Çiçek, İsviçre Adalet ve Polis Bakanı Christoph Blocher ile Adalet Bakanlığı yeni ek binasında yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çiçek, terör örgütleri PKK, DHKP-C ve TKP-ML’ye üye Mehmet Eşiyok, Erdoğan Elmas ve Zeynep Yeşil’in, İsviçre’de iade amacıyla tutuklu bulunduklarını söyledi.
Zübeyir Aydar ile ilgili tutuklama kararı bulunmadığını anlatan Çiçek, kendisinin mültecilik talebinin kabul edilmemesini ve iadesini istediklerini bildirdi. İsviçre makamlarının iade talepleriyle ilgili bilgiler istediğini dile getiren Çiçek, bu konuda Anayasa’nın verdiği garantileri söz konusu makamlara ilettiklerini kaydetti.
Çiçek, bu kişilerin yargılanmasında diğer suçlulardan bir fark olmayacağını vurgulayarak, istedikleri kişiyi avukat olarak seçebildiklerini, avukatları olmaması halinde kendilerine avukat tayin edildiğini anımsattı. Cemil Çiçek, bu kişilerin yargılanmasının “açıklık” ve “adil yargılama” ilkelerine uygun olarak yapılacağını, bunun garantisinin İsviçreli makamlara verildiğini söyledi.
Terörle mücadele konusunda uluslararası iş birliğinin önemine dikkati çeken Çiçek, terörün tüm insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu, her ülkenin bu noktada elinden gelen çabayı, samimiyetle ve kararlılıkla ortaya koyması gerektiğini ifade etti. Çiçek, terörün her türlüsünden büyük sıkıntı çeken bir ülke olarak görüş ve düşüncelerini diğer ülkelerle paylaşma gayretinde olduklarını dile getirerek, Blocher’a bu konudaki görüşlerini anlattıklarını söyledi.
Teröristlerin Türkiye’de suç işledikten sonra, Avrupa ülkelerine gittiğini ve oradaki yasal boşluklardan, bir takım demokratik haklardan istifade ettiklerini anlatan Çiçek, bu hakların istismar edilmesiyle yaşam hakkının ortadan kaldırılması noktasında önemli imkanlar elde edilebildiğini kaydetti. Çiçek, “İlk başvurdukları istismar konusu da sığınma talebinde bulunmalarıdır. Bu taleplerin samimi olmadığının, gerçek sebeplere dayanmadığının iyi bilinmesi ve buna göre işlem yapılması bizim beklentimizdir. Bu anlamda iadesini istediğimiz bölücü terör örgütü mensupları, sol fraksiyonlardan bazılarına mensup teröristler var. Bunlardan bazıları iade amaçlı tutuklanmıştır. Bu çabalardan dolayı İsviçre makamlarına teşekkür ediyorum. İade sürecini bekliyoruz, umut ediyoruz ki, beklediğimiz sonuç kısa süre içerisinde gerçekleşmiş olur. Mehmet Eşiyok, Erdoğan Elmas, Zeynep Yeşil ve Zübeyir Aydar ile ilgili taleplerimizi kendisine ifade ettim” dedi.
‘CEZAİ ŞARTI ANLAMAKTA ZORLANIYORUM’
Çiçek, görüşmede Ermeni soykırımı iddialarının da gündeme geldiğini belirterek, bu konuda bazı Türk bilim adamları, siyasetçiler ve vatandaşların karşılaştıkları hukuki sorunları meslektaşıyla paylaştığını anlattı.
“Ermenilere soykırım yapılmamış” tarzındaki ifadeyi kullanmaya cezai müeyyide getiren uygulamaları anlamakta zorlandıklarını vurgulayan Çiçek, görüşmede ifade özgürlüğü dikkate alındığında bu türlü bir ceza hükmünün kabul edilemezliğini ifade ettiğini dile getirdi.
SADECE 2 ÖRGÜT TERÖR LİSTESİNDE
İsviçre Adalet ve Polis Bakanı Christoph Blocher de, istikrarsız bir bölgede bulunması, ülke içindeki fanatik gruplar ve Asya ile Avrupa arasında köprü görevi görmesi nedeniyle terör konusunun Türkiye açısından çok daha önemli bir sorun olduğunu söyledi. Terör konusundaki görüşmelerin kendileri açısından da çok faydalı olduğunu dile getiren Blocher, bu konuya çözüm bulma arayışlarını sürdüklerini anlattı. ”İsviçre, tarafsız bir ülke olarak bir takım örgütleri terör örgütü olarak kabul etme konusunda oldukça çekingen davranmaktadır” diyen Blocher, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana sadece iki örgütü, terör örgütü olarak kabul ettiklerini, bunların da Nazi örgütü ve El Kaide olduğunu bildirdi. Blocher, İsviçre’de bu ikisi dışında terör örgütü olarak kabul edilmiş bir örgüt olmadığını kaydetti.
‘GÜVENLİ LİMAN DEĞİLİZ’
Biz belki Türkiye’de terör örgütü olarak kabul edilen bazı örgütlerin İsviçre’de de terör örgütü olarak kabul edilmesi beklentisine cevap veremeyeceklerini belirten Blocher, “Biz bireysel suçların takip edilmesi ya da suçları ispatlanmış kişilerin iadesi konusunda her türlü işbirliğine varız. Türkiye ile aynı fikirdeyiz. Terör çok büyük bir beladır ve teröre karşı koymak için iş birliği şarttır. Ülkemizin başka insanlara sanki güvenli bir liman gibi lanse edilmesini de istemiyoruz” dedi.
Blocher, konuşmasında, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında, “Ermeni soykırımı olmamıştır” ifadesi kullandıkları için soruşturma açıldığını anımsattı.
Türkiye’nin, “tarihçilerden oluşacak bir komisyonun bu konuyu araştırması”na yönelik önerisine katıldıklarını söyledi.
‘BERABER HAPSE GİRERİM’
Cemil Çiçek’i İsviçre’ye davet ettiğini anlatan Blocher, Çiçek’in, İsviçre’de “Ermeni soykırımı olmamıştır dersem başıma bir şey gelmez mi” sorusuna karşılık “Hiç bir şey olmayacak. Ama olursa da ben kendisiyle hapse gireceğim” diye espri yaptı.
Blocher, “Sivil insanlara yönelik eylemler yapan PKK’nın terör örgütü ilan edilmemesinin nedeni nedir?” sorusuna karşılık, İsviçre’nin terör örgütü kabul etme konusunda çok güçlü çekinceleri bulunduğunu söyledi.
