Çiçek: Çözüm olmayacaksa zorlamanın faydası yok

TBMM Başkanı Cemil Çiçek ilk resmi ziyaretini KKTC’ye yaptı. Kıbrıs konusunu daha önce bizzat sorumluluk taşıdığından en “iyi bilenlerden” olarak tanımlayabileceğimiz Sayın Çiçek bence Cuma Günü oldukça önemli bir açıklama yaptı.
Cemil Çiçek, “Biz Kıbrıs’ta çözümden yanayız ama çözüm diye ortaya konulan şey ileride daha büyük çözümsüzlüğe yol açmamalı, sürekli olmalı” derken aslında çok sayıda Kıbrıslı Türkün sohbetlerde her gün dile getirdiğini söyledi.
Tüm diğer Türkiye’den adaya gelen yöneticiler gibi Kıbrıs meselesi sözkonusu olduğunda Türkiye olarak tek vücut olduklarını vurgulayan TBMM Başkanı Çiçek, Kıbrıs’ta iki ayrı halk , iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasi olduğunu, siyasi eşitlik düzeyinde bir çözüm olacaksa bugüne kadar buna katkı verdiklerini bundan sonra da vereceklerini belirtti.
Ancak en önemli cümleyi de kamuoyuna sundu Cemil Çiçek, “Eğer bu olmayacaksa bunu da herkesin görmesi lazım. Çözüm olmayacacaksa olmasını zorlamanın faydası yok. Bu zaman kaybı olur.” diyerek.
Bence çok haklı!
“Çözümü ama adil bir çözümü kim istemez?” sorusuna maalesef Kıbrıs’ta bir cevap var: Rum Kesimi!
Rum Kesimi söz konusu çözüm olduğunda sadece “Rumların Türkleri yuttuğu bir birleşme” önermekte. Ortak bir parlamentonun nasıl seçileceği konusunda tartışılırken bile önerileri öyle formüle etmektelerki sonucunda çoğunluğu oluşturan Rum seçmen belirleyici olsun. Bunlar hep görüşme masasında yaşananlar değil mi?
Çözümü isteyelim ve bunun için de çabaya devam edelim. Ancak Cemil Çiçek tarafından açık bir şekilde dile getirildiği gibi “daha fazla zaman kaybına da” izin vermeyelim. Çünkü zaman kaybı Kıbrıslı Türklerin aleyhine.
AB üyesi olan Rum Kesimi’nin “ekonomik ambargo” ya da “tanınmama” sorunu yok. Rumlar daha yüz yıl görüşme masasında oturabilirler. Ancak Kıbrıslı Türkler için her fazla gün kaybedilmiş bir gün!
Aslında o kadar “korkacak” bir durum da değil bu güzel ada üzerinde iki komşu devlet olarak barış içinde yaşamak.
Günlerdir İrlanda’dayım.
İrlandalılar Kuzey İrlanda topraklarında İngiliz yanlısı bir ülke olmasını istemiyorlar. Ancak onca savaş, onca görüşme sonucu değiştirmediği için günümüzde Dublin ve Belfast hükümetleri tarafından yönetilen iki İrlanda Cumhuriyeti ada toprakları üzerinde (arada sırada olan kışkırtıcı ama etkisiz çabaları saymazsak) barış içinde yaşayabilmekteler.
Cemil Çiçek cümlesi “olmayacaksa olmasını zorlamanın faydası yok” İrlanda Adası için de geçerli ve onlar da aynen öyle yapmaktalar.
Çekler ve Slovaklar da “olmayacaksa olmasını zorlamanın bir faydası yok” dediler ve eski ortak topraklar üzerinde iki AB üyesi devler olarak varolmaktalar! Ufak oğlumun Çek kız arkadaşı bu durumdan başkasını bilmediğinden bugünkü durumu gayet doğal olarak değerlendirmekte.
Aynısı Kıbrıs için de geçerli değil mi? 1974 sonrası kuşaklar iki ayrı din, kültür ve karşılıklı anlamadıkları ana dilleri öğrenerek büyümedi mi? Onlar için de iki ayrı devlette yaşamak aslında en doğal olanı değil mi?
Evet “çözüm olmayacaksa olmasını zorlamanın anlamı yok” derken aslında belki de en mantıklı çözüm tercih edilmiş olmuyor mu? Bunu düşünmek, konuşmak ve önermek bence “barış karşıtlığı” olarak değil belki de “kalıcı bir barışı inşa etmek” olarak da değerlendirilebilinir.

1617970cookie-checkÇiçek: Çözüm olmayacaksa zorlamanın faydası yok

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.