Toplumda kadın emeği ve sömürü çarkı

Toplumda kadın emeğinin ekonomide yer alması, hem aile bütçesi açısından hem de kadınların özgürleşmesi açısından çok önemli. Bir diğer önemli yanı ise kadınların sınıf arkadaşlarıyla aktif sınıf mücadelesine katılma şansı bulması. Ayrıca dar alandaki kadının kendi dünyasını büyütmesi ailesi adına da olacaktır ..

Birleşik Krallık’ta Türkiye ve Kıbrıslı toplumdaki kadın emeğine ilişkin akademik araştırmalar çok sınırlı olduğu için çalışma yaşamındaki kadın emeğini saptamak oldukça zor. Gazeteci gözüyle bu oranın Türkiye’den fazla fakat İngiltere’den az olduğunu öngörebilirim. Toplumda çocukların bakımı ve ev işleri cenderesinde kalan, istediği halde çalışma yaşamına katılamayan ciddi oranda kadınlar var. Bu konuda toplumdaki derneklere ciddi işler düşüyor. 2021’de Göksunlular Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği’nin Kadın Kolları Başkanı Tülay Över başkanlığı ve Nur Güngör’ün eğitmenliğinde yürütülen el işleri atölye çalışmasına katılan kadınlar el yapımı çantadan dokumaya pek çok el işi öğrenmişlerdi. Kadınların kısa sürede ciddi mağazalardaki moda çantalarla yarışabilecek harika işler yarattığına tanık olmuştum.

Över bu örnek projeyle ilgili “Amacımız çocukların okul saati zamanı 9 ile 15 arasına eve hapsolmuş kadınların dışarıya çıkabilmesi ve üretime katkıda bulunmasıdır. Asıl hedefimiz bu. Şu an emekliyoruz fakat kendi becerilerimizi de geliştirmeye çalışıyoruz. El işlerine onların daha çok değer verdiğini biliyoruz” demişti. Eğitmen Nur Güngör de, kadınların kursa ilgisinden memnun olduğunu belirterek “20’ye yakın katılımcı var. Kadınlar el işlerinin yanı sıra malzemeyi, fiyatlamayı ve satış yöntemlerini de öğreniyorlar. Sıradan bir kurstan farkı bu olsa gerek. Daha sonraki adım bu öğrendiklerini işe dönüştürmek olacaktır. Yapılan işler fabrikasyon değil, el emeği göz nuru… Bu açıdan çok değerli” demiş ve “Bu kadınların boş zamanları değerlendirme değil, profesyonel bir işe döndürmek için yapılan bir proje” diye devam etmişti. Buna benzer projelere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde günün tarihi ve önemine ilişkin konuşmalar yerine “Kadınlara profesyonel iş becerisi sağlayan projelerle toplumun karşısına çıkmak” çok daha anlamlı diyorum.
***

Toplumda 1970’lerde tekstil işçisi kadınların “Eşit işe, eşit ücret” mücadelesinden söz etmeden geçmemeliyim. O dönem topluma damgasını vuran İşçi Birliği’nde örgütlenen işçi kadınlar yerli emekçilerle birlikte sokaklarda “Eşit işe, eşit ücret” sloganları atarak o dönemin iktidarına baskı kurmuşlardı. Kadınların bu mücadelesi taaa 2010’da yasal statüye kovuşabildi. İngiliz kapitalizmi 2010’a kadar erkek işçilerle aynı işi aynı miktarda yapan kadınlara yüzde 23 daha az ücret ödeyerek tarihin en büyük soygunlarından birine imza atmış oldu.

Toplumda kadın emeğine ilişkin yapılan sınırlı araştırmalardan biri de Doç. Dr. Mehmet Rauf Kesici’nin, Londra’da yaptığı “Türkiyeli Göçmenlerin Çalışma Süreleri ve Sosyal İlişkileri” başlıklı çalışması. Araştırma hizmet sektöründe yoğunlaşan Türkiyeli etnik ekonomisindeki aile işletmelerinde kadınların ücretsiz aile işçisi olarak çalıştığını saptıyor. Kesici’nin çalışmasında toplumda tekstil sonrası ortaya çıkan aile işletmelerinde kadınlar için ücretli istihdam olanaklarının azaldığını vurgulayarak, “Kadınların çoğu geleneksel, patriarkal, toplumsal cinsiyet ilişkilerinin bir yansıması olarak eş, anne, gelin vd. rollerle birlikte ücretsiz aile işçisi konumuna doğru geri itilmiştir” diyor. Özetle; toplumdaki kadınlar artık bu aile işletmelerinde boğaz tokluğuna, cep harçlığına sömürülür hale geldiği aktarılıyor.
***

Wood Green Shopping Centre’de (Unit 4 N22 6YE) adresindeki Gül Hanımın Mutfağı’na yolunuz düşsün. Gül Canbolat’ın su böreğinden mantıya ev yemeklerini üstelik uygun bir fiyata almanız mümkün. İlk paragrafta söylediğim gibi “Kadınların bu çabası dünyayı iyiden güzelden yana değiştirmesi açısından desteklenmeli” diyorum. Sen, ben yanmadan karanlıktan aydınlığa çıkmanın bir yolu da bu olsa gerek. Bu yazım toplumdaki emek odaklı derneklere 8 Mart’a kadar proje ödevi yerine geçsin…
***

Dostlar; İngiltere’de toplum, kendi içinden çıkan yazarlarla buluşuyor. Londra Kitap Şenliği 6’ncı kez 17-27 Kasım’da “665 High Road Tottenham N17 8AD” adresindeki “Fieldseat / Kit@pEvi”nde gercekleşecek… 18 Kasım cumartesi saat 17’de ben de siz okurlarımla sohbet etmek ve kitap imzalamak için orada olacağım. Bekliyorum.

2732830cookie-checkToplumda kadın emeği ve sömürü çarkı
Önceki haberKKTC’nin 40. kuruluş yıldönümüne Londra’da görkemli kutlama
Sonraki haberMahfi Eğilmez: Başka yerde düşen dolar Türkiye’de artıyor çünkü…
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.