Çatı aday nihayet belli oldu.
CHP ve MHP liderleri ve uzman kadroları haftalardır aradılar, incelediler, boyunu posunu tesbit ettiler, sonunda Kahire doğumlu Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ortak çatı adayı olarak açıkladılar.
“İşte bizim Cumhurbaşkanı adayımız budur” dediler.
İhsanoğlu aslında yabancı biri değil.
Mısır’ın başkenti Kahire’de doğmuş, üstelik orada öğrenim yapmış biri. İhsanoğlu,
Ayn Şems ve Müslüman Kardeşlerin El Ezher Üniversitesinden mezun.
AKP’nin desteği ile yıllar önce İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreterliğine getirilmiş biri.
Şu anda görevi bitti.
Yani “Çatı adayı” olmaya müsait biri.
CHP ve MHP için “ Çok mahzurlu” bir kişiliği var bana göre.
Bir kere AKP’ye yakın.
Burada durulması gerekir.
AKP’ye yakın demek, bu parti seçmenlerinin oyunu alacak anlamına gelmiyor.
AKP’liler Cumhurbaşkanı olsun diye İhsanoğlu’na neden oy versinler?
İkinci mahzuru çatı adayımıza laik seçmenler neden oy versinler.
Hem laik, hem ulusalcılar ise dini bütün, İslami eğitimli, Kahire doğumlu biri için sandığa neden gitsinler.
Üstelik İhsanoğlu AKP’nin sempati ile baktığı biri. Mısır’daki askeri darbe sırasında Sisi’ye değil, Mursi’ye destek vermiş biri. Tıpkı Başbakan Erdoğan çizgisinde davranan bir dinci. Bir ara Sisi’ye karşı tavır takınmadığı için eleştirildi ama İhsanoğlu’na “darbeci” demek haksızlık bence.
Tahminlere devam edersek.
MHP seçmenini bilemem ama Kürt partileri de bu adaya oy vermeyeceklerini daha şimdiden açıklamış durumda.
Çünkü birinci tur için kendi adaylarına oy verecekler.
Eğer ilk turda AKP adayını seçtiremezse ve ikinci tur olursa İhsanoğlu’na Kürtlerin oy vermeleri için bir neden yok.
CHP eğilimli aydınların bir kısmı, hatta medyanın CHP eğilimli kesimi, İhsanoğlu’nun adaylığı, ilk turda AKP adayının seçilmesine engel.
Yani Erdoğan,
ya da Gül eğer aday olursa İhsanoğlu alacağı oylarla AKP’nin önünü keser.
Hatta bir CHP’liye göre Erdoğan, bu çatı aday karşısında “havlu atmış” duruma düşermiş.
Hayal etmek çok kolay.
Ama ortada gerçekler var.
12 yılda sekiz seçim kazanan bir partinin seçmeni bir günde “dönecek” sanıyorlar.
Bence geçmişteki bazı olaylara takılıyorlar, oysa zaman değişti. Zamanın ruhunu bırakın yakalamayı, CHP ve MHP bu ruhu hala aramakla meşgul.
Erdoğan’ın aylar önce gazetecilere sarfettiği sözler gerçek olacak gibi.
Zamansız ve isabetsiz tahmin yapan gazetecilere ne demişti Erdoğan:
“ AKP adayı açıklanınca ters köşe olabilirsiniz”
Bence bu cümle gerçek çıkacak gibi….
Erdoğan zaten aday olmak niyetinde değildi.
Ama bunun erken açıklanmasının yanlış olacağına inandı ve öyle yaptı.
Bana göre çok önemli bir kavşakta hissetti kendisini. Danışmanlar ordusu Erdoğan konusunda ikiye ayrılmasına, çoğunluğun afaylığı koymasını istemesine rağmen Başbakan Erdoğan adaylığını bir sonraki döneme ertelemesi gerektiğini savunanların yanında yer aldı.
Veee…
Gül’ün koltuğunu koruması gerektiğine inandı.
Çatı aday cephesinden bakınca kararın doğrulamasının yapıldığı anlaşılır.
İhsanoğlu’nun aday olmasına en çok Erdoğan’ın sevindiğine eminim.
Eğer elli yıldır bu siyasetin içindeysem ilk tur, AKP adayının dışında kalacak olan adaylara “nafile” tur anlamına gelir.
Bu çatı aday İhsanoğlu’nun tüm eğilimleri bir araya getirip oy alacağını sananlar önce CHP ve MHP içinde bugünden sonra ne türlü gelişmeler olabilir ona baksınlar.
İhsanoğlu’nun, iki partinin de içinde kaynaşmalara yol açacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu eğer çatı adayının “kerameti”ni iyi açıklayamazsa, partiden istifalar sökün ederse, “istemezük” korosu sahneye çıkarsa, İhsanoğlu adaylıktan dahi çekilebilir.
Yani “özür dilerim” diyebilir.
Kahire doğumlu İhsanoğlu’nun “çatı adaylığı” daha şimdiden çatıda büyük çatırtılar ve ardından sızıntılar olacağının işaretini veriyor.
Hatta çatının altında kalan ulusalcılar, CHP ve MHP’de yüksek şiddette sarsıntılara yol açabilir.
Bekleyelim.
