Sahil ahıra döndü, halk denize maskeyle girdi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Limana ithal canlı hayvan taşıyan gemilerden yayılan ağır koku Mersin Taşucu sahilinde denize girenlerin kabusu oldu…

Binlerce ithal canlı büyük hayvanın taşındığı ‘ahır’ gemilerden yayılan ağır kokuya karşı önlem olarak maskeyle denize giren vatandaşlar ilginç görüntüler oluşturdu. Taşucu’nda yaşayan çevre aktivisti Musa Türkmen, “Binlerce canlı hayvanın liman alanında günlerce bekletilmesi, henüz liman alanına giriş yaparken bölgeye yayılmaya başlayan kirletici ağır kokunun, liman alanından tüm bölgeye günlerce yayılarak daha fazla ağır kirletici etki oluşturması anlamına geliyor. Yerleşim alanları, tarım alanları, turizm alanları, Özel Çevre Koruma Alanları ortasında faaliyet sürdüren liman alanından yayılacak kirliliğin oluşturacağı etkiler düşündürüyor” dedi.

Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Mahallesi’nde gübre kokusu kabusu yaşanıyor. 2021’de özelleştirilen Ceyport Taşucu Limanı’na yanaşan ithal canlı hayvan yüklü gemilerden yayılan ağır gübre kokusundan rahatsız olan vatandaşlar denize girerken çareyi maske takmakta buldu.

‘BÖLGE DEV BİR AHIRA DÖNDÜ’

Taşucu’nda yaşayan çevre aktivisti Musa Türkmen, maske takarak denize giren vatandaşların görüntülerini sosyal medya hesabından paylaşarak Ceyport Taşucu Limanı’nın yarattığı çevre sorunlarına dikkat çekti. Faaliyet hacmi artırılarak sınırları genişletilen limanın yaratılan olumlu beklentilerin aksine bölgeyi hiç de olumlu etkilemediğini savunan Türkmen, “Öyle ki, proje kapsamında planlanan kapasite artışı henüz sağlanmadan, neredeyse iki günde bir binlerce büyükbaş canlı hayvanı taşıyan gemilerin birbiri ardına limanı kullanması nedeniyle yayılan ağır kirletici koku, bölgeyi adeta kilometrelerce genişliğinde dev bir ahıra çeviriyor. Vatandaşlar ağır kokudan korunabilmek amacıyla maske kullanımına yöneliyorlar” dedi.

‘CANLI HAYVAN GEMİLERİ GÜNLERCE LİMANDA BEKLETİLİYOR’

5 Eylül 2023 günü limana giriş yapan ZEIN I adlı canlı hayvan gemisinin bekletildiği sırada maskeleriyle denize giren vatandaşların görüntülerini paylaşan Türkmen, bazı gemilerin 22 bin canlı hayvan taşıma kapasitesine sahip olduğuna değinerek, “Hayvanların ülkeye giriş yaptığı Ceyport Taşucu Limanı, uluslararası sözleşmeler ile tescilli Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi etki alanı içerisinde yer alıyor. Taşıma aşaması süresince hayvanlar liman alanında günlerce bekletiliyor. Binlerce canlı hayvanın limanda günlerce bekletilmesiyle ağır koku limandan tüm bölgeye yayılıyor” ifadelerini kullandı.

‘İTHAL HAYVANLARLA GELEN SİNEK VE BÖCEKLER DE RİSK TAŞIYOR’

İthal hayvanlarla birlikte çeşitli sine ve böcek türlerinin de bölgeye taşındığına işaret eden Musa Türkmen, bunun bölgenin ekosistemi ve canlı türleri açısından risk taşıdığını savundu.

2021’de özelleştirilen Taşucu Limanı’nın faaliyet hacminin ve fiziki sınırlarının artırılması amacıyla hazırlanan ‘Ceyport Taşucu Limanı ve Geri Sahası Projesi’ne yaşanan olumsuzluklar yüzünden yöre halkının karşı çıktığına da değinen Türkmen, “Limanın şu haliyle yaşam alanları üzerinde oluşturduğu olumsuzluklar ortadayken, projenin faaliyete geçmesiyle daha da artabilecek olması bölge halkını endişelendiriyor” görüşünü dile getirdi.

Fotoğraf: Musa Türkmen

2716440cookie-checkSahil ahıra döndü, halk denize maskeyle girdi!
Önceki haberFaiz oranı artarken borsanın yükselmesi normal mi?
Sonraki haberTürkiye Kart yıl sonunda 6 ilde
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.