Dağlar dağlar

Yer ile Ay arasinda, siradaglardan da sirali, uzaklik var, ne kadar mi? 384.000 km.Yer ile Günes arasinda, siram siram siradaglardan da uzak, uzaklik var, ne kadar mi? 149 milyon km…Ay ve Günes’ te daglar var mi, henüz bilmiyoruz.Satürn, Jüpiter, Uranüs, Neptün, Plüton, Venüs, Mars, Merkür’ de daglar var mi, henüz bilmiyoruz.Bildigimiz, yasadigimiz yerkürenin her kitasinda, daglar var ama…Kutup ülkeleri olan Arktika ve Antarktika’ da bile daglar var, ve her dagin bir ismi var.Mesela, Ellsworth, Pensacola, Kraliçe Maud, Kraliçe Alexandra, Prens Charles Daglari var Kutup ülkelerinde.

Diger kitalardaki daglari hatirlayacak olursak, Kuzey Amerika’ da Kayalik ve Appalas daglari…Güney Amerikada, And daglari…Afrika’ da Atlas daglari, Klimanjaro…Japonya’ da, Fujiyama…Avrupa’ da, Alpler, Karpatlar, Iskandinav daglari…Asya’ da, Ural, Altay, Tanri, Karanlik, Çin-Ling, Himalaya ve 8848 m. yüksekligindeki Everest tepesi…Türkiye’ de, Toros, Kafkas, Agri, Uludag…

Bir de, ismi olup, cismi olmayan bir masal kusu vardir, Zümrüdüanka kusu, Simurg Anka, Anka-yi Magrib diye anilir ve etekleri bulutlarin üzerinde olan, Kaf daginin tepesinde yasar…

Daglar, derin hasrettir, agittir, türküdür, siirdir,gizli bir ümittir…Ne çok edebi eserde, daglarin ismi vardir…”Sair ya da sanatçi büyük bir istirap virtüözüdür, insanin acisina ya da cehennemine sirt çeviren sanatçi olamaz” diyen, sair Ahmet Muhip Diranas, Agri dagi için su siiri yazmistir.

” Sen uygun bir vakti gelince rüzgarin / Sonsuzluga dogru kalkacak sihirli / Bir gemi gibisin göklerde demirli / Ve ben rihtiminda bekleyen tek yolcu / Agri’ ya es yüce bir dag yok içimde / Ne kadar cüceyim dert ve sevincimde.”
Bir halk türküsünde der ki, ” Erzurum daglari da kar ile boran / Almis dört yanimi da dert ile verem / Siz de bulunmaz mi da bir kursun kalem / Yazip ahvalimi de dosta bildirem”

Baris Manço, Daglar daglar sarkisinda daglara seslenir, ” daglar daglar, kurban olam yol ver geçem / sevdigimi son bir olsun yakindan görem ” der.
Ve Atatürk, Anadolu’ ya çiktiginda hep bir agizdan coskuyla bir mars söylerdi, ” Dag basini duman almis / Gümüs dere durmaz akar ” diyerek.Mars bitince hüzünlenir, Sabiha Gökçen’ e der ki, ” Gökçen, ben bu topraklari seviyorum, yurdumun topraklarini, daglarini taslarini…Gögünü havasini seviyorum…Insanlarini seviyorum memleketimin.Bazi sarkilar bana bu insanlardan bir gün kopacagimi hatirlatiyor.Onlardan uzak düsecegimi…Bir gün onlarla olamayacagimi…Iste o zaman, sarkinin sözleri ne olursa olsun içime bir ates düsüyor…Ve sonradan gözyasi olarak akip gidiyor…Unutma, Mustafa Kemal’ ler de insandir ve onlar da zaman zaman su ya da bu nedenlerle aglamak isterler…”

Hazreti Mevlana ‘ nin Fihi Ma-Fih’ inden çeviren Abdülbaki Gölpinarli hoca diyor ki, ” insana yolu gösteren derttir, hem de, her iste.”

Çogu zaman, dertler daglar gibi birikir yüregimizde, bir türkü olur, yakar yüregimizi ve bir nehir gibi akip gider gözyasimiz. Dertlerin ilaci zamandir, sabrin ve gücün delili, hasretin diger adi, daglardir. Daglarimiza karlar da yagsa, yagmur da yagsa, seller alip götürse de tortusu hep kalir, esasinda…Herkes kendi derdini, bildigi dag kadar yüce sanir, oysa en erisilmez sanilan daglara erisilir…” Devlerin hepsini yakindan gördüm cüce ” misali, daglarin en yücesi bile insanin sabri karsisinda, dallariyla egilen bir agaçtir.

Daglar, dertlinin sirdasidir, hasretin yakarisidir…Ve insana yakisan, dertten arinip, daglarin misafir aldigi mevsim ( yaz mevsimi ) gibi bir hayat sürmektir, daglari bulutlara birakarak…

1634440cookie-checkDağlar dağlar

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.