MEHMET TAŞ / LONDRA
GİRİŞ
Sosyalizm üzerine yapılan güncel tartışmalar, kavramın tarih boyunca gösterdiği anlam çeşitliliğini yeniden gündeme taşımaktadır. DEM Parti’nin uluslararası konferansına gönderdiği mesajda Abdullah Öcalan, sosyalizmi “toplumsal bir güç olarak yeniden kurma” gereğini vurgulamış ve bu, Türkiye solunda çeşitli değerlendirmelere yol açmıştır. Kimileri bu yaklaşımın özgün olmadığını ileri sürse de, sosyalizmin tarihsel evrimi dikkate alındığında Öcalan’ın önerisinin özgün bir konum işgal ettiği görülmektedir.
Bu makale, sosyalizmin geçirdiği tarihsel dönüşümleri hatırlatarak, Öcalan’ın sosyalizm anlayışının sosyalist düşünce geleneği içindeki yerini tartışmaktadır.
- SOSYALİZMİN TARİHSEL ÇOĞULLUĞU
Kavramın Kökeni ve İlk Kullanımlar
Sosyalizm kavramı ilk kez 1803’te İtalyanca bir metinde görünmüş, bugünkü anlamına yakın kullanımı ise 1827’de Owen’cı Co-operative Magazine ve 1832’de Saint-Simoncu Le Globe ile ortaya çıkmıştır. Bu erken dönemde sosyalizm, belirli bir doktrin olmaktan ziyade kapitalist rekabet ve bireycilik karşıtı geniş bir çerçeveyi ifade etmekteydi.
Ütopik Gelenek ve Siyaset Eleştirisi
Owen, Fourier ve Saint-Simon gibi düşünürler sosyalizmi rekabet karşıtı bir toplumsal ilke, işbirliği ve topluluk merkezli bir yaşam tarzı olarak tanımlamışlardır. Bu akımların çoğu, devlet ya da sınıf mücadelesi merkezli olmayan, üreticilerin öz-yönetimine dayanan toplum modelleri savunuyordu. Bu yaklaşım, 20. yüzyıl Zapatistaları ve günümüz Öcalan çizgisiyle şaşırtıcı paralellikler taşır.
Sınıf Mücadelesinin Tarihsel Konumu
Sınıf mücadelesi, yaygın kanının aksine, Marx’tan önce Babeuf ve Eşitler Komplosu ile sosyalist düşünceye girmiştir. Marx’ın katkısı bu kavramı sistematikleştirmek ve kapitalizmin işleyiş yasalarıyla ilişkilendirmektir. Ancak sosyalizmin tarihsel akımları hiçbir dönemde yalnızca sınıf mücadelesine indirgenmemiştir.
Marksizm Öncesi ve Sonrası Sosyalist Akımlar
Komünist Manifesto’da “feodal sosyalizm”, “küçük burjuva sosyalizmi”, “Alman sosyalizmi”, “burjuva sosyalizmi” ve “eleştirel-ütopyacı sosyalizm” gibi kategoriler, sosyalizmin tek bir doğrultu izlemediğini açıkça gösterir. Sosyalist düşünce başından itibaren çoğulcu, rekabetçi ve çok merkezlidir.
- ÖCALAN’IN YAKLAŞIMINI TARİHSEL BAĞLAMA YERLEŞTİRMEK
Komünal Toplum ve Devlet Eleştirisi
Öcalan’ın komünal toplum vurgusu, devletçi sosyalizm eleştirisi ve demokratik cumhuriyet kavrayışı; Gramsci’nin devlet-sivil toplum ayrımı, Poulantzas’ın geç dönem devlet kuramı ve güncel demokratik sosyalizm arayışlarıyla paralellik gösterir.
Kimlik, Halklaşma ve Demokratik Siyaset
Kürt özgürlük hareketinin deneyimi, sınıfsal antagonizmaların yanına kimlik ve ulusal tahakküm biçimlerini yerleştiren bir okuma geliştirmiştir. Bu durum, sosyalizmin toplumsal çoğulluğu kavrama kapasitesini genişletmektedir.
- Yüzyılda Yeni Sosyalist Figürler ve Çoğulcu Arayış
Zohran Mamdani, Gustavo Petro ve Xi Jinping gibi figürlerin sosyalist dil, pratik veya sembolizmle siyasal sahnede yer alması; sosyalizmin bugün farklı coğrafyalarda farklı anlamlarla yeniden kurulduğunu göstermektedir. Bu çoğulluk, Öcalan’ın modelini küresel bağlama yerleştirir.
III. TARTIŞMA: SOSYALİZMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK
Öcalan’ın demokratik konfederalizm, komünal siyaset ve devlet eleştirisine dayanan çıkışları; sosyalizmin tarihsel çizgisiyle uyumludur. Sosyalizm tarih boyunca üretici öz-yönetimi, toplumsal dayanışma, eşitlik, merkezi otoritenin sınırlandırılması ve halklaşma gibi ilkeler etrafında yeniden tanımlanmıştır. Bu nedenle Öcalan’ın yaklaşımı bir sapma değil, sosyalizmin çoğulcu tarihsel karakterinin devamıdır.
***
Sosyalizmin tarihsel çoğulluğu dikkate alındığında, Kürt özgürlük hareketinin sosyalizmi yeniden yorumlama çabası hem siyasal hem teorik açıdan değerlidir. Öcalan’ın yaklaşımı, devletçi sosyalizmin tıkanmalarını aşmaya çalışan demokratik ve çoğulcu bir sosyalist ufuk sunmaktadır. Bu ufuk, günümüz dünyasında emekçi sınıfların aşırı sağa yönelişini durdurabilecek karşı-hegemonik bir güç inşasına katkı sağlayabilir.
– Makalede yer alan bazı tarihsel ve kavramsal çerçeveler, G.D.H. Cole’un “Historia del Pensamiento Socialista” (Sosyalist Düşünce Tarihi) adlı eserinin önsöz ve giriş bölümlerinden esinlenilerek kullanılmıştır.
Bu yazıya emoji ile tepki ver



