Son cenneti betona boğacak planı mahkeme iptal etti

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Antalya’nın doğusunda betonlaşmadan korunabilmiş son kıyılardan biri olan Gazipaşa Kâhyalarda 5 yıldızlı oteller için yapılan imar planını mahkeme iptal etti…

Antalya’nın Gazipaşa ilçesindeki doğal sit alanı statüsündeki Kâhyalar kıyısında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı ilçe belediyesinin ise yürürlüğe koyduğu ‘Turizm Tesis Alanı’ içeren imar planlarını mahkeme iptal etti. Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin iptal kararında uygulamaya konulan planlarda sahilin gerisindeki turizm alanlarında yapılaşma yoğunluğunun iki katına çıkarıldığına dikkat çekilerek “Bölgenin doğal değerlerini dikkate alarak düşük yoğunluklu ve kontrollü yapılaşmanın sağlanmasının hedeflemesi gerekirken, sahil şeridi gerisindeki turizm alanlarına ilişkin yapılaşma koşullarında, planlama disiplin alanının temel unsurlarından olan planlar arasındaki süreklilik ilkesi ile plan bütünlüğü ve uygunluğu esaslarının ihlal edildiği” görüşüne yer verildi.

Antalya’nın Gazipaşa ilçesi kıyıları, kentin betonlaşmadan korunabilmiş son doğal alanlarını barındırıyor. İlçe merkezinde yer alan kıyı şeridi, Kâhyalar, Selinus ve Koru adlarıyla üç ayrı bölümden oluşuyor. Ancak 2. ve 3. derece doğal sit alanı olarak koruma altında bulunan Gazipaşa kıyıları için hazırlanan imar planları, kentin doğusundaki son bakir bölgenin de betonlaşmasının önünü açtı.

İMAR PLANI REVİZE EDİLDİ, KIYI ‘TURİZM TESİS ALANI’NA DÖNÜŞTÜ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nda yapılan revizyona göre Gazipaşa ilçe merkezinde yer alan Kâhyalar (Burhan ve Sarıağaç mahalleleri) kıyı şeridinin “Turizm Tesis Alanı” olarak planlandığı ortaya çıkmıştı. Bunun ardından Gazipaşa Belediyesi’nin de üst ölçekli planlar doğrultusunda Kasım 2019’da yürürlüğe koyduğu 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı ile Kâhyalar bölgesinin betonlaşmasının önü açılmış oldu.

MİMARLAR ODASI VE VATANDAŞLAR İPTAL DAVASI AÇTI

Ancak barındırdığı doğal mirasın yanında önemli bir tarımsal üretim merkezi de olan Gazipaşa’da yerel halktan bu girişime tepkiler yükseldi. Mimarlar Odası Antalya Şubesi ile birlikte Gazipaşalı 10 yurttaşın Kâhyalar kıyısında betonlaşmayı getirecek olan imar planlarına karşı açtığı davayı gören Antalya İdare Mahkemesi, planlarla ilgili iptal kararı verdi.

ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ İMAR PLANLARINI İPTAL ETTİ

Mahkeme kararının ardından bir değerlendirme yaparak kamuoyunu bilgilendiren Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin konuyla ilgili açıklamasında, Gazipaşa kıyılarının doğal ve kültürel mirasa ev sahipliği yaptığı vurgulanarak şöyle denildi: “Gazipaşa Sahillerini betona gömecek bu plana karşı, 10 vatandaşımız ile birlikte açtığımız davada; Mahkeme, Gazipaşa Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygun gördüğü; 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planlarının yürütmesini durdurmuştur. Antalya 2. İdare Mahkemesi, planların İmar Mevzuatına, Planlama Tekniğine, Şehircilik İlkelerine ve Kamu Yararına uygun olmadığı sonucuna varmış ve planların iptaline karar vermiştir.”

KIYI ŞERİDİNİN GERİSİNDE YAPILAŞMA İKİ KATINA ÇIKARILMIŞTI

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin açıklamasında Gazipaşa kıyılarını betonlaştıracak olan imar planlarını iptal eden mahkemenin gerekçelerine de yer verildi. Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin iptal kararında kıyı şeridi gerisinde bulunan turizm alanlarına yüksek yoğunluklu yapılaşma kararı getirilerek, önceki planlara göre yapılaşma yoğunluğunun iki katına çıkarıldığına dikkat çekildi.

