Gazete, bu kampta çekildiğini iddia ettiği bir işkence kurbanının fotoğrafına da ilk sayfasında yer verirken, dönemin İngiliz hükümetinin burada bir işkence programı uyguladığını yazdı. Kamptaki kişilerin aylarca aç ve uykusuz bırakılmak, dövülmek ve soğukta bırakılmak gibi işkenceye maruz kaldıklarını kaydeden gazete, 1946 yılında açık olan kampta özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda SSCB’ye destek verdiğinden kuşkulanılan kişilerin tutulduğunu, bu kişilerden olası bir savaş halinde Sovyetler Birliği hakkında bilgi edinilmesinin de amaçlandığını belirtti.
The Guardian, onlarca kadının da işkence gördüğü kampta ayrıca Sovyet ajanları, bazı Nazi zanlıları ve SS subaylarının da tutulduğunu yazdı.
Gazetenin haberi üzerine bir açıklama yapan Liberal Demokrat Parti’nin savunma sözcüsü Nick Harvey, İngiltere Savunma Bakanlığı’ndan bir açıklama istediklerini bildirdi. Harvey, “Belki o dönemin sorumlularını adalet önüne getirmek ya da siyasi olarak yargılamak için çok geç kalmış olabiliriz, ama bakanlık en azından doğruları ortaya koymalıdır” dedi.
İşkence Kurbanlarına Yardım Vakfı adına açıklama yapan Sherman Caroll da, İngiliz hükümetinin kurbanlardan ve ailelerinden özür dilemesi ve tazminat ödemesi gerektiğini söyledi. Savunma Bakanlığı ise çağrılara yanıt vermeyi reddederken, Bakanlık sözcüsü, “bu tür sorgu merkezleriyle ilgili açıklama yapması gereken yerin Dışişleri Bakanlığı olduğunu” belirtti.
