Avrupa’da Ergenekon benzeri gizli örgütü açığa çıkaran ve operasyonu yürüten İtalyan savcı Felice Casson geçen yıl “Genç Siviller”in organizasyonuyla Türkiye’ye gelmiş, Bilgi Üniversitesi’nde konuşmuştu. Casson konuşmasında ve demeçlerinde Ergenekon savcısına altın değerinde çok ama çok önemli öğütler vermişti. Bu öğütleri bugünlerde hatırlamakta yarar var..
Casson ne demişti?
Yasalara uy, hassas davran, hiç hata yapma. Polemik yaratabilecek uygulamalardan kaçın.
Kendini koruyabilmen için kurallara uyman, özel hayatında bile şeffaf olman şart.
Cesur ol. Eleştirilere kulak asma; ama bulguların sağlam olsun.
Başka savcılarla bir takım kur. Güvenilir bir ekiple birlikte çalış, böylece hem soruşturmayı hem de kendini güvence altına alırsın.
Parlamento desteği şart. Meclis’i de sürece dahil et. Meclis’e soruşturmayla ilgili sürekli bilgi ver.
Ben Başbakanlık’tan askeri istihbarat arşivine girme izni aldım; örgütü öyle deşifre ettim. Mutlaka resmi arşivlere gir.
Hedef olanlar hemen kulise başlar. O yüzden en önemli şey, yargının ve savcının bağımsızlığıdır. Bu yoksa işiniz zor.
Siyasi iradenin desteği çok önemli; ama medyanın ve kamuoyunun desteği de şart. Biz bu destekle çözüme gidebildik. Yurttaşların olanları bilmeye hakkı var. Şeffaf ol.
Bu tavsiyelerin hangi birini ele alsak bir aksaklık görülüyor.
“Hiç hata yapma” demiş Casson.
O kadar hata yapıldı, o kadar yanlış yöntemler uygulandı ki, doğruları bulmakta güçlük çekmemek mümkün değil. Denebilir ki hata yapmamak için Ergenekon savcılarının kadrosu genişletilmeli. Onlar desteklenmeli. Güç ve moral aşılanmalı. Kadro verilmesi, savcı sayıısının veya emrindeki kadroların arttırılması hükümetin işi. Yapılabilir. Ama yeni gelişmeye yönelik hiç bir haber yok.
Destek konusuna gelirsek.
Bir kere siyasi iradenin tam desteği yok. Kısmen var, yani hükümet destekliyor. Hükümet partisi dışındaki hiç bir parti destek vermiyor. Hemen hepsi hala olaya kuşku ile bakıyor.
Medyanın ise tam desteği alınmış değil. Medya ikiye bölünmüş durumda. Karşı olanlar olayı sulandırmakla meşgul, destek verenler ise sulandıranları darbeci olarak suçlamakta.
Keza kamuoyu desteği çok bilinmiyor. Sessiz çoğunluk oranı ne? Yüzde 50 dahi olsa bu ne anlama gelir? Sessiz kitleler hala kuşkularını atabilmiş değil, üstelik bu oran nedir, bilinmiyor.
Özetle Casson’un bizim savcılara yaptıkları tavsiyelerin yüzde 90’ı yerine getirilebilmiş değil.
Bu tutum ve davranışla hem Ergenekon’da sona ulaşmak zorlaşacak, hem inandırıcılık örselenecek.
Görünen o ki, gidilecek yol oldukca uzun…
Sabır gerekiyor ama nereye kadar ?
