Caminin hatırlattıkları…

Türk Ordusu içindeki bazı darbe heveslilerin 2003 yılında hazırladığı iddia edilen “Balyoz Harekatı” planında yer alan “iki caminin bombalanması” savı, kesinlikle deli saçması gibi geliyor insanlara.
Son derece akıl almaz bir iddia.
Ben sizlere geçmişten, 1980 öncesi darbesinden üç ay önce patlak veren 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan Çorum olaylarını hatırlatmak istiyorum.
İşte o günlerde ajanslar ve TRT tarafından verilen haberlerin bir özeti. Sabırla okuyun ve sonra düşünün.
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) önde gelen isimlerinden Gün Sazak’ın 27 Mayıs 1980’de solcular ve komünistler tarafından öldürüldüğü iddiası üzerine Çorum’da da gerginlik arttı. Alevi ve Sünni mahalleleri arasında barikatlar kuruldu ve sokağa çıkma yasağına karşın, çatışmalar oldu.
Bu suikasti protesto etmek üzere ülkenin farklı yerlerinde eylem yapan MHP taraftarı ülkücülerin gösterileri şiddet olaylarına dönüştü. Sivas’ta 28 Mayıs Çarşamba günü, Çorum’un en işlek caddesinde, çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluşan ülkücüler “kanımız alsa da zafer İslâmın, Kana kan, intikam” sloganlarıyla yürüyüşe geçtüler. Yürüyüşte cadde üstündeki çok sayıda dükkân zarar gördü. Aynı şekilde 29 Mayıs’ta yapılan gösteriler sırasında da çok sayıda ev ve iş yeri ateşe verildi. Çorum’daki gösteriler sırasında da TÖB-DER üyesi bir öğretmen ülkücüler tarafından öldürüldü, bir çok dükkân tahrip edildi. Kentin çevre il ve ilçelerle bağlantıları göstericiler tarafından kesildi. Alevilerin ve solcuların,saldırganlara silahla karşılık vermeye başlaması üzerine, olaylar çatışmaya dönüştü ve askeri birlikler bölgeye müdahale etti.
Olayların başlaması…
Mayıs ayında yaşanan bu gerginlik askeri müdahaleye karşın devam etti. 30 Haziran’da MHP yanlısı bir işadamına ait bir otomobilden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) taraftarlarının ve diğer solcuların yoğun olduğu bölgelerde sivillerin üzerine ateş açıldı.
1 Temmuz sabahı da bazı mahallelerde ve SSK çevresinde halkı “cihata” çağıran bildiriler dağıtıldı. Aynı günün akşamında Emniyet Müdürü Hasan Uyar’ın emri üzerine, sol çevreden ve Alevi önde gelenleri arasından pek çok kişiyi gözaltına aldı. Aynı saatlerde Alevi mahallelerinde halkın üzerine ateş açıldı ve evler ateşe verildi. Bir çok insan rehin alınıp işkenceye maruz kaldı. Olaylar sırasında 4 kişi öldü. Ertesi gün kentin giriş çıkışlarını kontrol altına alan ülkücüler pazar için kente gelen Alevi köylülerin traktörlerini ve mallarını yakıp, işkence yaptılar.
Cuma namazını kılmakta olan (4 Temmuz 1980) cemaat, Komünistler Alaeddin Camii’ne silah ve bombalarla saldırdılar gibi asılsız haberlerle kışkırtıldı.Halk, sokaklara dökülünce, olayın hazırlayıcıları eyleme geçerek evlere, iş yerlerine saldırdılar.
Bunun sonucunda Ulu Camii yakınında bir işçi öldürüldü. Milönü Mahallesi girişinde bulunan Alaaddin Camii hoparlörlerinden “Allah Allah” sesleri yayınlanmaya başlayınca, yeniden saldırıya uğradığını düşünen mahalle halkı mahalle çıkışına doğru kaçmaya başladı. Bu kitlenin üzerine hem ülkücüler, hem de polis tarafından ateş açılması sonucu bir çok kişi öldü ya da yaralandı. Aynı zamanda TRT’nin akşam haberlerinde Çorum’daki olayların “Alaaddin Camii’ne ateş açılmasıyla başladığını” duyurması galeyanın devam etmesine yol açtı ve göstericilerin aslında Devletin içinden olduğunu gösterdi.
5 Temmuz’da solcuların yoğun bulunduğu Milönü Mahallesi’nde polis solculara karşı yeni tutuklamalar başlattı. Bir yandan da çevre kentlerden ve köylerden ülkücüler Çorum’da birikmeye başladılar.
Olaylar sırasında Alevi mahallelerinden ülkücüler tarafından rehin alınan 10 kişi MHP il başkanı İsmail Taştan ve Çorum Ülkücü Gençlik Derneği başkanı Seydi Esenyel’in talimatlarıyla öldürüldü.
Olaylar sırasında toplam 57 öldürülen insanın yanı sıra, iki yüzü aşkın kişi de ağır yaralandı. Üç yüze yakın bina tahrip edildi. Altı yüz kadar aile göçe zorlandı. Çorum olayları , Kahramanmaraş Olayları ile birlikte o yılların en büyük olaylarından biridir.”

Haber bu kadar.
2003 yılında iktidarı devirmek için hazırlanan Balyoz harekatı bana bu Çorum olaylarını anımsattı.
Özellikle Alaattin Camii’ni.
Caminin bombalandığı iddiası ve ardında Çorum olaylarını izleyen arkadaşımız Hürriyet muhabiri Saygı Öztürk’ün MHP’liler tarafından esir alındığı Ankara’ya ulaştığında, Hürriyet Haber Ajansı Ankara Bölge Temsilcisi olarak anında Çorum’a arkadaşlarımla hareket ettim.
Çorum’a ulaştığımızda şehre girmemiz çok zor oldu. İçişleri bakanı ile irtibat kurularak kente girdik. Bakanla yaptığım çok kısa görüşme sonucu arkadaşımız kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. Ama camii olayı o zaman da tüylerimi ürpertmişti.
Bugün olduğu gibi.
Tek kelime yorum yapmak istemiyorum.
Eğer Balyoz Planı hayata geçirilseydi, İstanbul’da iki camii bombalanacak mıydı, yoksa “bombalandı” söylentisi çıkarılarak yeteri kadar panik yaratılacak mıydı bilemem.
Bildiğim tek şey darbeye giden yolda Çorum olayları benim için somut örnektir. Keza gazeteci olarak içinde yaşadığım Konya olayları gibi…

1627200cookie-checkCaminin hatırlattıkları…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.