En büyük mesele ve bir hazin Hürriyet

1951 senesinde, Nazim Hikmet RAN tarafindan, yukaridaki basliklarla yazilmis olan, siirleri, 2011 yilinin ilk dakikalarinda okudum. Siirlerin son misralari söyle söylüyordu, ”Aldanip aldanmamak, Iste mesele. / Aldanmazsak, variz! / Aldanirsak, yok! ”
” Ne demir, ne tahta, ne tül perde var hayatinda, / Hürriyeti seçmene lüzum yok / Hürsün / Bu hürriyet hazin sey yildizlarin altinda. ”
Senenin son günü, çogumuzun kalbi Diyarbakir’ da kaldi, 2007 de ”Hepimiz Ermeniyiz” sloganlari söylendigi zaman, kimilerince, zannimca yanlis anlasildigi ve itiraz sesleri yükseldigi gibi, ”Hepimiz Diyarbakir’liyiz” diye düsünenlerin yanisira, bunu pek dile getirmek istemeyenler de oldu, yine yanlis anlasilmamak için, susmayi tercih ettiler. Ne çare, o da Onlarin en dogal demokratik hakkiydi.

Saygideger Cumhurbaskanimiz Diyarbakir’ dan dönerken, elimde rengarenk güllerle karsilamak isterdim ve güzel yillar demek demek isterdim kendisine. Bu satirlarimla ilettigim çiçeklerimi lutfen kabul buyursun, Saygideger Basbakanimizin yorumuyla, ” Sayin Cumhurbaskanimiz Abdullah GÜL geregini yapmistir” derken, ben de kendisine yine çiçeklerle tesekkür ediyorum. Diyarbakir halki memnun ve mesut görünüyordu, orada yagan yagmurun esliginde, TV kanallarindan TRT 6 dan seyredebildigimiz kadariyla, Istanbul’ da günesli bir hava hakimdi fakat kimi siyasi partililerin yüzü ve sesi parçali bulutlu görünüyordu.
Ülkemizin her kiyisi-kösesi huzur içinde olsun ki, bizler yeni yillara umut içinde girelim.
Basbakanimiz, Babaocagi Rize’ de, Cumhurbaskanimiz, Anaocagi gibi saydigi Diyarbakir’ da, Muhalefet Parti baskanimiz, ilk kez indigi Maden Ocaginin dibinde, gerçekleri ziyaret ettiler, yeni yila merhaba derken.
Beni sevindiren bir baska mesele, konusma usluplariydi, kimse kimseye ”bunlar” diye hitap etmedi, dilerim bu sifati kullanirken, çok dikkat ederler. Dilerim, biri digerini küçümser bir tavirla, yalnizlastirarak, kendisinden uzaklastirarak söylemez, çünkü yabancilastirmak, sözle bile çok yaralayici oluyor… bir de tavirla olursa, insana ne kadar aci verir, düsünün artik…
Bir de iki harfin söylenisi çok garip geliyor bana, H ile K harfleri. Mesela, IHH ( i, ha, ha, ) CHP ( ce, ha, pe ) PKK ( pe ka ka ) diye söyleniyor. Oysa, ben Ilkögretim Okulumda ögrendigim kadariyla, H harfine ( he ), K harfine ( ke ) denir. ( i he he ) dersek, dogru söylemis oluruz, ( pe ke ke ) dersek, tarafsiz ve dogru Türkçe konusmus oluruz.
Herkesin her dili dogru konusmasi, dogru ögrenmesi, bir dilin yasamasi ve yasatilmasi için, ne kadar önemli ise, dogru ögretilmesi de önemli bir görevdir sanirim. Günümüzdeki TV Programlarindan birindeki bir hanim sunucunun israrla, kendi sesine ve kendi sözüne ( hah hah hah hah ) diyerek, sürekli kahkalarla gülmesi, çok takdir görüyorsa, benim bu dikkatlerim, TV ekrani basindaki seyircilere ne kadar ne düsündürür bilemiyorum fakat, bir dilin dogru konusulmasi ve dogru duyulmasi, ögrenme ve ögretimde çok mühimdir,diye düsünüyorum, bu yüzden Okul, TV ve Medya önemli bir üçgendir. Mesela, benim ailem Anadolu kökenli oldugu için, evde lehçe ve siveyle konusurlar, fakat ben ve kardeslerim Istanbul Türkçesiyle konusuruz, bunda en büyük pay, Ilkokul ögretmenim Mediha UÇAR Hanimefendi’ nindir.
Yilmaz GÜNEY’ in, annesinin dilini bilmedigini ve anlamadigini, bir röportajinda okumustum.
Ahmet KAYA’ nin Kürtçe bilmedigini, fakat Kürtçe bir sarki söyleyip, o sarkiya bir klip çekmek istedigini,söyledigi geceye bir çogumuz sahit olmusuzdur.
Cem KARACA’ nin bir kaç Ermenice sarkiya Türkçe söz yazarak, o sarkilari yorumladigini, sonra Ermeni Bestecilere haklarini teslim ettigine de sahit oldum.
Mahsun KIRMIZIGÜL’ ün annesinin Türkçe bilmedigini, TRT 6 yayin hayatina baslayinca, mutlu oldugunu, yine kendi röportajlarindan okumustum.
Yeni yilda, yeni bir haber, 56.EUROVISION Sarki Yarismasi’ nda Ülkemizi YÜKSEK SADAKAT GRUBU ‘ nun Almanya’ da temsil edecegi oldu.
Yeni yil itibariyle Italya’ da naylon poset kullanimi yasaklandigi haberi geldi. Bu poset kullanimina ben de bir anlam veremezdim, müzelerde sergilenen gerçeklerin hiç posete kondugunu gören var mi?
Yeni yilin ilk haftasinda, halkimizi bekleyen yeni zamlarin haberi de geldi.
Fakat biz yine de yasama sevincimizi ve umudumuzu kendimiz, önce hayal ederek sonra gerçege ulasarak bulacagiz.

Kar topladigina inandigim bu 1 Ocak 2011 günesine pek güvenmeyerek, ”Bir hazin hürriyet” ve ”En mühim mesele” siirlerini sirtima battaniye gibi alarak, Martin Luther KING Jr.’ dan inanmak istedigim bir sözü, sizlerle paylasmak istiyorum, ”Yasa bir adamin beni sevmesini saglayamaz, ama beni linç etmesine engel olabilir, ki bu da oldukça önemlidir.”
Söylenen her Kürtçe türküyü duydugumda, hiç kimsenin Ahmet KAYA’ ya selam göndermemesi, yeni yil kutlamalarinda TV ‘de Ahmet KAYA’nin Türkçe sarkisinin bile yayinlanmamasi, Asik VEYSEL türküsünü gitariyla çalip söyleyen Avrupa’li sanatçilarin olmasina ragmen, yeni yilda, bir türküsünü kendi sesinden duyamamak, Ruhi SU, Hasan MUTLUCAN, Fikret KIZILOK, HÜMEYRA, Ayla ALGAN sesini duyamamak, gerçek sanatçi ve müziklere olan hasretimi artiriyor, sabahlari yayinlanan kadin programlarinda, Asik Mahsuni SERIF’in türküsü ”dom dom kursunu degdi” ile göbek atmalari, beni yaraliyor, ”Hey onbesli” agitinda, alkislarla tempo tutup,oynamalari, beni düsündürüyor, gülemiyorum…
Kahkahalarla gülecegimiz, güzel günlere olan inancimi hiç kaybetmeyerek, güzel yillar diliyorum…

1634830cookie-checkEn büyük mesele ve bir hazin Hürriyet

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.