Şener: Parti kuruyorum

Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, merkez bir parti kuracağını bildirdi. 


Hafta sonu tatilini geçirmek üzere ailesiyle birlikte geldiği Abant'taki otelde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Abdüllatif Şener, Ergenekon operasyonuyla ilgili gelişmeleri değerlendirerek, olayın 1 yılı aşkın süredir gündemde olduğunu ve zaman zaman gözaltılar ve tutuklamalarla gündeme geldiğini söyledi.


Hala soruşturmaya ilişkin iddianamenin tamamlanmadığı ve bir an önce iddianamenin tamamlanarak ve kimin neyle itham edildiğini kamuoyunu bilmesi gerektiğini ifade eden Şener, ''Sanki bir kaos ortamı var. Kamuoyunun algılaması net değil, bir kafa karışıklığı var'' diye konuştu.


Ülkenin hassas bir dönemden geçtiğini ve insanların birbirlerine güvendikleri ortama ihtiyaç duyduğunu dile getiren Şener, ''Bu ihtiyacı, bu süreçte kaygılarla sürdürüyoruz'' dedi.


İddianame ortaya çıkmadan operasyonlarla ilgili net şeyler söylemenin mümkün olmadığını, böylesine kapsamlı bir operasyonun yapılmış olması için gerçekten delillendirilmiş, çok ciddi iddiaların varolması gerektiğine işaret eden Şener, ciddi kanıtların olmaması durumunda bunun kamuoyundaki algılamaları bozacağını, farklı yorumlara ve tereddütlere neden olacağını savunarak, bu sonucun ülkenin geleceği açısından iyi olmayacağını öne sürdü.


''HEPİMİZ BU GELİŞMELERİN MAĞDURUYUZ''


Gazetecilerin, operasyonlar sonrası kimi kişi ve kurumların askeri darbe yapılması için türlü girişimlerde bulunduğuna yönelik iddiaların ortaya çıktığını hatırlatması üzerine Şener, bakanlık yaptığı dönemde bu tür iddiaları işitmediğini anlatarak, 16 yıllık siyaset yaşamında farklı gelişmelere tanık olduğunu ve ''28 Şubat'' döneminde de Maliye Bakanlığı yaptığını söyledi.


Daha sonraki dönemlerde de ekonomik ve siyasal alanlarda önemli gelişmeler olduğunu dile getiren Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:


''İnişlere çıkışlara, zor günlere, rahatlıklara rağmen Türkiye bizimdir, bu ülke hepimizindir. Bu ülkede kötü şeylerin ortaya çıkması, toplumsal barışı zedeleyen, kaygıları, endişeleri artıran ve ortaya çıkan bazı sonuçları, bazı kurgulara dayandığı yönündeki kanaatlerin yaygınlaştığı ortamlar, kalıcı zararlar veriyor. Bundan herkesin kaçınması lazım, doğru olanı yapmak lazım, yanlışlardan uzak durmak gerekir.''


Şener, bir soru üzerine, yaşanan sürecin ''olağan bir süreç'' olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:


''Şu anda çok olağanüstü koşulları yaşıyoruz. Bunu yaşayan siyaset veya belli kurumlar değildir. Bu ülkede yaşayan herkes bugün Türkiye'de varolan olağanüstü koşulların mağduru durumundadır. Yani bu durum herkese zarar veriyor. Nedir bu olağanüstü koşullar derseniz, işte bir taraftan dış dünyada önemli gelişmeler var.


Bir taraftan Türkiye terörle mücadele ediyor, diğer taraftan iktidar partisinin ve mecliste gurubu bulunan diğer bir partinin hakkında açılan kapatma davalarını sonuna gelinmiş. Bir taraftan iş dünyası, diğer taraftan orgenerallik rütbesine ulaşmış kuvvet komutanı olmuş kişilerin gözetim altına alınıyor olması, bunların hepsi şu anda yaşadığımız koşulların olağanüstü olduğunu gösteriyor.


Şu anda tüm bu kurumların ülkemizin geleceğiyle ilgili yapması gereken çok önemli işler olduğu halde, alması gereken çok önemli kararlar olduğu halde, bunlar bir tarafa bırakılmıştır ve ülkenin sorunlarını çözmek için oluşturulmuş olan kurumlar, kendi sorunlarıyla sürekli olarak Türkiye'yi meşgul ediyorlar. Bu yapının, bu durumun, bu gidişin mağduru da bu ülkede yaşayan 70 milyon insan. Hepimiz, bu gelişmelerin mağduruyuz.''


''GENEL BİR SEÇİME İHTİYAÇ VAR''


''Bu ortamın yenilenmesi lazım'' diyen Şener, ''Bu ortamın kısa zamanda tasviye edilmesi, normalleşmesi gerekmektedir. Nasıl olacak bu? İşin zor tarafı bu. Demokrasilerde tıkanmalar olduğunda, sorunlar büyüdüğünde, çözüm arayışları yaygınlaştığında, hep halka gitmenin bir çözüm olacağı kabul edilir. Yeni bir irade, yeni bir bakış açısının siyasete yansıması, dolayısıyla karar organlarına yansıması, ülkede var olan gerginliği ve sorunları kaldırmada etkindir diye bakılır.


Ben de bir envarter çıkarmaya kalktığımda, neler yapmamı gerektiği ile ilgili. Elbette tüm kurumlara ve siyasete özellikle düşen önemli görevler olduğunu düşünüyorum. Ama bu ortamın rahatlatılması için genel bir seçime ihtiyaç olduğu düşüncesini de paylaşıyorum.''


''BENİM İÇİN TEKRAR SİYASET GÖRÜNÜYOR''


1 yıldan bu yana meclisin dışında olduğunu ve üniversitede öğretim üyeliği yaptığını hatırlatan Şener, şunları kaydetti:



''Ama benim için tekrar siyaset görünüyor. Şu ana kadar siyasi partilerin çatıları altında siyasi hayatımı sürdürdüm. Daha doğrusu ben hiçbir zaman parti değiştirmedim ama altımdaki partiler her zaman değişti. Kamuoyu parti değiştiren insanlardan da pek hoşlanmaz, tenkit eder, 'bir insan niye parti değiştirir' der.


Özellikle aktif siyaset yapan, profesyonel siyaset yapan insanların parti değiştirmelerine hoş gözle bakmaz. Ben de hayatımda hiç parti değiştirmedim ama mensubu olduğum partiler değiştiler.


Üçüncü parti de değişmek üzere. Ama burada kabahat bende değil. Değişen ben değilim. Alttaki zemin değişiyor. Gelecekle bağlantılı olarak da Türkiye'nin ihtiyaçlarına uygun yeni bir siyasi oluşama ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bunun oluşabilmesi için toplumsal talebe bağlı olarak üzerime düşen herşeyi yapacağım.''


AK Parti hakkında açılan kapatma davası ve Anayasa Mahkemesi Başkenvekili Osman Paksüt'ün ''Davadan ne karar çıkarsa çıksın Türkiye'de yer yerinden oynar'' sözlerinin hatırlatılması üzerine Şener, yaşama bakış açısını dile getirerek, ''Elinizde bir fidan varsa ve siz o fidanı dikmek üzereyseniz karşı tepelerin savrulmakta olduğunu görseniz bile o fidanı dikmek iyi bir şeydir, iyi olanı yapacaksınız. Sizin belirlemediğiniz koşullar sizin dışınızdaki koşullar, sizin hareket alanına yapacağınız iyi şeyleri engellememeli'' dedi.

1062230cookie-checkŞener: Parti kuruyorum

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.