Mumcu, TBMM Grubu’nda yaptığı konuşmada “dağda silah taşıyacaklarına ovada siyaset yapsınlar” sözleri nedeniyle Ağar’a sert bir şekilde yüklendi. Ağar’a “Kendisi söylediği sözleri tekrar edecek cesarete sahip değil” diyen Mumcu, Ağar’ın ne demek istediğini ap açık söyleyemediğini, sözlerine açıklık getirmesini istedi.
Mumcu, “Allah herkesin çarşısına pazar versin amma kimse memleketi pazarlamaya kalkmasın” derken, Başbakan Erdoğan ile DYP lideri arasında bir süre önce yaşanan “Hakkari-Kandil” polemiğine vurgu yaptı.
Mumcu, “Sayın Başbakan Sayın Ağar’ı terörden beslenmekle suçlamıştı ve cesaretiniz varsa Hakkari’de konuşun demişti…Ordan birisi de Hakkari’ye davetine Kandil’e davet şeklinde bir karşılık vermişti. Yani Hakkari’ye gel, Cudi’ye gel, Cudi olmaz Kandil’e gel meydan okuması içinde bir diyalog, kahramanlık yarışı. Ne oldu sonunda Washington’da buluştular.”
“Dağdan insinler siyaset yapsınlar diyorsan bu nasıl olacak bu ancak afla olur” diye Ağar’a soran Mumcu, “Sen zaten hükümet inisiyatif alsın ben risk alırım derken de galiba bunu demeye çalışıyorsun. Ama ben merak ediyorum, sen neyin riskini alıyorsun. Risk Türkiye’nin boynuna, iktidar sizin koynunuza. Aradığınız şey bu” diye Ağar’a seslendi.
“Bütün mesele bir Amerikan senaryosu üzerinden hükümete ortak olabilmek” diyen Mumcu, basını da eleştirerek “Köşelerinden Ağar’ın bunu söylemeye hakkı var diyenlere sesleniyorum. Niye hakkı var? Bu ülkenin kaderi, bütünlüğü ile ülkenin bağımsızlığı üzerinden terörle pazarlık anlamına gelebilecek sözleri söylemeye kimin neden hakkı olsun” diye sordu. Mumcu, Ağar’a şu ilginç çağrıda bulundu:
AĞAR KÜRT DEVLETİNE HAMİ ROLÜNE TALİP
“Ben en iyisi burdan bir iyi niyet çağrısında bulunayım ve sayın Ağar’ı doğruyola davet edeyim. Sayın Ağar, gittiğiniz yol doğru yol değildir. Siz en iyisi doğru yola lütfen geri dönün. Hakikaten partinizin de yolu bu yol değil. Olmadı, uymadı, yakışmadı. Gelin siz de sayın Başbakan gibi özür dileyin.”
Mumcu, Ağar’ın çıkışını yorumlarken Türkiye’de 2002 seçimlerinin Irak’a yapılacak ABD operasyonu için elverişli bir hükümet arayışı doğrultusunda gerçekleştirildiğini savunurken, “Bundan sonraki seçimin karekteristiği, görünen o dur ki, Irak’ın kuzeyinde kurulacak bir Kürt devletine hami olacak bir hükümeti çıkarmak için yapılacaktır. Sayın Ağar’ın talip olduğu rol AKP ile beraber Kuzey Irak Kürt Devletine hami rolüdür” dedi.
BELKİ NOBEL VERİRLER
Gül, Erdoğan ve Ağar’ı eleştiren Mumcu, “Böyle yumuşak yumuşak mesajlarla milletten iktidar bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Milletin iradesi sağlamdır. Size, siz ABD’liler öyle istiyorsunuz diye istediğiniz iktidarı ya da ortaklığı vermez. Belki bu tutumunuzla 5-10 sene sonra size Nobel verirler… Barışsever tutumumuz dolayısıyla belki bize de bir Nobel verirler diye düşünüyorsanız o mümkündür. Leyla Zana, Mehmet Ağar ve Abdullah Gül’ün üçüne birden ortak bir Nobel ödülü verilmesi mümkündür” diye konuştu.
BÜYÜKANIT’A: POLİTİKACILARIN SÖZLERİNİ POLİTİKACILAR ELEŞTİRİR
Ağar’a tepki gösteren Genelkurmay Başkanı’nı eleştirdiğini belirten Mumcu, “politikacıların sözlerini politikacılar eleştirir” dedi.
Genelkurmay Başkanlarının siyasal gündeme doğrudan muhatap olmayacaklarını söyleyen Mumcu, “Ben demokrasiyi destekledim, Ağar’ı desteklemedim. Genelkurmay Başkanı’nın bu sözleri söylemesi doğru değil, ama söylediği sözler doğru. Şimdi Erkan Mumcu olarak o sözlerin altına imzamı atıyorum” dedi.
TÜRKİYE’YE “MELEKLERİN CİNSİYETİNİ TARTIŞAN” BİZANS BENZETMESİ
Mumcu, Fransa Milli Meclisi’nde kabul edilen sözde Ermeni soykırımını suç sayan inkar yasasını da değerlendirdi. Fransa’nın karar almasından daha vahim olan şeyin Türkiye’nin sessizliği olduğunu söyleyen Mumcu, “Bugün Fransa karşısında topyekün bir tavır gösteremiyor olmamız göreceksiniz başkalarını aynı konuda yüreklendirecektir” dedi.
Türkiye’nin üzerinden popülist siyaset yapılabilen bir ülke konumuna dönüştüğünü savunan Mumcu, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’ı arayarak üzüntüsünü ifade ettiği şeklindeki haberlere atıfta bulundu. Mumcu, “Bu Chirac değilmiydi daha iki hafta önce Ermenistan ziyaretinde, Ermenistan Ağrı Dağı’nın bulunduğu ülke diye” şeklinde konuştu.
Mumcu, gelişmeler karşısında Türkiye’nin durumunu Türkler’in İstanbul’u fethi öncesi “meleklerin cinsiyetini” tartışan Bizans’a benzetti. Mumcu, “Şu an ki durumumuz bundan hiç farklı değil” dedi.
FRANSA BANKALARINDA 10 MİLYAR DOLARIMIZ VAR
“Merkez Bankası’na zorla rezerv tutturulan paranın önemli bir kısmı Fransız bankalarında yatıyor” diyen Mumcu, 10 milyar dolara yakın paranın sıfıra çok yakın bir faizle Fransız bankalarında tutulduğuna dikkat çekti. Mumcu, “O güçlü dediğiniz Fransa ekonomisinin destekçisi Türk Merkez Bankası” dedi. Mumcu, şöyle konuştu:
“Fransa yaptığının bedelini mutlaka ödemelidir. Fransa parlamentosu Türkiye’ye hakaret kastıyla hakaret etmiştir. Türk milletinin geçmişine hakaret etmiştir. Bu karşılıksız bırakılamaz.”
Mumcu, Başbakan’ı yumuşak yumuşak mesajlar vermekle eleştirirken, “Adeta Fransa’nın halkla ilişkilerini takınan bir tavır takınıyor” suçlamasında bulundu. (ANKA)
