Enerjideki özelleştirme Isparta’da çöktü!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Meslek Odaları Isparta’daki günler süren elektrik krizinin ardından yaptığı ortak açıklamada, olayla ilgili yasal işlem başlatılması ve sorumluluğu bulunan yetkililerin istifası talep edildi…

Meslek odalarından ortak Isparta açıklaması. Isparta’daki elektrik kriziyle ilgili açıklama yapan DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipler Birliği, “Isparta’da çöken yalnızca elektrik şebekesi değil, iktidarın başta enerji olmak üzere kamusal hizmetleri özelleştirme politikasıdır. Ülkemizde gerekli altyapısal hazırlıkların yapılmaması ve plansızlıklar, 2022 yılında bize bu dramı yaşatmıştır. Geldiğimiz noktada; artık kamunun tüm imkânları kullanılarak Isparta’da yaşanan tüm sorunlar karşısında hesap verebilirlik mekanizmaları işletilmeli ve yasal işlemler başlatılmalıdır. Meydana gelen olaylarda sorumluluğu bulunan yetkililer ise gereğini yaparak istifa etmelidir!” çağrısında bulundu.

Isparta’da 3 Şubat’ta başlayan kar yağışı kentteki elektrik altyapısının devre dışı kalmasına yol açtı, yaklaşık 500 bin nüfuslu kentte 113 bin elektrik abonesi elektriksiz kaldı. Kimi bölgelerde 70 saati bulan elektrik kesintileri hayatı felç ederken gözler kentteki elektrik dağıtım hizmetini üstlenen CK Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş’ye çevrildi.

‘ISPARTA’DA HALKIN ZARARLARI TAZMİN EDİLMELİ’

Yetkililer ve sorumlu firma yaşananların beklenmedik ölçüde kar yağışına bağlaması kamuoyundaki tepkileri artırdı. Konuyla ilgili ortak bir açıklama yapan meslek odaları ise Isparta’da yalnızca elektrik şebekesinin değil, iktidarın enerji politikasının da çöktüğünü vurgulayarak, “Günlerce soğuk ve karanlıkta kalmaya mahkûm edilen yurttaşların maddi manevi zararları tazmin edilmelidir” çağrısında bulundu.

ISPARTA’DAKİ ELEKTRİK KRİZİNE MESLEK ODALARINDAN AÇIKLAMA

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB (Türk Tabipler Birliği)’nin açıklamasında şöyle denildi: “Geçtiğimiz günlerde Isparta’da elektrik şebekesinde yaşanan, il genelinde etkili olan ve giderilmesi günler alan elektrik şebeke arızası, on binlerce yurttaşı saatler, günler boyu karanlık ve soğuğa mahkûm ederek mağdur etmiş, maddi, manevi zarara uğratmıştır. Isınmadan hijyene, beslenmeden iletişime kadar akla gelebilecek tüm insani ihtiyaçların temel gereksinimlerinden olan elektrik, günümüzde özel sermayenin eline teslim edilmiş durumdadır.

‘KAMUNUN KONTROL MEKANİZMASI KALMADI’

Kurulu güç ve üretimdeki payı, %20’nin altına düşen kamunun ne fiyatları kontrol altına alacak, ne elektrik arzında sürekliliği sağlayacak, ne de toplumsal faydayı gözetecek bir gücü ve kontrol mekanizması kalmamıştır. Kamu varlıklarını bir mirasyedi havasında yok pahasına elden çıkaran, kamusal hizmetleri özelleştiren, kamu elektrik üretim santrallerini ve dağıtım şirketlerini, ayrıcalıklı özel şirketlere devreden iktidar, yılbaşında yaptığı yüksek oranlı zamlarla özel elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin kazançlarını katlamalarına da imkân vermiştir.”

‘DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUKLARI GÖZARDI EDİLMEMELİ’

Elektrik kesintilerinin kötü hava şartları gerekçesiyle mazur gösterilemeyeceği kaydedilen açıklamada, dağıtım şirketlerinin görev sorumluluklarının göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanarak, “24 Ocak 2022 günü başlayan haftada, ülkemizin soğuk hava dalgasının etkisine gireceği, birçok bölgede yoğun kar yağışı ve fırtınanın etkili olacağı ve yaşamı etkileyeceği; Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Valilikler tarafından günler öncesinde duyurulmuştu. Nitekim beklenen hava dalgası etkisini göstermiş ve ülke genelinde bazı bölgelerde şehir içi ve şehirlerarası karayolu ulaşımı başta olmak üzere, deniz ve hava yolu trafiğinde de saatler süren kesintiler yaşanmıştır.