SAHİL HALKA KAPATILDI, PLANLAMA İLKELERİ İHLAL EDİLDİ

Günübirlik tesis alanları ile turizm alanları arasında planlanan yaya yolu ile kıyı kenar çizgisi ile park alanı arasında planlanan yaya yolu ve sahile doğru uzanan otopark alanlarının kaldırıldığı kaydedilen Mahkeme kararında, “Sahil şeridinin ikinci 50 m’lik bölümünde kalan günübirlik tesis alanlarının, gerisinde bulunan turizm tesislerinin tamamlayıcısı konumuna getirildiği, Bölgenin doğal değerlerini dikkate alarak düşük yoğunluklu ve kontrollü yapılaşmanın sağlanmasının hedeflemesi gerekirken, sahil şeridi gerisindeki turizm alanlarına ilişkin yapılaşma koşullarında, planlama disiplin alanının temel unsurlarından olan planlar arasındaki süreklilik ilkesi ile plan bütünlüğü ve uygunluğu esaslarının ihlal edildiği” görüşüne yer verildi.

YUVALAMA ALANI OTELLERİN ÖN BAHÇESİ OLARAK KULLANILDI

Bölgenin hem “Deniz Kaplumbağaları Üreme ve Koruma Alanları” hem de “Akdeniz Fokları Yaşam Alanı” içerisinde kaldığı vurgulanan Mahkemenin iptal kararında,  “Bu alanlara ilişkin Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) çerçevesinde uyulması gereken hükümlerin açıklandığı, bu hükümlere göre kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde ilk 50 m’lik alanın aynı zamanda Deniz Kaplumbağaları Yuvalama Alanı için tampon bölge, ikinci 50 m’lik alanın ise etki alanı bölgesi olarak dikkate alınması gerekirken, bu alanların turizm tesislerinin tamamlayıcısı ve ön bahçesi olarak kullanıldığı” kaydedildi.

‘PLAN DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN BİR ZORUNLULUK YOK’

Turizm alanlarında yüksek yoğunluklu yapılaşma koşullarının belirlenmesinin bölgenin karakterine uygun olmadığı hükmüne yer verilen iptal kararında, “Turizm alanları yapılaşma koşullarında yapılan plan değişikliğinin bir zorunluluktan kaynaklı olarak gerçekleştirilmediği, dolayısıyla bu değişiklik işleminin de Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin ilgili maddelerinde tanımlanan plan değişikliği gerekçelerini sağlamadığı” görüşüne yer verildi.

‘KORUNAN ALANLAR BETON MEZARLARA DÖNÜŞMESİN’

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin açıklamasında, Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin almış olduğu kararın; Gazipaşa Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygun gördüğü planlamanın Gazipaşa Sahillerinde doğuracağı tahribatın önüne geçtiği vurgulanarak,  “Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kamu yararına aykırı, ilkesel olmayan imar planlamalarının her zaman karşısında olacağımızı, doğal ve arkeolojik sit alanlarımızı ve tarımsal alanlarımızı koruma noktasında; bu alanların gelecek kuşaklara aktarılması için mesleki, vicdani ve insani sorumluluğumuz gereği, örgütsel olarak her türlü hukuksal mücadeleyi halkımızla birlikte vereceğimizi, bu alanların ranta ve beton mezarlara dönüşmemesi için çalışacağımızı, halkımızın bilgisine sunarız” denildi.

BETONLAŞMA GAZİPAŞA’NIN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR

Gazipaşa’da muz başta olmak üzere avokado ve ejder meyvesi gibi çok sayıda tropikal meyve yetiştiriliyor. Dağ ve kıyı ekosistemlerinin oluşturduğu mikroklima ilçedeki tarımsal üretim için avantaj sağlıyor. Ancak son yıllarda yerleşimin ovaya doğru yayılması, havaalanı inşaatı ve betonlaşma bu avantajı tersine çevirme yönünde. Betonlaşmanın artması ilçenin en önemli sorunlarından biri. Gazipaşa halkının önemli bir kısmı ise betonlaşmaya karşı mücadele veriyor. Kıyıda yoğunlaşan kitle turizmi yerine yerel kültürün korunduğu, halka daha çok ekonomik yarar sağlayacak olan ekolojik temelli bir turizm anlayışının geliştirilmesini savunanlar Gazipaşa kıyılarının 5 yıldızlı otellerle kapatılmasına karşı çıkıyor.

