Torosların kalbinde mermer ocağı yıkımına Mahkeme dur dedi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Konya’nın Hadim ilçesindeki ormanlık bölgede özel bir şirket tarafından açılması planlanan mermer ocağı için verilen ÇED Gerekli Değildir kararına karşı açılan davada Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi…

Konya’nın Hadim ilçesindeki ormanlık bölgede özel bir şirket tarafından açılması planlanan mermer ocağına karşı açılan davada Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Hadim Yalınçevre köyü sınırlarındaki mermer ocağı için geçtiğimiz yıl Konya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmişti. Anıtsal nitelikte ardıç, karaçam ve Toros göknarı ağaçlarının da bulunduğu bölgede Mahkeme’ce atanan bilirkişiler keşif yapmış, arazide Roma ve Selçuklu dönemine ait seramik parçaları ile eski bir yerleşime ait kalıntılar tespit edilmişti. Yöre halkı ile üretici kooperatifinin açtığı davayı gören Konya 2. İdare Mahkemesi, projenin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğine hükmederek itiraz yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yörede kiraz hasadına başlayan üreticiler kararı sevinçle karşıladı.

BİYOÇEŞİTLİLİK CENNETİNDE ÇEVREYİ GÖZARDI EDEN KARARA DAVA

Konya’nın Hadim ilçesinde 470 dekarlık orman arazisinde açılmak istenen mermer ocağı projesi için Konya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 8 Ağustos 2022 tarihinde ÇED Gerekli Değildir Kararı verildi. Yaban hayatı açısından oldukça zengin olan bölgede karstik su kaynaklarının bulunması ve proje alanına yakın çevrede yoğun kiraz üretimi ile arıcılık yapılması yöre halkını büyük çevresel etki yaratacak projeye karşı harekete geçirdi.

BİLİRKİŞİ HEYETİ ARAZİDE İNCELEME YAPTI

Hadim’deki üreticilerin bir araya gelmesiyle kurulan Hadim Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile arıcı ve üreticilerden oluşan 31 vatandaş ÇED kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Ziraat Mühendisleri Odası’nın da üreticilerden yana müdahil olduğu davayı gören Konya 2. İdare Mahkemesi’nin atadığı farklı uzmanlık alanlarına sahip 7 kişilik bilirkişi heyeti 26 Nisan 2023 tarihinde projenin uygulanmak istendiği 1900 rakımın üzerindeki arazide keşif ve inceleme yaptı.

MAHKEME KARARI HUKUKA AYKIRI BULDU, YÜRÜTMEYİ DURDURDU

Bilirkişi heyetinin Mahkemeye sunduğu raporda, alanda ortalama 150-200 yaşlara sahip anıt ağaç statüsünde değerlendirilebilecek karaçam türleri ile korunması gerekli ve kesimi yasak olan ardıç türleri ve Toros Göknarı tespit edildiği kaydedildi. Bilirkişi raporunun ardından Mahkeme proje için verilen ÇED Gerekli Değildir kararını hukuka aykırı bularak yürütmesini durdurdu. Mahkeme heyetinin 6 Haziran 2023 tarihinde oy birliği ile aldığı kararda, “Hukuka aykırı olduğu kanaatine varılan dava konusu işlemin uygulanması halinde, söz konusu alanın olumsuz şekilde etkileyeceği gözetildiğinde ilerde telafisi güç ve imkânsız zararlar doğurabileceği de açıktır. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmesinin durdurulmasına, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca itiraz yolu kapalı olmak üzere 06/ 06/ 2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” denildi.

PROJENİN YOL AÇACAĞI ZARARLAR MAHKEME KARARINDA YER ALDI

Proje uygulandığı takdirde lokal endemikler başta olmak üzere Orman ekosistem elemanlarının habitat parçalanması yaşayacağına dikkat çekilen Mahkeme kararında, 19,83 hektarlık proje alanın “ÇED Gereklidir” kapsamına alınması gerektiği belirtilerek projenin yol açabileceği zararlar şöyle özetlendi: “Proje alanı eski bir yerleşim yeri olduğu görülen bu alanın Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından incelenerek tescil edilmesi, Dava konusu mermer ocağının işletilmesi durumunda, bölgede yaşayan insanların sağlığı için önemli bir risk oluşturmayacağı, Proje uygulandığı takdirde, tarımsal yaşam, hayvancılık ve arıcılık üzerinde olumsuz etkisinin olacağı; yöredeki insanların gelirlerinde düşme ve geçim kaynaklarında bir azalmaya sebep olacağı, Faaliyetin etki alanı içerisinde hazırlık, inşaat ve işletme süresinde ya da işletme sonrasında çevre unsurlarında doğrudan ya da dolaylı olarak, kısa ve uzun dönemde, geçici ve kalıcı, olumlu ya da olumsuz yönde ortaya çıkması muhtemel değişiklikler gözetilerek ve Çevresel Etki Değerlendirilmesi Raporu formatında sayılan hususlarda değerlendirme sırasında öz önüne alınarak faaliyetin çevre üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu hazırlanan raporda önlemlerin eksik olduğu, Proje uygulandığı takdirde; canlıların varlığını sürdürebilmesi için büyük önem taşıyan suyu bünyesinde taşıyan akifer zarar görecektir.”

AKDENİZ VE İÇ ANADOLU’NUN KESİŞTİĞİ DAĞLARDA KİRAZ ÜRETİMİ

Hadim bölgesinde geçmişte güçlü bir bağcılık bulunduğu biliniyor ancak son yıllarda kiraz üretimiyle öne çıkan ilçede Türkiye’nin en geç hasat edilen kirazları yetiştiriliyor. Farklı yükseltilerde yetiştirilen kiraz hasadı Haziran’da başlayıp Ağustos ayına kadar sürüyor. Hadimli üreticiler hasat döneminde kirazın bölgede yaşayan binlerce insanın ekmek kapısı olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz yıl ihracata giden Hadim kirazının kilogramı 5 Avro’ya kadar alıcı bulmuş. Yılda 30 bin ton civarında kiraz üretimi gerçekleştiren Hadim’de üreticilerin en büyük eksikliği depolama ve işlenmiş ürünlere yönelik desteklerin yetersiz olması. 1900 rakıma kadar çıkan kiraz bahçeleri için en büyük tehditlerin başında bölgedeki tarımsal üretimin ve doğal mirasın göz ardı edilmesiyle verilen madencilik izinleri. Türkiye kiraz üretiminde dünyada başı çekiyor. Hadim gibi kendi olanaklarıyla büyük bir üretim potansiyeli geliştirmiş olan ilçelerdeki üreticiler desteklenirse kısa sezonu olan ürün önemli bir kazanç kapısına dönüşerek kırsal yoksulluğun önlenmesine katkı sağlayabilir.

 

2697930cookie-checkTorosların kalbinde mermer ocağı yıkımına Mahkeme dur dedi!
Önceki haberGöçmen işçiler: “İngiltere’deki meyve bahçelerinde çalışmak kölelikle eş değer”
Sonraki haberFaiz artışı: Ne İsa’ya ne de Musa’ya
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.