YALVAÇ’TA BİR VATANDAŞIN EVİNDE ÖLÜ BULUNMASI

Isparta’da binlerce yurttaşın mağduriyeti halen devam etmektedir. Yoğun kar, buzlanma ve elektrik kesintisinden dolayı, COVID-19 ile ilgili hizmetler başta olmak üzere; sağlık hizmetlerindeki aksamaların etkisini maalesef önümüzdeki dönemde de hissedebileceğiz. Isparta’daki elektrik kesintileriyle ilgili basında çıkan bir diğer haber ise, Yalvaç ilçesinde evinde donarak ölen bir yurttaşımızın olduğudur. Günümüzde azami kamusal şartlar sağlandığında, bir insanın evinde donarak ölmesi pek mümkün değildir. Eğer yurttaşımızın ölümü hipotermi nedeniyle veya hipotermi dışında, sağlık hizmetlerine ulaşamama gibi bir nedenle ise, her iki durumda tamamen kamunun sorumluluğundadır. Yurttaşların olağandışı durumlardan etkilenmelerini en aza indirecek düzenlemeler, devletin yurttaşlara karşı en önemli yükümlülüklerinden biridir” ifadelerine yer verildi.

‘BUGÜNE KADAR HİÇ BİR İLDE 48 SAATİ AŞAN KESİNTİ YAŞANMADI’

Bugüne kadar, hiçbir ilimizde Isparta ili genelinde yaşanan boyutta ve kentsel alanlarda 48 saati aşan, bazı bölgeleri ile köylerinde halen devam eden elektrik kesintileri yaşanmamıştır” görüşüne yer verilen meslek odalarının açıklamasında şöyle denildi:  “Özellikle kentsel alanlarda yaşanan kesintileri yoğun kar yağışı ve fırtına gibi mevsimsel olaylar ile açıklamak mümkün değildir. Bölgesel tekel olan elektrik dağıtım şirketi, işletme sorumluluğunu üstlendiği dağıtım şebekesi bölgesinde olabilecek meteorolojik oluşum ve gelişmeleri önceden tahmin etmek, olağan dışı doğa koşullarında uygulanacak Acil Eylem Planlarını hazırlamak ve bu planlarda belirtilen önlemleri uygulamakla yükümlüdür. Isparta’da yaşanan süreç, dağıtım şirketinin böyle bir hazırlığı olmadığını göstermiştir.

‘2013’TEN BUGÜNE KIŞ KOŞULLARINA KARŞI TEDBİR ALINMALIYDI’

Bundan da öte, işletme hakkının devri yöntemiyle 28.05.2013 tarihinde Akdeniz EDAŞ’ı devralan özel şirketin, devrin gerçekleştiği tarihten günümüze kadar geçen sürede, gerekli yeni, yenileme, bakım onarın vb. tüm alt yapı yatırımlarını yaparak ve işin yürütüm için gerekli deneyimli personel istihdamını sağlayarak, bu tür olumsuz koşullara karşı tedbirlerini almış olması gerekirdi. Bu sorumluluk zincirinin ikinci halkası, özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin çalışmalarının bilim ve tekniğe uygun olarak yapılıp-yapılmadığı, gerekli yatırımların yapılıp yapılmadığını tahkik ve takiple yükümlü TEDAŞ’tır. Bu konuda TEDAŞ’ın da görevini tam olarak yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Sorumluluk zincirinin en üst kademesi ise kamu yönetiminin il düzeyindeki birimleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve siyasi iktidardır.

‘YEREL YÖNETİCİLERİN ÖNLEM ALMAMASI KABUL EDİLEMEZ’

Isparta Valiliği ve ildeki elektrik dağıtımını sağlayan Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ’nin kamuoyuna açıklamalarında, perşembe günü başlayan yoğun kar yağışı ve buzlanmanın etkisiyle elektrik hatlarının zarar gördüğü ve şehrin büyük bölümüne elektrik verilmesinde sorunların yaşandığı belirtilmektedir. Ayrıca resmi kaynaklardan; kar ve buzlanma dolayısıyla ulaşımın aksadığı, bugün itibarıyla Isparta’da üç günden uzun süredir elektrik verilemeyen bölgelerin olduğu, hastanelerde jeneratörlerin devreye girdiği, evde solunum cihazına bağlı olarak hayatını sürdürebilen hastaların hastanelere getirilerek tedavilerine devam edildiği belirtilmiştir. Aynı zamanda, rektörlüğün sınavları ertelememesinin neticesinde öğrencilerin büyük sorunlar yaşadığı kuruluşlarımıza gelen bilgiler arasındadır. Yoğun kar yağışının olacağı günler öncesinden belli iken, yerel yöneticiler tarafından bu konuda da herhangi bir önlem alınmaması kabul edilir değildir.”

