Nasıl susayım?

Haftalardır, hatta aylardır yazı yazmak içimden gelmedi.
Bir anlamda yazı yazmaktan “soğudum” dahi diyebilirim.
Seçim öncesi yorum ve analizleriyle kah iktidarın yanında, kah karşısında olan tüm yazarları izlemeye ve okumaya çalıştım.
Çok düşündürücü tartışmalara tanık oldum.
Doğruları yazmaya kalkışanların nasıl “yandaş” yaftası yediğine tanık oldum.
Haksız yere suçlanmalar çok ama çok acıydı.
Belki de ondandır yazıya ara vermem.
Ama dün YAŞ öncesi emekliliğini isteyerek TSK’nın tepesinden ayrılan Eski Genel Kurmay Başkanı Işık Koşaner’in internete düşen ses kaydındaki “tüyler ürperten” itiraflarını okuyunca “İşte tam sırası” diyerek yazmaya karar verdim.

Lafı uzatmayacağım.
“Acı itiraflar” niteliği taşıyan ve herkesi şaşırtan konuşmaların sadece satır başlarını hatırlatacağım okuyucularıma:

-Her yerde kontrolsüz mayın döşedik.( Bu sözler PKK ile savaşmaya giden erlerimiz mayınlardan öldüler, binlercesi de sakat kaldı anlamına geliyor)

-Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz (ast üstü dinlemiyor, üst asta hükmedemiyor demektir bu. Ha babam sınıfını sollamışlar velhasıl)

-Çatışma anında tim komutanlarımız mevziye silahını bırakıp kaçıyor. (Bundan daha kötüsüne ne olur acaba? Merak ettiğim şey, kaç komutan bu suçu işlediği için cezaevine kondu veya meslekten ihraç edildi?)

-Eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz vurduk ( Sonra da “kanı yerde kalmayacak” diye demeçler verdik !!!)
Bu mudur savaş stratejisi?”

-Sınır karakollarımız hatalı yapılmış, Hantepe de hatalı. Halimiz kepazelik. ( 30 yılda 30 bin şehit veren bir ordunun en üst komutanı, karakolun hatalı yapıldığını yeni fark ediyor. Acaba PKK’lıler mı inşa etti bu karakolları :–)

-İnsansız Hava Aracı skandalında teşkilat yapımızın yanlış olduğu anlaşıldı ( Bravoooo)

-Teknik imkanları kullanamıyoruz, eğitim ve tatbikatımız zayıf. (Bence bu normal (!). Silivri’de devam eden Balyoz, Ayığışı, İnternet Andıcı gibi başlıkları taşıyan suç iddialarıyla uğraştıkları için ordunun üst kademesi bazı eğitimleri aksatmış demek ki.)

Ben bu itiraflara karşı çok fazla yorum yapmak istemiyorum.
Yorumları okuyucu yapsın.
Kimseyi askerlikten soğutmak istemem ve bu niyetim de yok ama bu orduya asker olması için evladını gönderen anne-babalara birileri çıkıp bir şeyler söylemeli.
30 yıldır evladını bu ülke için feda eden anne babalara söylenecek en az birkaç kelimelik bir açıklama olmalı.
Sakın ola ki kimse sadece “özür” ile bunu geçiştirmeye kalkmasın.
Günah olur.

1628060cookie-checkNasıl susayım?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.