NATO Parlamenterler Asamblesi’nde konuşan Erdoğan, Ermenistan ile ilişkiler ve soykırım iddialarına ilişkin soru üzerine ”Biz olumlu yaklaşımlarımıza olumlu yaklaşım bekleriz” dedi.
Göreve gelmelerinin ardından, hava sahasını Ermenistan’a açtıklarını, Akdamar Adası’ndaki kilisenin de halen devam eden restorasyonu tamamlandığında Ermenilerin ziyaretine açılacağını belirten Erdoğan, bunların iki olumlu adım olduğunu söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Üçüncü bir adım daha var: Uluslararası bir adımdır. Biz bütün arşivlerimizi açtık. Ermenistan da, eğer varsa, arşivlerini açsın. Üçüncü ülkelerde varsa, onlar da arşivlerini açsınlar. Bizler işin içinde olmayalım. Arkeologları, siyaset bilimcileri, hukukçuları, arşiv bilimcilerini devreye sokalım. Gelsinler, çalışmalarını yapsınlar. Bizim önümüze verileri, belgeleri getirsinler. Ondan sonra atılması gereken adım ne ise o adımı atalım. Konuyla yakın-uzak alakası olmayan lobilere ve kulis faaliyetlerine aldanmak suretiyle Türkiye’yi zan altına sokmak çok ciddi bir yanlıştır. Bu yanlışın zaman içerisinde düzeleceğine inancımız tamdır. Biz sayfayı açtık. Ana muhalefet partimiz ile el ele, bu konuda deklarasyonumuzu yayınladık, ilgili bazı ülkelere de gönderdik. Açık söylüyorum: Biz ‘Hodri meydan’ diyoruz. Buyursunlar, gelsinler, konuşalım, araştıralım, kararı verelim.
BASIN TOPLANTISINA KATILMADI
Başbakan Erdoğan, daha sonra Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen ile görüştü. Edinilen bilgiye göre, görüşme hakkında yapılması planlanan basın toplantısında terör örgütünün yayın organı Roj tv’nin bir ekibinin bulunduğunu öğrenen Erdoğan, bu duruma itiraz etti. Erdoğan, AB’nin terör örgütleri listesinde yeralan bir örgütün yayın organının ekibinin çıkarılmaması halinde ortak basın toplantısına katılmayacağını bildirdi.
”ROJ TV’YE MÜDAHALEDE BULUNAMAM”
Danimarka Başbakanı Rasmussen, Başbakan Erdoğan’ın basın toplantısına katılmama kararının, Roj TV’nin basın salonundaki varlığından kaynaklandığını söyledi. Erdoğan ile fikir özgürlükleri konusunda aynı görüşleri paylaşmadıklarını belirten Rasmussen, şöyle konuştu: ” Türkiye’nin terörizmle ilgili hassasiyetini anlıyoruz. Danimarka teröre karşı mücadelede aktif bir rol oynamaktadır, ancak Danimarka yasalarına uygun davranan gazetecileri basın toplantılarına katılmaktan alıkoyamayız. Danimarka polisi Roj TV hakkında bir soruşturma başlatmıştır. Bu devam ettiği sürece ben başbakan olarak herhangi bir müdahalede bulunamam.”
”TAVRIMIN BEDELİ NE İSE TÜRKİYE ÖDER”
Başbakan Erdoğan, Rasmussen ile ortaklaşa yapacakları basın toplantısına katılmamasıyla ilgili, ”Benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye bu bedeli rahatlıkla öder. Çünkü bir ülkenin kendi değerlerine, kendi kutsallarına, bir ülkenin kendi içinde terörün yaratılmasına vesile olan bir anlayışa destek veren bir anlayışı benim kabul etmem mümkün değildir ve bunun adı da özgürlük olmaz” dedi.
Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, Rasmussen’e 2 ay önce Roj TV’nin terör örgütünün bir kanalı olduğunu ve bu kanalın Danimarka’dan yayın hakkı almak suretiyle yayın yaptığını belgeleriyle ifade ettiğini, Rasmussen’in de konuyla ilgili gerekli soruşturmayı yaptırdığını kendisine ilettiğini kaydetti.
Erdoğan, buna karşın Roj TV muhabirlerinin düzenlenen basın toplantına katıldığını, kendisinin de buna karşı çıktığını belirtti. Erdoğan, Rasmussen’in, Türkiye’nin AB’ye hazır olmadığı şeklindeki yorumuyla ilgili olarak, ”Biz, basın metnini, ne konuştuğunu, ne söylediğini henüz bilmiyoruz. Tabi her Başbakan, her tavırla ilgili bir yorum yapma hakkına sahiptir. Benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye bu bedeli rahatlıkla öder. Çünkü bir ülkenin kendi değerlerine, kendi kutsallarına, bir ülkenin kendi içinde terörün yaratılmasına vesile olan bir anlayışa destek veren bir anlayışı benim kabul etmem mümkün değildir ve bunun adı da özgürlük olmaz” dedi.
GÜL: ”DANİMARKA HUKUKİ SÜRECİNİ İŞLETİP ROJ TV’Yİ KAPATMALI”
Öte yandan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Danimarka’nın hassas bir şekilde hareket ederek, kendi hukuki sürecini işletip Roj TV’yi kapatacağına inandığını söyledi.
KKTC’nin 22. kuruluş yıldönümü, kutlamalarına katılan Dışişleri Bakanı Gül, gazetecilerin Danimarka’da Başbakan Erdoğan’ın terör örgütü PKK’ya destek olduğu bilinen Roj TV’nin muhabirinin salonda bulunması nedeniyle Danimarka Başbakanı Anders Fogg Rasmussen ile yapacağı basın toplantısına katılmamasıyla ilgili soruyu yanıtladı.
Gül, Başbakan Erdoğan’ın basın toplantısına katılması durumunda basının ”Bir terör örgütüne destek olan TV’nin temsilcisinin bulunduğu yerde nasıl konuşur?” sorusunu yönelteceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Sayın Başbakan açık şekilde Rasmussen ile konuyu paylaştı. Onların kanunu belki bir anda bu yayın kuruluşunu kapatmayı elvermeyebilir. Deliller gönderilmiştir. Bu delillerle ilgili gerekli işlem yapılacaktır. Günü geldiğinde Danimarka da zaten terör örgütü olarak gördüğü bir örgüte yardımcı olan yayın organının sesini sürekli orada duyurmasına izin vermeyecektir.”
Bakan Gül, daha önce de Med TV konusunda İngiltere ile benzer bir durumun yaşandığın hatırlatarak, o dönemde de Med TV hakkında itirazları olduğunu, ancak bu sürecin birkaç sene aldığını, bu süre geçince İngiltere’nin Med TV’yi kapattığını söyledi.
Gül,daha sonra şunları söyledi: ”Aynı şekilde Danimarka’nın da hassas hareket edeceğini ve kendi hukuki sürecini işletip bu TV’yi kapatacağına inanıyorum. Çünkü terörle mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu AB ülkeleri en iyi şekilde bilmektedir. Hiçbir AB üyesi de terörü desteklemek istemez. Bunlar bazen vakit almaktadır. Kanuni süreçler işlemektedir. Biz bu konuyla ilgili bilgileri yeterli şekilde verdik. Eğer daha fazla bilgiye ihtiyaç olursa onları da tabiki vereceğiz. Bu iş için zamana ihtiyaç vardır.”
Bakan Gül Başbakan Erdoğan’ın yerinde bir başkasının da olması durumunda aynı şeyi yapacağını kaydetti.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da, Başbakan Erdoğan’ın Danimarka’daki basın toplantısına katılmamasını ”Son derece normal, garipsenecek bir şey yok. Doğru yapmıştır” sözleriyle değerlendirdi.
