İngiltere’den geriye göç mümkün mü?

Dostlar bu hafta da İngiltere’deki bizim toplumla ilgili pek de ele alınmayan bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum: Geriye göç… Çoğunluğu Londra’da olmak üzere Birleşik Krallık’taki Türkiye ve Kıbrıs kökenli toplum sayısı 500 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Bu önemli bir rakam sayılır. Sayımız giderek çoğalıyor. Birleşik Krallık’ta Türkiye’deki 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde oy kullanan Türk vatandaşı seçmen sayısı 80 bin iken 28 Mayıs 2023 seçimlerinde 100 bine çıktı. Buna göre 5 yılda yüzde 20 nüfus artışı, içinde yaşadığımız ülkedeki yıllık yüzde yarım olan nüfus artış hızından kat kat fazla.

Göç, aslında veren ve alan ülke için istenmeyen bir durum. Göç veren ülke çoğu yetişkin insan kaynağını yitirirken, göç alan ülke de sınırlı kaynaklarını göçmenlerle paylaşmak zorunda kalıyor. Tabii nitelikli beyin göçünü ayrı bir katagori olarak incemek gerekiyor. Polonya 2004’te AB’ye üye olduğunda serbest dolaşım hakkından dolayı AB’ye büyük göç vermişti. Öyle ki ülkede çalışan nitelikli ve niteliksiz eleman sıkıntısı doğmuş ve ülkedeki ücretler uçmuştu. Polonya AB kaynaklarını doğru kullanarak yarattığı istihdam ve izlediği stratejiyle yurttaşlarının geriye göçünü başardı.

Gönül ister ki Türkiye ve Kıbrıs’ta bu konuda bir strateji izlesin, geriye göç politikasıyla, üstelik bedel ödemeden “know how” da ithal etmiş olsun. Tabii bu uzun erekli bir plan olduğu için 20 yıl sonrasını bugünden düşünüp kolları sıvamak gerekir. Umarım bu yazım denize taş atmak gibi olmaz da yetkililerin kulağına gider…

Türkiye ve Kıbrıs’tan göçün 150 yıllık tarihini anlattığım Londra’da Bizim’Kiler kitabımda “Geriye Göç”ü de araştırmıştım. Benden sonra Doç. Dr. Tuncay Bilecen de benzer bir araştırma yaptı. Londra’da Bizim’Kiler’de, uzun yıllar yaşadığı Londra’dan geldikleri Türkiye ya da Kuzey Kıbrıs’a dönen 19 göçmene üç soru sormuştum. Bunlar; “1. Geldiğiniz ülkeye dönmekten memnun musunuz? 2. Dönüş sonrasında uyumda en çok zorlandığınız konu neydi? 3. İngiltere’de en çok neleri özlüyorsunuz?”

Her birisinin yanıtları farklı olsa da genelde “her şeye rağmen kendilerini yabancı hissetmedikleri ülkelerine dönmekten memnun olduklarını” belirtiler, “ama” ile başlayan cümlelerinde de rahatsız oldukları pek çok konuyu da sıraladılar. Görüş belirtenlerin çoğu, Türkiye’deki ulaşım, devlet dairelerindeki bürokrasi ve insan ilişkilerinde uyumsuzluk yaşadıklarını belirtirken; en çok Londra’nın parkları ve geride bıraktığı dostlarını özledikleri görüşünde birleştiler…

Umarım Türkiye ve Kıbrıs’ta geriye göçü cazip kılacak ortam oluşur. Umarım bu konuda daha fazla araştırma yapılır… Umarım yalnız yaşlılar değil gençler de bir gün kökenlerinin bulunduğu ülkede yaşam kurmak isterler. Başlıktaki sorunun yanıtına dönersem, şimdi zor görünse de eninde sonunda mümkün olacak, olmalı da dostlar…

***

İngiltere’deki Kıbrıslı Türk toplumu kadar Rum toplumunun da göç serüvenindeki nedenler benzer denilebilir. Cennet adada en çok siyasi belirsizlik, toplumlar arası çatışma ve ekonomik çalkantılar göçe neden olmuş. Adanın bölünmüşlüğüne inat Birleşik Krallık’taki Kıbrıslı Türk ve Rumların birbirlerine daha yakın olduğunu 2000’den önceki tekstil döneminde tanık olduk. Ayrıca Rum solcuların 1976’da kurduğu The Hackney Cypriot Association, süreç içinde Kıbrıslı Türklerin de derneği olur. “5 Balls Pound Rd. Islington N1 4AX” adresindeki dernekte her öğleyin otantik Kıbrıs yemekleri çıkıyor. Derneğin aşçısı arkadaşım Eran molehiya yemeği yaptığı zamanlar beni davet eder, sağolsun… İki toplumun 1979’da da “Wood Green, Haringey, N22” adresinde ortaklaşa kurduğu The Cypriot Community Centre de halen faaliyettedir. Tabandan yükselen kardeşlik ve barış isteği adadaki her iki siyasi iradeyi de herkesin içine sinen kalıcı barışa zorlayacaktır. “Bu girişimleri desteklemek önemli” diyorum.

Sosyal medyada öğrendiğimce ilk kez Londra’da “İki toplumlu Kıbrıslılar Festivali – Bicommunal Cypriot Festival” düzenleniyor. The Cypriot Community Centre’in 8 Ekim 10.30-20.30 arasında dernekte organize edeceği festivale katılım ücretsiz olacak. Canlı müzik, geleneksel dans, şiir, tiyatro, sergi, atölye çalışmaları, otantik yemekler ve çocuklar için eğlencenin yer alacağı Kıbrıs ortak kültürünün bir ortak yaşam alanında buluşturarak dostluğu geliştirmeyi hedefliyor. İyi düşünülmüş bir festival. Bize de katılmak ve dostlarımızı da katmak düşüyor.

2718760cookie-checkİngiltere’den geriye göç mümkün mü?
Önceki haberAzerbaycan: Karabağ’da ‘terörle mücadele’ operasyonu başlattık
Sonraki haberRessam Doğan Örs yaşamını yitirdi
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.