Geçen haftalarda Enfield Lea Valley School’da başlayan ve kısa sürede Kuzey Londra’da bulunan birçok okula sıçrayan öğrenci kavgaları nedeniyle Enfield Belediyesi’nde çalışan İşçi Partili Meclis Üyeleri ve yetkililer bir toplantı düzenlediler.
Enfiedli Kıbrıslı Türkler Dernegi (ETCA) tarafından düzenlenen ve Belediye Meclis Üyesi Yasemin Brett’in yönettiği toplantıda, yaşanan olaylar tartışılarak, olaylar sırasında ve sonrasında nasıl davranılması gerektiği konusunda bilgi verildi.
Geçen Perşembe akşamı yapılan toplantıya katılan Enfield Edmonton Milletvekili Andy Love da, Enfield okullarında sorunlar yaşandığını kabul ederek, çözümü sadece polise havale etmenin yanlış olduğununu kaydetti. Enfield’de yaşayan en büyük etnik grubun Türkler olduğu, aktif ve dinamik toplumun sorunlarına sahip çıkacak temsilcilerin bulunduğunu kaydeden Love, toplum olarak Türkler’in Parlamento’ya milletvekili gönderme zamanının geldiğini sözlerine ekledi.
Enfield Belediyesi Eğitim Bölümü sorumluları Neil Rousell, Karen Flether ve polis merkezinden de Brian Simmonds’ın katıldığı toplantıya çok sayıda öğrenci velisi ve eğitimci de katıldı.
YETKİLİLER ADİL DAVRANIYOR MU?
Toplantıya katılanlar, Türk öğrencilerin gittiği birçok okulda son aylarda olayların arttığı ve yetkililerin olaylara yeteri kadar duyarlı davranmayarak ayırımcılık yaptıklarını iddia ettiler. Devlet okulunda çalışan bir Türk öğretmen, yaşadığı deneyimleri anlattı. Türk çocuklar olay çıkardığında ‘aslan’ kesilen öğretmen, müdür ve polislerin, Türk öğrenci mağdur olduğunda ‘sus pus’ olup görmezden gelerek ayırımcılık yaptığını söyleyen Türk öğretmen, mesleği gereği her gün bu tip birçok olayla karşılaştığını söyledi.
Bir öğrenci velisi de, çocuğunun bir buçuk aydır çete korkusundan okula gidemediğini ve yetkililerin gerekli önlemleri almak yerine, okulun adını korumaya çalıştığını öne sürdü.
Türk toplum temsilcileri, öğrenci velileri ve devlet yetkililerinin katıldığı toplantıya, ‘tartışmaların’ diğer tarafından kimsenin katılmaması dikkat çekti.
Belediye Eğitim Bölümü yetkilileri, okulda olay çıktığı zaman izlenmesi gereken belli bir prosedür olduğunu belirterek, bunları şöyle sıraladılar: Olay olduğunda öncelikle okul müdürüne başvurulacak, bundan sonuç alınmazsa okul başkanı aranacak, oradan da sonuç alınmazsa belediye yetkilileri ve polis durumdan haberdar edilecek.
Tüm sorunlarda bu yöntemin uygulanması gerektiğini belirten belediye yetkilileri, aynı zamanda bu işlemleri yazılı olarak yapmanın ve belgeleri saklanması gerektiğine vurguladılar.
‘BIÇAK TAŞIYANLAR BIÇAKLA ÖLDÜRÜLÜR’
Polis yetkilisi Brian Simmonds da, hükümetin yaptığı son yasal değişiklerle birlikte evlere yapılan birtakım saldırılara, meşru müdafa kapsamında görülerek yasal muhafiyet getirilmesine rağmen, kamu alanları, okullar ve sokakları korumanın tamamen polisin işi olduğunu söyledi. Simmonds, “Kendinizi savunma bahanesiyle bıçak taşımak kimseyi haklı çıkarmaz. Birçok olay gösterdi ki, bıçak taşıyanlar bir gün bıçakla öldürülürler” diye konuştu.
Çeşitli öğrenci velileri ise, yaşadıkları olayları anlatarak çocuklarının mağdur olduğunu ve yetkililerin yeteri kadar duyarlı davranmadıklarını ileri sürdüler. Toplantıyı yöneten Yasemin Brett, olayların sadece Türkler’e karşı yaşanmadığını, tüm öğrencilerin bu ve benzeri sorunlar yaşadığına dikkat çekerek, yapılması gerekenin doğru prosedürü izleyerek yetkililere ulaşmak olduğunu kaydetti.
Kuzey Enfield’de velileri örgütleyerek okula topluca gidiş gelişleri sağladıklarını söyleyen Brett, ayrıca tüm polis, meclis üyesi ve milletvekillerinin hizmet için bu görevlerde bulunduklarını ve onlara ulaşarak çözüm yollarını zorlamak gerektiğini sözlerine ekledi.
Toplantının organizatörü ETCA Başkanı Ahmet Karahasan ise, topluma hizmet verenlerin grantlarının kesilmesinin ilerde daha büyük sosyal sorunlara yol açacağını ileri sürdü.
FOTOĞRAF: Soldan sağa, Neil Rousell, Karen Flether, Yasemin Brett, Andy Love (ayrıca küçük fotoğrafta da verildi), Ahmet Öykener ve Ahmet Karahasan
HABER VE FOTOĞRAF: Mustafa Çetinkaya
