Ankara’nın Bala ilçesinde son günlerde yaşanan depremler, bu yönde ilgili kuruluşların yürüttüğü çalışmaları yeniden gündeme getirdi.
MTA Genel Müdürlüğünün yürüttüğü çalışmayla Türkiye’nin aktif fayları yeniden çıkarılacak. Haritayla, hem aktif yeni fayların geçiş güzergahları hem de deprem riskinin 1’nci dereceden yaşandığı noktalar belirlenecek.
MTA Genel Müdürlüğü uzmanlarının Türkiye’yi karış karış tarayarak hazırlayacakları yeni akif fay hatları haritası, Türkiye’nin yeni yerleşim birimleri ile ilgili yapılacak çalışmalara ilgili kuruluşlara da kaynak olacak.
Türkiye’nin en son diri fay haritası yine MTA Genel Müdürlüğü tarafından en son 1992 yılında tamamlanarak basılmıştı.
BALA’DA FAY HATTI İNCELEMESİ
Öte yandan Ankara’nın Bala ilçesindeki depremin ardından, bilim adamı ve jeoloji mühendislerinden oluşan 3 kişilik ekip, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan fayın geçtiği Yanacak Vadisi’nde inceleme yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası adına yapılan incelemeyi, Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Dirik, Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz ile Jeoloji Mühendisleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Afet İşleri Genel Müdürlüğünde görevli Jeoloji Mühendisi Sami Ercan gerçekleştirdi.
Doç. Dr. Dirik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yöredeki son depremlerin yüzey kırığı oluşturacak büyüklükte olmadıklarını ifade ederek, 3 depremin zemin odaklarının Yanacak Vadisi’ndeki fay üzerinde olduğunun göründüğünü bildirdi.
”Onun için de depremin kaynağı bu fay olmalı diye düşünüyoruz” diyen Doç. Dr. Dirik, şöyle konuştu:
”Burası, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan faydan kaynaklanan bir vadi. Buranın konumu Tuz Gölü Fayı ile aynı konumda. Araştırılması gereken, 2 fay arasında bir çakışma var mı yok mu? Onun ortaya konulması lazım. Arada, bir Paşadağ yükselimi var. Bu yükselim, tam bu fay ile Tuz Gölü fayı arasında bir yükselim.”
Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz ise yüzey kırığını genelde 6’dan büyük depremlerin oluşturduğuna işaret ederek, Bala’daki depremlerin ardından böyle bir olay beklenemeyeceğini söyledi.
