İngiltere’deki Türklerin izleri…

Geçen gün çizer arkadaşım Kamil Yavuz, Japon bir arkadaşının Türk basınına da yanıyan komik bir hikayesini anlattı. Japon kadın Londra’da Türkiye’ye gidiyorum diye trene binip Kuzey Londra’nın büyük semtlerinden Enfield’deki Turkey Street’e gitmiş. Son tren olduğu için Turkey Street’de bir huzur evinin kapısını çalıp durumu anlatmış, onlar da “Tanrı misafiri” deyü o gece bu saf kadını misafir etmişler. Bu haber nasıl olmuşsa Günaydın’da yayınlanınca Japon büyükelçi de kadına epey kızmış… Hikaye doğru ya da yanlış ama bizi epey güldürdü.

Merak edeniniz vardır deyü toplumun 150 yıllık tarihini Türkçe ve İngilizce anlattığım iç ciltlik Türkçe ve İngilizce Londra’da Bizim’Kiler kitabımda “Turkey Street”e de yer vermiştim.

Turkey Street botanik parklarıyla ve yeşil alanıyla ünlü bir bölgede the Great Cambridge Road ve Hertford Road arasında yer alıyor. Enfield Belediye Meclisi’nin Kıbrıs kökenli üyesi Ayfer Orhan’a göre eski den büyük hindi (turkey) çiftliklerinin bulunması bölgeye ve tren istasyonu na adını verdi. 2011 Nüfus Sayımına göre; bölge sakinlerinin yüzde 44’ü beyaz İngiliz, yüzde 12’si siyah Afrikalı ve yüzde 9’u da Türkiye ya da Kıbrıs’tan gelen Türkçe konuşan toplum üyesi. Turkey Street’de nüfus dışında bizim izimize rastlanmasa kitapta yer alan bazı izler şöyle:

“TÜRK KELLESİ” PUBLARI: İngiltere’de bazı eski pub isimleri kral, yerel aristokrat ya da sadece feodal kim- liği öne çıkan isimleri taşıyor. “Turk’s Head – Türk kellesi” adını taşıyan bazı pubların Haçlı Seferleri’nden kaynak- landığı sanılıyor. Anadolu’da uzun yıllar savaşan haçlılar Türkleri düşman ve barbar olarak gördü- ğü belirtilmeli. O dönemin anısına “Turk’s
Head” tabelalı publara rastlayabilirsiniz

TÜRK HAMAMLARI: İngiltere’de 19’uncu yüzyılda belki de ilk kez yapılan sağlıklı yaşam kampanyası sonrasında Türk hamamı kültürünün ülkeye taşındığı görülür. Türk hamamı ile ilgili ilk bilgi aktarımı 1850’de yayınlanan “Pillars of Hercules” başlıklı kitaptaki “Türk Hama mı” bölümü sayılır. Son kitap ise 2015’te yayınlanan “Victorian Turkish Baths” denilebilir. 1895’te “7-8 Bishopsgate Churchyard, London EC2M 3TJ” adresinde yapılan Türk Hamamı, uzun süre “Gallipoli” adıy la Türk restoranı olarak hizmet de verdi. Günümüzde ise tarini eser olarak koruma altında.

TÜRK LALELERİ: İngiltere’deki lalelerin kökeni de Tür kiye’den sayılır. Tanınmış İngiliz bota nikçi James Garret’in yirmi yıl kadar bu çiçeğin yetiştirilmesi için büyük çaba harcadığı 1597’de yayınlanan John Gerrard’ın Herbal adlı kitabın da yer alır. I. Charles’ın yardımı ile Türkiye’den getirtilen soğanlardan İngiltere’de saray bahçelerinde elliye yakın tür lale yetiştirilir, bu bitkinin soğanı ayrıca ilaç yapımında da kulla nılır. Özellikle ezilerek kırmızı şarapla karıştırılıp içildiğinde boyun ağrılarını geçirdiği John Parkinson adlı bir
başka İngiliz botanikçi tarafından ileri sürülür. 17’nci yüzyılda Osmanlı’dan Hol landa’ya getirilen laleler, tülbente benzetildiği için “tulip” adıyla Fransız ca’dan da İngilizce’ye geçer. Hollanda’da lale borsası çılgınlığını (Tulpenmanie) 1841’de İngiliz gaze teci Charles Mackay’ın Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı (Extraordinary Popular De lusions and the Madness of Crowds) başlıklı kitabıyla anlatır. O dönemde Avrupa’ya getirilen laleler hızla imre nilen lüks bir eşya ve statü göstergesi haline gelir.