SORUN ‘HAKKINIZI HELAL EDİN’ ANLAYIŞI İLE ÇÖZÜLEMEZ

Sorunun, kaderci “hakkınızı helal edin” anlayışı ile çözülemeyeceğine işaret edilen açıklamada, ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Kesinti süresince çektikleri sıkıntılardan ötürü yurttaşlar, maddi ve manevi olarak yıprandıkları gibi, şebekeye kesintili olarak verilen elektriğin neden olduğu gerilim voltajındaki ani ve beklenmedik değişimler, elektrikli ve elektronik cihazlarda arızalara, evlerinde, işyerlerinde gıda maddelerinde bozulmalara neden olmuştur. Isparta’da yaşanan elektrik kesintilerinde, tedarik sürekliliğini öngören ‘Elektrik Piyasasında Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliği’nde yer alan kesinti süreleri ve sıklığına dair eşik değerler aşılmıştır. Yaşanan kesintilerden yurttaşlar zarar görmüş ve yaşamları olumsuz olarak etkilenmiştir. Yönetmelik hükümlerine göre vatandaşlarımızın zararlarının dağıtım şirketi tarafından tazmin edilmesi gerekmektedir.

ENERJİ KAMUSAL BİR HİZMET, KÂR HIRSINA BIRAKILAMAZ

Elektrik dağıtım sistemi işletmesi, bölgesel olarak tekel konumunda ve merkezi planlama anlayışı içinde kamusal hizmeti zorunlu kılmaktadır. Bu nedenledir ki: Özelleştirme uygulamalarına derhal son verilmeli, Özelleştirilen bölgesel dağıtım şebekeleri ve şirketleri tekrar kamuya dönmeli, Özelleştirilen verimli kamu santralları kamuya geri dönmeli, TEİAŞ özelleştirme kararları iptal edilmeli, Enerjinin kamusal bir hizmet olduğu, üretimi, iletimi ve dağıtımın özel şirketlerin kar hırsına ve insafına bırakılmaksızın, kamu kuruluşları eliyle, toplum çıkarları doğrultusunda verilmesi gereği algısı tüm topluma mal edilmelidir.

ISPARTA’DA YAŞANAN SORUNLARA ACİL ÇÖZÜM ÇAĞRISI

En kısa zamanda: Isparta’da yaşanan sorunlar hakkında şeffaf ve doğru bilgi akışının düzenli aralıklarla sağlanması, Hızlı ihtiyaç değerlendirmesi yapılarak ilgili kurumların harekete geçirilmesi, İl dışından yardım gerektiren başlıklarda gerekli yardım ekiplerinin Isparta’ya yönlendirilmesi, Temel gıda, içme suyu ve ısınma ihtiyaçları konusunda kamu imkânları kullanılarak ihtiyaç duyan kesimlere destek sağlanması, Sağlık hizmetlerine erişimde güçlük yaşayan kesimlerin belirlenerek sağlık ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalışmaların başlatılması, Acil hizmetlere erişimin önündeki engellerin en hızlı şekilde giderilmesi gerekmektedir.

OLAYLA İLGİLİ YASAL İŞLEM BAŞLATILSIN SORUMLULAR İSTİFA ETSİN

Ülkemizde gerekli altyapısal hazırlıkların yapılmaması ve plansızlıklar, 2022 yılında bize bu dramı yaşatmıştır. Geldiğimiz noktada; artık kamunun tüm imkânları kullanılarak Isparta’da yaşanan tüm sorunlar karşısında hesap verebilirlik mekanizmaları işletilmeli ve yasal işlemler başlatılmalıdır. Meydana gelen olaylarda sorumluluğu bulunan yetkililer ise gereğini yaparak istifa etmelidir!”

 

2583490cookie-checkEnerjideki özelleştirme Isparta’da çöktü!
Önceki haberEMEP Genel Başkanı Akdeniz: Enerjide soyguna karşı bireysel değil, kitlesel mücadele
Sonraki haberAhmet Şık: Mahmutyazıcıoğlu’nun öldürülmesinin yasadışı bahis siteleri ve Halil Falyalı ile ilgisi var
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.