İngiltere Merkez Bankası “enflasyonla mücadele” adına 2021 Aralık ayından bu yana 13 kez faiz artışını yaptı. Böylece politika faizi 50 baz puanlık artışla yüzde 4,5’ten yüzde 5’e yükselmiş oldu. Faizler küresel mali krizin yaşandığı 2008’de de bu orandaydı. Basına göre; faizlerin 4,5’ten yüzde 5’e çıkarılması Merkez Bankası’nın “enflasyon üzerindeki kontrolü tamamen kaybettiği” izlenimine yol açacak. Ekonomi “güven” demek. Sarsılmaya görsün…
Resmi rakamlara göre, yıllık enflasyon Mayıs ayında değişmemiş ve yüzde 8,7 seviyesinde kalmıştı. Oysa uzmanlar enflasyonda düşüş beklentisi içindeydi. Olmadı! Faiz oranlarını artırmak enflasyonu düşürmek için başlıca araçlardan biri olarak görülüyor ancak bunun tersini savunanlar da var.
Öyle ya enflasyonla mücadelede patronlardan çalışanlara her kesim elini taşın altına koyması gerekiyor. Faiz artışı ise ne yazık ki en çok sabit gelirliler ile tüketici ve ev kredisi faizi ödeyenleri etkiliyor. Onların cebinden daha çok para çıkarken, patronlar faizden dolayı artan üretim maliyetini ürünlerine yansıtarak aradan sıyrılıyor. Ürün fiyatı artınca da hem düşürülmeye çalışan enflasyon tersine tetikleniyor, hem de çalışan ya da dezavantajlı kesim daha çok yoksullaşıyor. Tabii faizdeki artışın domino etkisini de unutulmamalı. Örneğin ev sahiplerinin borçlanma maliyetlerinin artması kiraların da yükselmesine neden olacak.
Birleşik Krallık’taki 1998 krizinde faizler yüzda 16’lara kadar fırlamış ve yüzbinlerce ev sahibi “mortgage” faizlerini ödeyemediği için evlerini bir üst gelir grubuna satmak zorunda kalmıştı… Umarım yaşadığımız ekonomik depremin şiddeti o kadar olmaz.
Ekonomik dengeleri çalışanların lehine tutturmak ise politik bir tercih tabii. Muhafazakar Parti’den bunu beklemek de abesle iştigal. Sözün özü dostlar havadaki kara bulutlara bakarak bugün dünden kötü, yarın ise bugünden daha kötü olacak gibi… Onun için “siz gardınızı şimdiden alın” derim.
***
Birleşik Krallık’ta 8 milyon kişi antidepresan kullanıyormuş… Ülkede antidepresan kullananların yaklaşık dörtte birini oluşturan 2 milyondan fazla hastanın 5 yıldır bu ilaçları kullandığı ortaya çıktı.
BBC’nin “Panorama” programı, bilgi edinme özgürlüğü talebi kapsamında, NHS’den 2018-2022 döneminde uzun süreli antidepresan kullanımına ilişkin veri ve rakamları temin etti. NHS reçeteleme verilerine göre, bu rakam 5 yıl öncesiyle kıyaslandığında 1 milyon artmış. Bu konu aslında tam bir doktora tezi dostlar. Araştırılırsa antidepresan kullanımı ile hayat pahalılığı arasında çok güçlü bir bağ olduğu bulunacaktır. Eğer tatile bütçe ayıramıyorsanız, ara sıra da olsa çocuklarla bir restoran keyfi yapamıyorsanız, marketlerde önceliğiniz indirimli reyon ise antidepresanlıksınız… Bunun sorumlusu ise siz değil, ekonomi yönetimindeki beceriksizlerdir…
***
Dostlar geçen pazar Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat Festivali salon etkinliği olarak düzenlendi. Yılın en sıcak günlerinden olmasına rağmen kapalı salonu dolduran izleyiciler eğlenceli, aynı zamanda çok duygusal saatler yaşadılar.
Dün 1 Temmuz Cumartesi günü de Clissold Park’da 34. DAY MER Kültür ve Sanat Festivali kapsamında park şenliği yapıldı. Zeynep Bakşi Karatağ, Apolas Lermi ve Gül Bahar gibi sevilen sanatçıların da sahne aldığı şenlikte İşçi Partisi’nin eski lideri Jeremy Corbyn ve EMEP Milletvekili İskender Bayhan da konuştu. Bugün 2 Temmuz Pazar günü ise Kıbrıs Türk Festivali’nin 6’ncısı Enfield’de Donkey Lane’da (EN1 3PL) yapılacak. Işın Karaca’nın sahne alacağı bu etkinlik kaçmaz derim…
Festivaller sıla özlemini gidermekten yanı sıra eski arkadaşları gördüğümüz etkinlikler aynı zamanda. Toplumun birlik ve dayanışması için haydi festivallere efeeem…
