Savcının tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk ettiği Yakup Kara, nöbetçi mahkeme tarafından haftada bir imza vermesi koşuluyla denetimli serbest bırakıldı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun konuyla ilgili açıklaması şöyle:
Hasret Kara, Boşanabilmeli ve Güven İçinde Yaşayabilmelidir
Hasret Kara 1 haftadır Türkiye’nin gündeminde. Biz onu, komşularıyla birlikte ölüme direnmesi ile tanıdık. Hasret ile ilgili gerçekleri, iki döneme ayırarak açıklamaya çalışacağım:
– 15 yıllık evliliği boyunca kocası Yakup Kara’dan şiddet görmüş, kendi deyimi ile “annelik içgüdüsüyle” çocuklarını düşünerek dayanmış,
– Son olarak çocuklar da doğrudan şiddete maruz kalmaya başlayınca 1 yıl önce boşanmaya karar vermiş,
– Yakup Kara ise bundan bir süre sonra Hasret ile oturdukları evin tam karşısında 4 metre mesafedeki pastane-fırında iş bulup çalışmaya başlamış,
– Hasret için şiddetin dozu iyice artmış, baltalı, palalı saldırılara maruz kalmış, her seferinde yasal haklarını aramış ama hep kendi deyimiyle “prosedüre takılmış”,
– En son 8 Ağustos’ta 43 yerinden tornavida ile yaralanmış, 1 haftalık hastane sürecinden sonra şans eseri hayatta kalabilmiş,
– Bu sırada Yakup Kara kaçmayı başarabilmiş, Hasret hastaneden evine döndükten sonra yakalanmış ama 43 yerden tornavida ile yaralamak “basit yaralama” sayılmış tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış,
– Serbest kalan Yakup Kara, Hasret’in burnunun dibindeki işyerine geri dönmüş ve oradan saldırmaya çalışırken komşuların onu durdurması ile amacına ulaşamamış,
– İzleyen günlerde mahalle halkı elinde bulduğu imkanlarla Hasret için bir tür nöbet tutarak onun hayatta kalmasını sağlamış,
Yakup Kara’nın aynı yerde çalışmaya devam etmesi ile tehlike bertaraf edilememesi üzerine 22 Ağustos’ta durum basına yansıdı. Platformumuz haberi görünce aynı gün hem Hasret’e hem de Türkiye’de ilk defa olan mahalle halkının örnek davranışına sahip çıkmak için Çekmeköy’e giderek oradakiler ile beraber nöbet tutmaya, hukuki süreci takip etmeye ve Hasret’in hayatının korunması için elindeki imkanlarla elinden geleni yapmaya gayret eti.
Hasret’in Yaralanması Davasıyla İlgili Gelişmeler:
Hasret’in avukatı, yaralama davasıyla ilgili Yakup Kara’nın serbest bırakılmasına 21 Ağustos’ta itirazda bulunup, tutuklu yargılanmasını talep ediyor. 25 Ağustos’ta itiraz sonuçlandı ve “basit yaralamayı” geçersiz kılacak Adli Raporlar eksik olduğu için tutuksuz yargılama kararı değişmedi. “Hayati tehlike” olduğunu belgeleyen Adli Raporun 27 Ağustos günü gelmesi ile Yakup Kara yakalanarak mahkemeye sevk edildi, ancak tutuklanmasına kendi avukatının itirazı sonucu mahkeme “denetimli serbestlik” kararı verdi. Son karardaki bir tür indirime ise 14 Ağustos’tan itibaren yeni bir delil olmaması ve Hasret için korunma tedbirlerinin devreye girmiş olması etken olduğu düşünülüyor. Yaralama davası ile ilgili Aile Mahkemesi ile başlayıp, şu anda Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen hukuki süreç devam ediyor, bugün avukatın itirazı ile Asliye Ceza’ya adım atılmaya çalışılıyor. Hasret ve avukatı için yeni delil sayılması gereken Adli Raporun neden böyle ele alınmadığı tartışma konusu, buna dayanarak başından beri öne sürdükleri talep; Yakup Kara’nın Ağır Ceza’da yargılanması.
