Talat ve karnından konuşmak

Bir hafta sonu yazısında daha değerli okuyucularımıza merhaba. Mevsimin değişim süreci içine girdiği bir dönemde güneşin parlak ışıkları yakıcı etkisini göstermeye başladı. Bütün bunlar, yaza merhaba demenin ipuçları. Bu değişim sürecinde hepimizin ruh halinde de değişimler baş göstermeye başladı.

Hafta sonu ve özellikle pazar yazılarının genellikle çiçek ve böceklerle ilgili olduğunu görüyoruz. Ancak, yaşadığımız ülke ve coğrafyada çiçek ve böceklerle uğraşmaktan çok daha önemli sorunlarımız bulunuyor. Bugünkü yazımda, bu güzel ülkenin yıllar boyunca en üst makamlarında oturmuş bir ismin, olaylara ne denli yüzeysel ve traji-komik baktığını ortaya koymak olacak.

Sözünü ettiğim kişiyi hemen anladığınıza eminim. Kıbrıs sorununun çözümü için darağacına asılacağını iddia eden bir siyasetçiden söz etmiyorum. Bu söylemi, inandırıcılıklarını yitirmiş siyasetçi örneği olarak değerlendiriyorum. Bu ülkede en üst makamlarda yıllarca bulunup da traji-komik söylemler geliştiren birisi kim olabilir? Elbette, Mehmet Ali Talat.

Akıl tutulması olarak da nitelendirilebilecek açıklamalar yapan eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, bakın neler söylüyor :
“Kıbrıs adasında çözümsüzlük devam ediyor, sorumlusu da Annan Planı’na “hayır” diyenler ve onların başını çekenlerdir. Bu insanlar, bugün Kıbrıs sorununun çözümünü istiyormuş gibi söylemlerde bulunuyor ve dünya ile Kıbrıs Türkü bunu normal karşılıyor. Sorumluların sorumluluklarının bilinci içinde özeleştiri yapması gerekir. ‘Yaptığımız hataydı’ demek yerine, bahaneler aramak, affedilecek bir şey değil.”

Mehmet Ali Talat, Rumların çözümsüzlüğün sorumlusu olduğunu açıklamak yerine, parmağının arkasına saklanmayı tercih ediyor. Rum yoldaşlarının samimiyetsizliğini, ikiyüzlülüğünü, oyun oynadıklarını, Kıbrıs Türklerini eşit bir ortak olarak görmediklerini açık açık söylemesi gereken eski bir Cumhurbaşkanı, bunları söylemek yerine, kumda oynamayı tercih ediyor.

Mehmet Ali Talat, kimi eleştiriyor? Onu da anlamak mümkün değil. Acaba Kıbrıs Türkleri içinde Anan Planı’na Hayır diyenler mi, yoksa Rum Yönetimi mi, hayır oyu kullanan Rumlar mı? Acaba Talat, neden açık biçimde konuşmaktan çekiniyor? Eski dostlarını ve yoldaşlarını üzmemek için mi böyle davranıyor?

Siyasetçiler, başlarını kuma gömmeye, karınlarından konuşmaya, gerçekleri açık açık ifade etmekten kaçınmaya devam ettikleri sürece, halkın güvenini kazanamazlar. Eğer Talat, o koltuktan halk tarafından neden indirildiğini merak ediyorsa, başka sorumlu aramasına hiç gerek yok. Karnından konuşmayı sürdürdüğü sürece siyasette başarısızlıklar yaşamaya devam edecek.

İyi hafta sonları.

673080cookie-checkTalat ve karnından konuşmak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.