Faiz işsizliği de artıracak

Borç verme faizi yüzde 10,25’ten yüzde 15’e, marjinal faiz oranı da 7,75’ten yüzde 12’ye çıkarıldı.

Kararın ardından ABD doları, 2,25 liradan 2.18’e geriledi.

Türk lirasının bir süredir euro ve dolar karşısında hızla değer kaybetmesi üzerine acilen toplanan Merkez Bankası toplantıda “son gelişmelerin ve fiyat istikrarını sağlamak için gerekli önlemlerin ” görüşüleceğini açıklamıştı.

Piyasalar, bir süredir lirada gözlenen düşüşe karşı MB’ndan faiz oranlarını yükseltmesini bekliyordu. Ancak ekonomi uzmanları kararın beklentilerin çok üzerinde olduğuna dikkat çekiyor.

Merkez Bankası’nın döviz oranlarını belirlemek amacıyla geçen hafta yaptığı toplantıda oranları istikarlı bir düzeyde tutma kararı alınmıştı.

Uzmanlar, Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesinde ekonomik büyümeyi azaltır kaygısıyla Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yükseltmekten kaçındığı öne sürülüyordu.

Hükümet 2013’teki yüzde 3,6 olan büyüme oranının bu yıl yüzde 4’e çıkmasını öngörüyor. Bu rakamlar 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 8 civarında olan büyüme oranından keskin bir düşüşü ifade ediyor.

Merkez Bankası bundan önceki son acil toplantısını 2011’de yapmış, faiz oranlarını yüzde 6,25’ten 5,75’e düşürmüştü.

Türkiye, ABD Merkez Bankası FED’in piyasaları canlandırmak için yaptığı tahvil alımlarını aylık 85 milyar dolardan 75 milyar dolara düşürme yönünde Aralık’ta aldığı karardan en fazla etkilenecek “kırılgan ülkeler” arasında sayılıyor.

Bu durumda yatırımcıların gelişmekte olan piyasalardan çekilmesi, bunun ise bu ülkelerin borsalarında ve para birimlerinde daha fazla düşüşe neden olması bekleniyor.

DIŞ BASINDA

Daily Telegraph’ın ekonomi ekinde Türkiye’yi de ilgilendiren bir haber yer alıyor.

Habere göre Türkiye’nin de dahil olduğu, gelişmekte olan piyasalara sahip ülkelerde yerel kurları korumak adına atılan son dönemdeki adımlar küresel düzeyde borç korkusu doğuruyor.

Habere göre Türkiye, Hindistan, Brezilya gibi gelişmekte olan piyasalara sahip ülkelerin büyümeyi olumsuz etkilemesine rağmen yurtdışına sermaye kaçışını engellemek için para politikalarını sıkıştırmak zorunda kalması borç problemlerinin artışı korkusu yaratıyor.

Daily Telegraph, önceki ekonomik krizlerdeki orandan çok farklı olarak bugün gelişmekte olan piyasalar bloğunun dünya ekonomisinin yaklaşık yarısını düzenlendiğine dikkat çekiyor.

Gazetede bu ülkelerde yaşanan sorunların ana nedeninin ABD ve Çin ekonomisiyle ilgili gelişmeler olduğu yönündeki yorumlara da yer verilmiş.

Daily Telegraph’a konuşan Danske Bank yöneticisi Lars Christensen, “Arjantin, Ukrayna ve Tayland gibi sorun içindeki ülkelerin hepsinin yerel hikâyeleri var. Ama bütün bir hikâyenin arkasında Amerikan Merkez Bankası’nın tahvil alımını azaltımı ve Çin’in büyümesindeki yavaşlama var.”

1408920cookie-checkFaiz işsizliği de artıracak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.