Mackay’ın kitapta anlattıkları 1637’deki anonim yazarlar tarafın dan oluşturulan üç anonim kitapçığa dayansa da uzun süre kaynak olarak gösterilir. Laledeki fiyat düşüşünün uzun yıllar boyunca geniş bir eko nomik çalkantıya sebep olduğunu öne süren Mackay diğer Avrupa ülkelerinde de Hollanda’daki büyük lükte olmasa da benzer çılgınlıklara rastlandığını belirtir.

2013’e kadar lalelerin açma zamanı her nisan sonu Spalding şehrinde lale festivali “The Springfields Tulipfest and Craft Show” düzenlenir. 2008’de Dünya Lale Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Spalding’e katılan Türkiye, lale imgeli bir derviş heykeli hediye etti. Spalding 107.5FM’den yayın yapan bir de Tulip Radio bulunuyor

TÜRK LOKUMU: BK’deki Türk hamam kültürünün yanı sıra Türk damak zevki Türk lokumu nun da 19’uncu yüzyılda tanındığı söylenebilir. İngiltere’de ilk Türk lokumu (Turkish Delight) “Rahat Lacoum” markasıyla 1872’de göç eden Yunan asıllı Yahudi David Politi tarafından üstelik 2 asır sonra toplumun yoğunlaşacağı Hack ney’de üretilir. “D Politi and Sons Ltd’in” şirketi “10 Manor Road, Hackney, N16 5SE” adresindeki fabrikayı 2011 yılında özelbacalı olarak inşa ettiği ve şir ketin 1987’de ticaretten çekilinceye kadar da üretimi aynı yerde sürdür düğü biliniyor.

İlk lokumlar ince tahta kutularda ve kâğıt içine yerleştirilmiş portakallı çu buk ya da tahta çatalla birlikte satışa sunulur. Lokum kutuları daha sonra yerini üzerinde üç adet ay yıldız olan silindir kırmızı teneke lokum kutuları na bırakır. Politi, lokum üretmek için kurduğu küçük fabrikasında 1911’de lokum karıştırmak için horizantal tek silin dirli buharlı akine kullanır. Makine 1978’e kadar çalışır. Fabrikadaki tuğla bacanın lokumun kaynama sürecin de buharının dışarı atılması için inşa edildiği sanılıyor. Beyaz ve pembe (güllü) olarak lokum türlerine özgü kutularda satılan “Rahat Lacoum” Noel zamanında İngilizler tarafından aranan favori tatlardan olur. Günümüzde “Politi Art” adıyla anılan fabrika binasında cilt yapım atölyeleri, antika ev eşyaları dükkânı bulu nuyor. Antika satıcısının arka depo sunda ise üzerinde büyük harflerle “Politi” yazılı baca, işlevi olmasa da varlığını koruyor.

1950’lerden itibaren Kıbrıslı Türk toplum üyesi bakkallarda Kıbrıs’tan getirilen lokumlar da satılır. 1980 ve sonrasında Türkiyeli toplu mun süpermarket sektöründe yoğun laşmasıyla lokumlar Türkiye’den de getirilmeye başlanır.

2708170cookie-checkİngiltere’deki Türklerin izleri…
Önceki haberDoğum sonrası depresyon hapına onay
Sonraki haberAkbelen’de Patlayan Yeni Skandal…ABD Enerji Devi De Fotoğrafa Girdi
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.