Nevruz için Diyarbakır’a gidecekleri Çanakkale şehitleri etkinliğine de bekleriz!

Tak’a düşen bir haber; Birleşik Kıbrıs Partisi Örgüt Sekreteri Abdullah Korkmazhan, Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) daveti üzerine, pazar günü gerçekleştirilecek Nevruz kutlamalarına katılmak için Diyarbakır’a gidecekmiş!
Konu ile ilgili açıklamasında, Nevruz’un “ezilen halkların direnişini ve özgürlük mücadelesini” simgelediğini savunan Abdullah Korkmazhan, “Kürt halkının özgürlük mücadelesini, halkların kardeşliğini ve dayanışmasını simgeleyen Nevruz bayramını yürekten kutluyoruz. Tüm ezilen halklar ile dayanışma içerisinde olduğumuz gibi Kürt halkı ile de dayanışma içerisindeyiz” demiş!
Güle güle gitsin kimsenin nereye gittiğiyle ilgili değiliz ancak niye gittiği metaforu kilit halinde önümüzde duruyor.
Nevruz, daha önceleri Kürtler ve aleviler tarafından kutlanan son yıllarda eski Türklerin bayramı olarak nitelendirilip, diğer gruplarca da kutlanmaya başlanan şenlik niteliğinde bir bayram.
Bahar Bayramı da deniyor.
Her ne kadar son zamanda Nevruz’un Türk Bayramı olduğu söylense de ben hiç Nevruz kutladığımızı hatırlamıyorum.
Neyse konu o değil zaten. Bayramlar güzeldir, eğlencelidir, motive edicidir, şayet arkasında farklı bir amaç yoksa.
Kıbrıslı bir arkadaşımızın da Nevruz kutlamak için Diyarbakır’a gitmesinde hiçbir mahsur yoktur, mahsur niyette. “Kürt halkının özgürlük mücadelesini, halkların kardeşliğini ve dayanışmasını simgeleyen Nevruz bayramını yürekten kutluyoruz. Tüm ezilen halklar ile dayanışma içerisinde olduğumuz gibi Kürt halkı ile de dayanışma içerisindeyiz” sözlerinden sanırım ben değil, birçok kişi “düşmanımın düşmanı benim dostumdur” veciz sözünü çıkarmıştır.
Kürt halkını “ezilen” olarak görüp, gerçeği itibarsızlaştıran bu yaklaşım “ben senden yanayım, desteğini beklerim” yaklaşımından bir gıdım fazla değildir. Mevzunun derin bir tarafgirlik koktuğu da pek açıktır…
Lafı Diyarbakır’a kadar dolandırmalarına gerek yoktu, biz zaten eylemde açtıkları pankarttan anlamıştık niyetlerini…De, son bir şey sormak isterim; bu kadar duyarlı idiyseniz, ülkenizde yaşayan Kürt kökenliler için neler yaptınız? Mesela bir evde 30 kişinin bir arada yaşadığından şikayetlendiğiniz Kürtler için…
Hani gitsinler de hiç gelmesinler di?
Bari giderken birkaç tanesini de yanınızda götürün ki, memleketlerini görsünler sayenizde…
Esas sevap budur…