Hasret’in Korunması İle İlgili Hukuki Gelişmeler:
Hafta sonu Yakup Kara hakkında “uzaklaştırma tedbir kararı” alındığını ancak bunu ihlal ederek Hasret’in 4 metre yakınındaki işyerinde çalışmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu durumda uygulanması gereken “zorlama hapsi” için başvuru ancak Adliye’ye yapılacağı için hafta başı beklendi. Bu sırada sıcak bir tehlike de devam ettiği için Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Pazar günü CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur’un da destek verdiği nöbet eyleminden sonra birlikte Çekmeköy Emniyet Amirliği’ne giderek, yasal korunma sağlanana kadar Hasret için evininin yakınında fiilen korunma sağlanmasını talep etti. Emniyet devriye polisler aracılığıyla bunu yapmaya başladı. Hafta başında korunma tedbirinin ihlali konusunda yasal adımlarda atıldı, bir kaç gün tekrar tekrar ve ile Yakup Kara’nın işyeri arasındaki mesafenin ölçümü yapılması ve tutanak tutulmasına rağmen bir türlü tam sonuç alınamaz iken nihayet 27 Ağustos Perşembe akşamı uzaklaştırma ve çağrılı koruma tedbirleri Hasret’e tebliğ edildi.
Bu arada Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Melda Onur’un doğrudan Bakan’ı arayıp haberdar etmesi sonucu, Hasret’e sığınma evi teklifinde bulundu. Ancak Hasret’in birisi 15 yaşında erkek çocuk olan 4 çocuğunun olması ve geçimini sağlayacak yıllardır emeği ile mücadele ederek açmayı başardığı kuaför dükkanının da evinin olduğu aynı sokakta olması haklı olarak onu düşündürüyor. Ayrıca saldırgan ile ilgili tedbirlerin alınması yerine haksızlığa maruz kalan kadının şartlarını zorlaştırmak adil değil.
Medyanın tavrı
Bugün 28 Ağustos şu an itibarıyla uzaklaştırma kararı uygulanıyor görünüyor. Çünkü Yakup Kara şu anda Kanaltürk ekranlarında “Songül Karlı İle Yeniden” programında konuk olarak konuşmakla, muhtemelen şiddet uygulamasının makul sebepleri olduğunu anlatmakla meşgul. Dün aynı programa konuk olan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, program sorumlusu Songül Karlı’nın Yakup Kara ile telefon bağlantısı yapmak istemesi üzerine programı terk etmişti. Bunu da kadınlara, öldürülen kadınların ailelerine ve topluma karşı sorumluğu olmasıyla açıkladı. Yargılanması gerekirken serbest bırakılmış olan Yakup Kara’yı ve onun temsil ettiği kadına karşı suç işlemiş bütün erkekleri, televizyonda değil ancak mahkemede hakim karşısında dinleyebileceğini söyledi.
Kanaltürk bugün Yakup Kara’yı konuk ederek, bir erkeğin bir kadını tornavida ile 43 yerinden yaralamasını meşrulaştırıyor. Tıpkı daha önce iki kadın cinayeti failinin evlilik programında yer alması kadar skandal. Bir de herkesin söz hakkı var tartışması yapıyor ve kendilerini bu konuda savcıların aradığını iddia ediyorlar. Oysa kadına yönelik suç işlemiş erkeklerin ancak “sanık” sıfatıyla “savunma hakkı” vardır. Kaç gündür bu savcılar neredeydi acaba? Hasret can tehlikesi yaşarken harekete geçmeyip, erkeğin hakkı söz konusu olunca ne kadar hızlı davrandılar. Bu savcılar olaylara bu kadar duyarlı iseler mesela Hasret’in korunma tedbiri uzaklaştırma kararının Yakup Kara tarafından yine ihlal edilip edilmeyeceği hiç belli değil, bununla ilgili de aynı hızla hareket etmeleri beklenir. Çünkü asıl görevleri kadınların yaşam hakkını korumaktır. TV, basın ve tüm iletişim araçlarının da görevi toplumu şiddetle mücadele konusunda aydınlatmaktır, bu görev İstanbul Sözleşmesi ile resmiyet de kazanmış durumda. Kanaltürk yönetimi ve program sorumluları, 43 tornavida saldırısını savunur pozisyona düşmüştür, yeni suçlara da sebebiyet verecek bu tavırlarından dolayı suçludurlar. Program boyunca “barıştırma” yönünde çabalarıyla kadınların boşanma hakkına kast eden konuk hukukçu ve Songül Karlı’nın görmesi gereken şey; ülkemizde kadınların barışma değil “boşanabilme” sorunu olduğu. İki erişkin insan; kadın ve erkek barışacaklar ise buna karar verebilirler, veriyorlar zaten. Sorun boşanmaya karar veren kadının bunu gerçekleştirememesi, kadından hep bu hakkından feragat etmesinin beklenmesi. Hasret’in yaşadıklarının da kaynağındaki esas konu bu. Bu yüzden Hasret boşanabilmeli, kendi emeğiyle kurduğu kuaför dükkanında mesleğini yapabilmeli, çocuklarıyla huzur içinde güvenli biçimde yaşayabilmelidir.
