiği, engelli ve yaşlıların da demokratik hakları için özel çaba göstererek “Olympia London”a oy kullanmak üzere geldikleri gözlendi.
Demokrasi ve Özgürlük Platformu adına DAY MER’den kalkan seçmen taşıtlarını organize eden Feyzullah Çinpolat, sandıkların Batı Londra’ya kurulmasıyla Kuzey’deki seçmenlerin demokratik haklarını kullanmasının bilinçli olarak engellendiğini belirterek şunları söyledi:
“Başkonsolosluk İngiltere seçmeninin yüzde 80’ninin AKP karşıtı olduğunu biliyor. Bunun için sandığı toplumdan çok uzak bir yere kurarak, Türkiye’de Kürt illerindeki sandık taşımanın bir başka yöntemini burada uyguluyor. Ayrıca sandığı Batı’ya kuruyorsanız seçmenin sandığa nasıl ulaşacağını da düşünmek zorundasınız. Biz Demokrasi ve Özgürlük Platformu, Türkiye’nin temsilcilerinin yapması gerekeni yaparak yüzlerce araç ve 50 bin sterline yakın taşıma bütçesiyle seçmeni sandığa taşıyoruz.”
Cinpolat, Kuzey Londra’dan Batı’da kurulan sandığa oy kullanmak için gitmenin ekonomik bir külfete de neden olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu seçimlerde seçmen sayısının 95 bine yakın olduğu açıklandı. Geçen dönem her üç seçmenden birisi seçime katılabilmişti. Bu seçimde 40 bin seçmenin sandığa gideceği varsayılırsa, en az 35 bini Kuzey Londra’dandır. Her seçmen 10 sterlin ulaşım parası ödediğinde 350 bin sterlin yalnızca ulaşım parası tutuyor. Bu masrafa yazık değil mi? Ayrıca, işyerini erken kapatan, çocuğuna bakıcı tutan seçmenin maliyetlerini hesap bile etmiyoruz. Özet olarak Londra’da seçmene sandığa gitme kardeşim deniliyor.”
Oakfield Hukuk Bürosu’ndan Muhammet Çankıran da özellikle hasta, yaşlı, engelli, yalnız anneler ile esnafın yaşadığı bölgeden 2 saat uzaklıkta kurulan sandığa erişiminin çok zor olduğunu belirterek, “Oysa Kuzey’de de Alexandra Palace gibi park sorunu olmayan geniş ve güvenli yerler bulunuyor. Yetkililerin toplumun taleplerini göz önüne almaları gerekiyordu” dedi.
DAY MER Sözcüsü Ahmet Sezgin de seçim tarihinin yaz başlangıcı olmasının gümrüklerdeki yurtdışı oy oranını artıracağını öngörerek, “Yurtdışı seçmenin Türkiye’deki seçmene göre sandığa ilgisi ise neredeyse yarı yarıya. 1 Kasım 2015 seçimlerinde yurtiçi katılım oranı yüzde 87,34, yurtdışı katılım oranı yüzde 44,78 oranındaydı. Ne yazık ki Birleşik Krallıktaki bu oran yüzde 40’da kalmıştı. Londra’daki seçime katılma oranının düşük olmasının en önemli nedeni sandığın çok uzağa kurulması denilebilir. Londra’da bu tür dolaylı engellemelere karşın bu seçimlerde sandığa gitme oranının artmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Gazeteci Faruk Eskioğlu da seçmenin büyük çoğunluğunun sandığın Kuzey’e de kurulmasını istemesine karşın çok uzak bir bölge Batı Londra’ya kurulmasını “seçim hilesi” olarak değerlendirdiğini belirtti. Eskioğlu bu çileye katlanan seçmenlerin, Türkiye’de devran döndüğünde bu çileyi çektirenlerin yargıda hesap vermesini istediklerini de sözlerine ekledi.




