Erdoğan nasıl gider?

Laik-beyaz Türklerin son zamanlardaki tek sorusu “ AKP ülkeye kazık mı çakacak?”

Tamamı olmasa da, ülkenin yarısından fazlası -mütedeyyini, muhafazakarı ve tereddütlü korkaklar- ise, bir diğer soruya yanıt arıyor aylardır:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun önderliğindeki AKP iktidarı ne zaman gider?”

Siyasette kartlar açılır, kartlar yeniden karılır ve gelecekte ne olabileceği tahmin edilir.
Ben de geride kalan 12 yıl içinde, ülke genelinde oluşan “kin serpintileri”, “parelel hayaletler” ve “ 2071 hayalcileri” ara başlıklarından hareketle ülke geleceğine yönelik falcılığımı (!) ortaya koymak istiyorum.

Eğer bu ülkede 50 yıl içinde bir şeyler öğrenmişsem, iktidar kavgalarından bazı sonuçlar çıkarmışsam, iktidar koltuğuna bir şekilde oturmuş siyasi liderleri iyi analiz edebilmişsem doğruya yakın tahmin yapabilirim sanırım… En azından rasyonel bir sonuca ulaşabileceğime inanıyorum.
Sizler de inanın.

Bir asra yakın süredir başa geçen iktidarlardan umduklarını bulamayanlar, mağdur edilenler, ezilenler, gelecekten umudu olmayanlar, sınıfsal ayrıma uğrayanlar, adaleti arayanlar, faili meçhule kurban gidenlerin geride kalanları, ilan edilmemiş savaştan nasibini alanların aileleri, özetle kapının dışında tutulanlar, ya da karanlığa mahkum bırakılanlar, AKP döneminde “ışığı” gördüler, bir anlamda şiddetli ve kızgın sıcaklığı “güneş” sandılar.
Sandıktan AKP’yi çıkardılar.

2002 yılı sonrası için hazırlanan ekonomik programa sadık kalan, aynı zamanda bütçe disiplinine sarılan AKP yönetimi, doğrudan halkın görebileceği hizmetlere seferber oldular. Belediyecilikten kalma deneyimleri hayata geçirdiler.
Hizmetler sürerken halktan alınan vergilerin artışıni kimse hissedemed bile.
Bütçe tıkır tıkır işledi.
Vergiler katlandı.
Gelirler tepe yapınca hizmetler de arttı.
Yolsuzlukların üstü kapanır oldu.
Yapay bir “cennet” te yaşadıklarını fark bile edemedi ikidarı destekleyen büyük kitleler.

Gelinen nokta düşündürücü.
2014 sonuna geldik.
Yaşanan yanlışlar, alınan yanlış kararlar, üstü örtülmeye çalışılan olayları tekrarlamaya bile gerek yok.
2015 genel seçimlerine çeyrek kala iktidardakilerde “maksimum öfke”, “minimum akıl” sendromu hakim.

Bundan böyle, kendisini kayıtsız-şartsız destekleyen, “ vicdansız”, “ sinsi” ve “yaltakcı” medya da etkisini kaybetti, kaybediyor.
Yani “ dalkavuk” medyanın inanırlılık için kullandıkları silahların barutu bitecek.

Dış dünyadan gelen destekler minimuma inince iktidar tarafından seçim arefesinde söylenecek- vaat edilecek- çok şey kalmayacak.

Bütün bunlara rağmen, iktidar gücünü kullananların az bir kayıpla seçimleri kazanma ihtimali var.

Eğer; muhalefet partileri bir şekilde yeni silahlar keşfederse, ya da tüm muhalifler güçlerini birleştirip tek cephede hizalanabilirlerse, AKP’nin sandıktan çıkmasını engelleyebilirler.
Ya da AKP içinde seçimlerden önce, büyük bir parçanın, yani 50-60 kişilik “sessiz muhalifler”in kopması mümkün olursa…
Yani AKP, içerden sert bir yumruk yerse, sandık sonuçları yeni iktidar alternatiflerini gün ışığına çıkarmış olur.
Bu bir anlamda gelecekte hiç de yabancı olmadığımız “koalisyon” dönemlerinin başlayacağı anlamına gelir ki, eğer geçici olursa ne ala.
Ama devamlı koalisyonlar dönemi hortlarsa vay halimize…

Bütün bu ihtimaller boşa çıkarsa…
AKP iktidarı sürerse ne olur?
“İktidardan hiç mi gitmeyecek?” sorusuna yine de yanıt arayanlar olur mu?
Bunu bilemem.
Bu işlere ben değil “Rufailer” bakıyor çünkü…

1630020cookie-checkErdoğan nasıl gider?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.