“Enflasyon hırsızlığı körüklüyor mu?”

Geçen gün Almanya merkezli gazete DW bu soruya yanıt aradı… Haber özetle şöyle: “Özellikle ABD ve İngiltere’de son yıllarda mağaza hırsızlığı dramatik bir şekilde arttı. Aynı eğilim Almanya’da da görülüyor. Kimilerine göre enflasyon sadece fiyatları değil, aynı zamanda hırsızlığı da körüklüyor. Bazı marketlerde, ambalajlanmış peynir ve bifteklere artık güvenlik çipleri takılıyor, teşhir reyonlarındaki kahve paketleri ise içi boş kutularla değiştiriliyor. Böylece hırsızlara karşı önlem alınmaya çalışılıyor. Zira özellikle İngiltere ve ABD’de mağaza hırsızlığı vakaları son yıllarda tavan yaptı. Bazıları, bu artışın en önemli nedenlerinden birinin hayat pahalılığı olduğunu savunuyor. Perakende şirketi Associated British Foods’un mali işler müdürü, İngiliz bulvar gazetesi The Sun’a yaptığı açıklamada, artan fiyatların birçok insanı, ihtiyaçlarını hırsızlık yoluyla temin etme yoluna ittiğini savunuyor. İngiliz mağazalar zinciri John Lewis’in başkanı ise BBC’ye verdiği demeçte bir ‘hırsızlık salgınından’ söz ediyor.”

Almanya’daki perakende şirketlerinin araştırma kuruluşu olan EHI Perakende Enstitüsü’nden Frank Horst, “Mağazaların envanterlerindeki kayıplarda yüzde 12’lik bir artış tespit edilirken, rapor edilen mağaza hırsızlıklarında yüzde 30’luk bir artış meydana geldi” diyor. Hırsızlık davranışının değiştiğinden şüphelenen Horst’a göre; genellikle enflasyon nedeniyle daha fazla çalınmıyor ama enflasyona bağlı çalınan ürünler farklılaşıyor. Mağaza hırsızlarının yeni hedefi: Temel gıda maddeleri…

İşte bu alarm veren bir yorum dostlar. Eğer hırsızlık ekmek gibi, süt gibi, peynir gibi temel gıda maddelerine yönelmişse, iktidarın şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir. Bizim bu konuda atasözlerimiz var: “Biri yer, biri bakar kıyamet ondan kopar”, “Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur”, “Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin” ve en kötüsü de “tok açın hâlini anlamaz.” Salgında ortaya çıktı ki “asgari ücret” mantığıyla bir an önce “Yurttaşlık Temel Geliri” hayata geçirilmeli ve işsizlik, salgın gibi durumlarda yurttaşların temel gıda maddelerine erişimi hak olarak tanınmalı. Biliyoruz ki açlığın olduğu yerde adalet de olmaz!
***

Londra’daki toplum gündemi hareketliydi. Geçen cumartesi Trafalgar Meydanı’nda 50’ye yakın toplum üyesi Türkiye’deki cumartesi annelerine destek eylemindeydi. İstanbul Galatasaray Lisesi önünde 967 haftadır gözaltında kayıplarının akibetinin araştırılmasını için eylem yapan yakınların çığlığı Londra’da da yankılanmış oldu. Trafalgar Meydanı’nda politik bir eğilimi olmadan katılan duyarlı toplum üyeleri de vardı. Türkiye’de 1995’ten bu yana 3 bine yakın gözaltında kayıp isim olduğu öne sürülüyor.

Yalnız Türkiye değil, Şili de bu konuda sancılı. Şili’de, 11 Eylül 1973’te iktidara el koyan diktatör Pinochet dönemindeki zorla kaybedilmeleri aydınlatma planına göre kaybedilenlere ilişkin tüm bilgiler bir araya getirilecek. Cumartesi Anneleri’ni gözaltına alan polislerin ise soruşturulmasına izin verilmedi. Buradan da anlıyoruz ki günümüzde suça karışan polislere “Geçmişteki abilerinize sahip çıktık. Müsterih olun!” mesajı veriliyor… Nasıl olsa adalet yerini bulacak ama geç olmasın istiyoruz!
***

Pazar günü de Londra’da ilk kez yapılan “İki toplumlu Kıbrıslılar Festivali – Bicommunal Cypriot Festival”indeydim. The Cypriot Community Centre’in organize ettiği festivalde canlı müzik, geleneksel dans, şiir, tiyatro, sergi, atölye çalışmaları, otantik yemekler ve çocuklar için eğlencenin yer aldı. Kıbrıs ortak kültürünün bir ortak yaşam alanında buluşturarak dostluğu geliştirmeyi hedefleyen festivale iki toplumdan katılım yoğundu. Haringey Belediye Başkanı Lester Buxton da ziyaretçiler arasındaydı. Kıbrıs’ta iki toplumun da içine sinen barışı, siyasi irade gösteren kısaca barışı samimi olarak isteyen kesimler getirecektir. Festivalde de o hava vardı.
***

Londra dört yol ağzı. Türkiyenin en güvenilir diş kliniği doktorlarından Canan Yümsel 10-11 Kasım günlerinde saat 14-18.30’da Londra’da “55 Stoke Newihgton High St. N16 8EL” adresindeki Edwin Holidays’de Hurma Diş Hastanesi adına seminer verecek. Lezzetli atıştırmalıkların da ikram edileceği etkinlikte ücretsiz ağız sağlığı bilgisi verilecek. 15 katılımcı misafire de diş temizleme hizmetinin ücretsiz verileceği açıklandı. Okurlarımızın bu ücretsiz etkinliği kaçırmamalarını öneririm.

2725000cookie-check“Enflasyon hırsızlığı körüklüyor mu?”
Önceki haberAfyon’un yüzde 52’si madencilere ruhsatlandırıldı!
Sonraki haberGettolarda yaşamaya zorlananlar, getto da yaşamaya zorladı…
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.