İtalya’da 13-14 nisan seçimlerinin sonucu ortada. Seçmen beş yıl aradan sonra yeniden “Berlusconi” dedi. Bu kez bir tür “kurtarıcı” sıfatıyla geri döndü Berlusconi. Geçtiğimiz hafta Frankfurter Allgemenie Zeitung’da İtalya’daki seçimin ardından bir karikatür yayımlandı. Asteriks Obeliks’e soruyor, “İtalyanlar beş yıl sonra neden yeniden Berlusconi’yi seçti?”, Obeliks’in yanıtı kısa, “Çünkü bu Romalılar deli!”
Şaka bir yana seçim sonrası İtalya firtına sonrası durulan çarşaf gibi bir denize benziyor. İtalyan sağı kendine oldukça güvenli. Alitalia krizi, vergilerin düzenlenmesi ve göçmenler konusunda hiç zaman kaybetemeden çalışmaya başladı bile. Aslında Berlusconi bu seçimlerde beş yıl önceki seçimlerde aldığı oyu aldı .Ama bilindiği gibi Umberto Bossi’nin lideri oldugu Lega -Kuzeyin Birliği- partisi oylarını ikiye katladı bu son seçimde. Bu beklenmeyen bir sonuçtu. Üstelik Lega Floransa, Bolonya gibi her zaman solun kalesi olan kentlerde de kazandı. Seçim sonrası değerlendirmelerde ortaya çıkan bir gerçek, Lega’yi sadık destekçilerinin yanı sıra daha once Sinistra Arcobaleno’ya oy verenlerin tercih ettiğiydi. Kuzey’de federal bir cumhuriyet kurulmasını öngoren Lega’nin oy patlamasında göçmen sorununa hızlı ve kalıcı çözümler önermesi ve vergiler konusunda hemen yasal düzenlemeye gideceği sözünü vermesi etkili oldu.
Önceki gün ISMU’nun Milano’da açıkladığı verilere göre sadece Lombardia bölgesinde yasal olmayan yolla ülkeye giriş yapmiış göçmenlerin öngurülenden 40 bin fazla . Her 6 Milanolu’dan biri yabancı, İtalya’da göçmen isgücüne yön veren sağlıklı bir politika olmadığı için işsiz gezen ve suç işleyen gçömenlerin sayısı da oldukça kalabalık.
Son birkaç yıldırr sol ya da sağ görüşlü olan çoğu İtalyan, kent merkezlerinde yaşanan hırsızlık, şiddet, tecavüz olaylarının sorumlularının çoğunlukla yabancilar olduğuna taniklik etti. Prodi hukumeti bu olaylarin kontrol altina alinmasi icin gercekten de hiçbir şey yapmadi. Secim kampanyasinda Bossi’nin Lega’si -en gec uc yil içinde semtlerin çingene mahallelerini yok edecegiz ve Rom vatandaşları göndereceğiz- sözü verince coğu seçmenin gönlünde taht kurdu.
Elbette sorunu Lega gibi çözmeye çalışmak akılcı bir yol değil ama. şu an özellikle göçmenlerin ağırlıklı olarak yaşadığı Lombardia bölgesinde mevcut sorunu kontrol altına alacak, sorunları akılcı bir biçimde göğüsleyecek politikalar üretmek zorunlu görünüyor. İtalyanlar için artik kontrolden çıkan göçmenler konusu, Lega’nin oy patlamasi yapmasinda önemli rol oynadı.
Daha dün Milano Bocconi üniversitesinde Erasmus öğrencisi olan Amerikalı bir genç kizin Milano’nun en işlek caddesinde tecavüze uğramasi ve olayın sorumlusunun yine bir göçmen, bir Mısır vatandaşı çıkması, göçmen sorununun acilen masaya yatırılmasını gerektiriyor.
Göçmenler konusu İtalya’da her zaman sağ ve sol partiler icin çözümü ertelenen bir sorun oldu. Çünkü İtalya’ya gelen göçmenlerden iş bulanlar zaten burada kalmiyot kuzey ülkelerine yöneliyor, İtalya’yı transit ülke olarak kullanıyor. Burada kalanların çoğu ise çalışmadığı için suça yöneliyor. Bu nedenle İtalya’da göçmenlerin çalışma koşullarını düzenleyen ve göçmen girişini kontrol eden etkin bir yasanın hemen devreye girmesi kaçınılmaz. Çünkü bu vahim tablo yabancı düşmanlığını besliyor ve Lega gibi bir partinin “ü yı içnde Çngene mahallelerini yok edecegiz önerisi” hem sağ hem de sol seçmenlerce alkıslanabiliyor.
Bu seçim sonrası çoğu işçinin de, Sinistra Arcobaleno’dan hayal kırıklığına uğradıkları ve terk edildikleri düşüncesiyle Lega’yi tercih ettiklerinin altını çizmekte yarar var. İtalya’daki sol partilerden hüsrana uğrayan işçiler artık komünistelere guvenmediklerini, Lega’nin işçi haklarına sahip çıkmakta daha başarılı ve istikrarlı bir politika izlediği için Lega’ya oy verdiklerini açıkça belirttiler. Elbette seçmenlerini Lega’ya kaptıran Sinistra Arcobaleno’nun gerçek bir sol parti gibi siyaset yapmaması etkili oldu bu vahim tablonun ortaya çıkmasında.
Seçimden büyük bir yenilgiyle çıkan sol partiler ilk şaşkınlığı üzerlerinden atarak nasıl yeniden “solcu” olabilirizi sorguluyor, Özelikle Fausto Bertinotti’nin solu savaş yıllarından sonra ilk defa parlamento dışında bırakan “sinistra arcobaleno” projesi bütünüyle iflas ettiği için sola sadık kalan azınlığın “yeniden Komünist olun!” cağrılarını değerlendiriyor bir kısım partili.
Şimdi sol kanatta hesaplar yapılıyor. Bildiginiz gibi bu yenilginin ardından Bertinotti istifa etti. Şu anda İtalyan soluna liderlik yapabilecek bir şahıs henüz görünmüyor.
Rifondasyon’un tabanında bazı isimler öncelikle geniş katılımlı bir kongre düzenlemeyi planliyor. Yeni fikirlerin ortaya atılması beklenen bu kongreden umut edilen yeniden “komünist” bir partinin gereklerini yerine getirmek.
Paolo Ferrero, Sinistra Arcobaleno’nun bütünüyle çözülmesini ve yeni bir oluşumun doğması gerektiği düşüncesinde. Bu süreçte Bertinotti’nin silip attığı orak-çekiçe de yeniden sahip çıkılması beklenmekte. Kısacası İtalyan solunun önünde zorlu bir dönem var. Bekleyip göreceğiz, bakalım yaraları sarmak kolay olacak mı?
