Süper kahraman olunmaz, yaratılır!

Her cezaevine girene “kahraman” payesi veriliyor oldu. Giren “kahraman”, dışarıda kalan “maraba” olmaya devam…

İçeriye giren dışarıda yapılan her etkinliğe mesaj göndererek kendisi hala kavganın içinde olduğu vurgusunu yaparken, mesajında geçmişten de alıntılar yaparken “hep orada olduğu” vurgusunu da yapmaktadır.

Birçok insan mesleğinden dolayı oradadır ve o yaptığı işten para kazanmaktadır. İşini yaparken işten dolayı alınan riskler birden sizi kahraman payesi almanıza sebep olabiliyor. Medyada görünmeyen ama arka taraftan kendi kariyeri için yol alanlar içeriye düşünce görünür oluyor ve görünen kahramanlık payesi içinde kendisini bulabiliyor. Bugün kahramanların bir bölümüne bakarken aslında arka konumda, para kazanmak amaçlı olduğu noktayı mücadele alanı olarak sunup, oradan paye çıkarmak artık doğallaştı. Kısaca para kazandığı işvereninden dolayı orada olan biri birden süper kahraman oluyor.

Pelerini takmıyor ama dünyayı ya da ülkeyi kurtarıcı rolünde poz veriyor bizim kahramanlarımız!  Bizim süper kahramanlarımız Amerikan süper kahramanı gibi isim ve biçim değiştirmiyor, özel kıyafetler içinde her türlü saldırıya karşı korumalı pelerinli de değil, çünkü kahramanlarımız kendilerini saklamıyor, olduğu gibi aynı isim ile yol alıyor… Bir bakıyorsunuz o süper kahraman işvereni iktidarda olunca iktidar yalakası oluveriyor ama olsun, süper kahramanlara bu sistemde hep ihtiyaç var…

Her etkinlikte süper kahramanlar cezaevinden mesaj gönderiyor, hepimiz mağdur olduğu için alkışlıyor gibi yapıyoruz ama bizim kahramanlar az konuşmayı bilmediği için uzattıkça uzatıyor yazdıklarını, okuyan da nefes alarak okumaya devam ediyor… Sonuçta cezaevinde kalan süper kahramanlar ülkesi olduk…

Hep ölenler ile fotoğraf paylaşılmaz, süper kahramanlar ile birlikte çekilmiş fotoğraflar da paylaşılır…

Garip bir kırılma sürecinde ayağı yere basmayan süper kahramanların yaratıldığı bir süreçten geçiyoruz…

“Ben bedel ödüyorum, sizin için” demekte süper kahraman, “sizin için”…

Aslında her insan mücadelesini kendisi ve sevdikleri için yapar, kahraman olmak için değil. Eğer kahraman olmak, sadece gözükmek için yaparsanız; gelirsiniz son bir noktada milletvekili olup, o yüksekten konuştuğunuz süreç biter, gidip bir meyhane açıp arkadaşlarınız ile meclisten aldığınız maaşı tüketmeye devam edersiniz… Süper kahramanlık rolü vekil seçilene kadar ya da bir ödül alana kadardır…

Örneğin bir dönemin popüler yazarı, Nobel Edebiyatı Ödülü alınca ülke gerçekliğinden kopup ülke ülke gezmeye, her geziden para kazanmayı seçti. Eskiden nerede bir grev olsa, nerede bir insan hakkı olsa orada olur ve Yaşar Kemal arkasında durur ve ona söz verilince sözünü söylerdi… Bugün eski günlerinden kalan sadece gazete kupürleridir, çünkü artık kazanmıştır ve kaybedecekleri vardır.

Kaybedeceği olanın süper kahraman rolü oynamasına ihtiyacı yoktur…

Bizim her zaman bir kahramanımız olmuştur, ihtiyaç duyulunca iktidar süper kahramanları çıkarıp, onlara her türlü rolü oynama hakkı tanır…

“Kurtar bizi süper kahraman!” eskiden kahraman denmez “baba”, “Karaoğlan” denirdi…

Kahramanların olduğu yerde kitleler sadece alkışlar…

Bizde kahramanlardan gelen mesajları hep alkışlıyoruz…

____________________

http://galatagazete.blogspot.com.tr/

2662600cookie-checkSüper kahraman olunmaz, yaratılır!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.