İsviçre vatandaşlığında son söz yargının

İsviçre Cumhurbaşkanı Pascal Couchepin, sonucu memnunlukla karşılayarak "Halk açık bir şekilde, yabancı düşmanlığına karşı olduğunu ve doğrudan demokrasinin temel haklara saygılı olmasını istediğini ortaya koydu" dedi.

İsviçre'de bundan beş yıl öncesine kadar, yabancıların vatandaşlığa alınıp alınmaması hakkındaki son karar semt sakinlerine aitti. Karar gizli bir oylamayla veriliyordu.

Ancak bir sorun vardı.

Bazı semtlerde Batı Avrupalıların vatandaşlığa alınmasına hep onay verilirken, Türkiye'den, Balkanlardan ya da Afrika'dan gelen yabancılar, esrarengiz bir şekilde, sürekli semt sakinlerinin vetosuyla karşılaşıyordu.

Bu tablo karşısında beş yıl önce, yüksek mahkeme gizli oylamalara son verdi ve vatandaşlık başvuruları reddedilenlere temyiz hakkı tanıdı.

Ancak, sağ kanat İsviçre Halk Partisi'nin parlamentoda çoğunluğu kazanmasının ardından durum bir kez daha değişti. Parti, eski sistemin yeniden canlandırılması için referanduma gidilmesini kararlaştırdı.

İsviçre'nin doğrudan demokrasi geleneği içerisinde bu konu büyük tartışmalar yaratmıştı. Kararları önyargılar neticesinde alınmış dahi olsa, son söz, seçmenlere mi verilmeliydi?

İsviçreli seçmenler dün kullandıkları oyla niyetlerini açıkça ortaya koydu. İsviçre vatandaşı olmak eskisi gibi yine zor, ancak süreç âdil olacak. Bu, son sözün, seçmenlerden ziyade bir yargıça verilmesi demek olsa bile…

Sol kanat, sosyal demokrat milletvekili ve hukukçu Daniel Jositsch, kararın içine su serptiğini söylüyor.

Demokrasilerde tüm bireylere temyiz hakkının tanınması gerektiğini belirten Jositsch, "referandum neticesinde İsviçre halkının çoğunluğunun da bu şekilde düşündüğü anlaşıldı." diyor.

Jositsch'e göre, sonuçlar, İsviçre'de İsviçreliler ve göçmenlerin barış içinde yaşayabileceğinin bir göstergesi.

Ancak İsviçre Halk Partisi, aldığı yenilgiye rağmen, pes etmeye yanaşacak gibi değil. Milletvekili Luzi Stamm, yeni bir referandum planının şimdiden masada olduğunu söylüyor.

Luzi Stamm, kimin vatandaşlık alıp, kimin almaması gerektiğine yüksek mahkemenin tek başına karar vermesinin kabul edilemez olduğu görüşünde.

Referandumda "hayır" oyu kullananların oranı yüzde 64. Oranın bu denli yüksek olması aslında Halk Partisi'ne ağır bir darbe anlamına geliyor.

Zira, seçmenlerin partinin göçmen karşıtı tutumundan giderek bıkmaya başladıklarını gösteriyor bu oran.

Seçmenlerin büyük bölümü, kara elleri İsviçre pasaportlarına uzanırken gösteren kampanya afişlerinin, İsviçre'nin uluslararası imajına zarar vermesinden endişe ediyor. (BBC)

1172760cookie-checkİsviçre vatandaşlığında son söz yargının

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.