BELEDİYE BAŞKANI YILMAZ: ‘İSTEYEN YATIRIMCI OTELİNE BAŞLAYABİLİR’

Gazipaşa Belediye Başkanı CHP’li Mehmet Ali Yılmaz ise dava konusu olan imar planlarının hazırlıklarının tamamlandığı dönemde yaptığı açıklamada, “İsteyen yatırımcı inşaat ruhsatını alıp, oteline başlayabilir” ifadelerini kullanmıştı. Belediye Başkanı Yılmaz, 20 Kasım 2020 tarihinde yayınlanan açıklamasında, Kâhyalar, Selinus ve Koru sahillerinde yapılan 18. madde uygulamalarıyla ilgili çalışmalar hakkında bilgiler aktardığı değerlendirmesinde özetle şu ifadeleri kullanmıştı:

‘YATIRIMCILAR ÇOK KATLI MI YAPILSIN, VİLLA TÜRÜ MÜ OLSUN HENÜZ KARAR VERMİŞ DEĞİL’

“İlk kez bir otel bölgesinin 18’ini bitirdik. Hayırlı olsun. Artık belediyenin yapması gereken işler açısından orada bir sorun kalmadı. İsteyen yatırımcı gelip, bizden inşaat ruhsatını alıp, oteline başlayabilir… Sarıağaç bölgesindeki 5 tane adanın birisi işadamı Şadan Bayar’ın. Onunla görüştüm, ‘Şu anda proje çizdiriyorum, projem çıksın inşaat ruhsatı için başvuracağım’ diyor. Tabi pandemi var. Yatırımcılar da anladığım kadarıyla çok katlı mı yapılsın, villa türü binalar mı olsun, henüz karar vermiş değil. Şadan Bayar’ın dışında Hüseyin Özyiğit’in, Savcılar Kooperatifinin, Başaranların ortak olduğu bir yer ve Osman Bilgin diye yabancı bir yatırımcının yeri var. Şuanda otel yapmaya en yakın Şadan Bayar görünüyor. Diğerleri ne düşünüyor bilmiyorum. Belediye olarak biz görevimizi yaparız. İsteyen yatırımını yapar, istemeyen daha sonra yapar. İsterse yerini satar alan kişi yapar. Önemli olan belediye olarak bizim üzerimize düşen görevi yapmamız. Amacımız turizm bölgelerinin tamamının 18’ini yaparak, yatırım yapmak isteyenlerin yapmasını sağlamak.”

‘DAVALAR NASIL SONUÇLANIR BİLEMİYORUM, BİZ İŞİMİZE DEVAM EDERİZ’

Kâhyalar kıyısının betonlaşmasının önüne geçmek için açılan iptal davasına da değinen Belediye Başkanı Yılmaz, “Platformcuların açtığı bir dava var. Kâhyalarla ilgili olarak yürütmeyi durdurma alamadılar. Yürütmeyi durdurma alamamaları nedeniyle Bölge İdare’ye itirazda bulundular. İtiraz da reddedildi. Ama davaları devam ediyor. Bilirkişi incelemesi yapıldı. Henüz bilirkişi raporunu görmedik. Dava nasıl sonuçlanır bilemiyorum. Biz işimize devam ederiz. Dava sonucu bize tebliğ edildiğinde, hukuki olarak yapmamız gereken ne varsa yaparız. Şimdilik bizim işlerimizi durduran ya da durdurmamızı gerektiren bir konu yok. Dolayısıyla hayırlı olsun diyorum. İlk kez bir otel bölgesinin 18’ini bitirdik. Artık yatırımcıların belediyeden şu yapılmadı, bu yapılmadı şeklinde beklentilerine gerek kalmadı” görüşünü dile getirmişti.

 

2517490cookie-checkSon cenneti betona boğacak planı mahkeme iptal etti
Önceki haberBiden’dan ABD istihbaratına: Bulun şu virüsün kaynağını
Sonraki haberİngiltere’de gevşemeye Hindistan varyantı engeli
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.