Türkiye’nin savunma bütçesi düşüyor

Bu düşüş, TSK’nın tüm faaliyetlerinde tasarruf tedbirleriyle sağlanan kaynakla telafi edildi. Milli Savunma Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, dünya savunma sanayinin, soğuk savaş sonrası ciddi bir yeniden yapılanma sürecine girmesiyle, 1990’lı yılların başından itibaren savunma harcamalarında belirgin bir kesinti yaşandı.


NATO istatistikleri, üye ülkelerin savunma harcamalarının, en fazla olduğu 1987 yılından 2001 yılına kadar geçen sürede yüzde 40 kadar düştüğünü gösterirken, Türkiye’nin de etkilendiği bu dönemde savunma harcamaları ABD’de yüzde 43, NATO üyesi Avrupa ülkelerinde ise yüzde 35 azaldı.


Tüm ülkelerin savunma harcamalarında 1987-1998 yılları arasında yaşanan düşüş, 1998-2006 döneminde yeniden yükselişe geçerek, yıllık ortalama yüzde 7 oranında artarken, geçen yıl dünya genelindeki savunma harcamaları 1 trilyon doların üzerine çıktı.


Milli Savunma Bakanlığı bütçesi de son 11 yılda yüzde 10.5’ten yüzde 6.4’e düştü. Bakanlık bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçesine (Konsolide Bütçe) oranları şöyle:


“SAVUNMA YETENEKLERİNDEN ZAFİYET YARATILMAMASI”


Milli Savunma Bakanlığı’nın konuya ilişkin değerlendirmesinde, tüm ülkelerin savunma harcamalarındaki gelişmeler ile Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya ve güvenlik ortamı dikkate alındığında, savunma yeteneklerinde bir zafiyet yaratılmamasının, tüm mali politikaların önünde gelen bir husus olduğuna dikkat çekildi. Değerlendirmede, “Bu nedenle, savunma harcamalarında süregelen kesintilerin duracağı ve Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin GSMH’ya oranının yüzde 2-2.5 seviyesinde korunacağı değerlendirilmektedir. Aksi halde, TSK’nın modernizasyon faaliyetlerinin olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır” denildi.


TSK’nın planlanan harcamalarının belirlenen bütçe limitlerine uygun olarak yapıldığı vurgulanan değerlendirmede, yıllar itibariyle azalan bütçenin, TSK’nın tüm faaliyetlerinde dikkate aldığı tasarruf prensibi neticesinde sağlanan kaynakla telafi edilmekte olduğu belirtildi.


“SÜRATLİ VE ETKİN MÜDAHALE”


“Türkiye’nin bu kritik coğrafyada kendi varlığını devam ettirmesi ve milli hak ve menfaatlerini en üst düzeyde koruyabilmesi için öncelikle çok güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmasının tarihi bir zaruret olduğu” belirtilen MSB değerlendirmesinde, şunlar kaydedildi:


“Batı ile Doğu kültürünü birleştiren ve kaynaştıran Türkiye, modern ve güçlü silahlı kuvvetleriyle yalnız kendi menfaatlerini korumayacak, aynı zamanda istikrar unsuru olarak dünya barışı için büyük bir rol üstlenecektir. Türkiye’nin yer aldığı coğrafi bölge, politik, etnik ve dinsel bakımdan karmaşık ve kırılgan yapısı ile olası çatışmalara uygun bir zemin hazırlamaktadır.


TSK, hedeflediği kuvvet yapısıyla, yer aldığı hassas coğrafi bölgede çıkabilecek çatışmalara ve istikrarsızlığa neden olabilecek her türlü faaliyete, milli ve uluslararası hukuk çerçevesinde süratle ve etkinlikle müdahale edebilecek, BM ve özellikle NATO kapsamındaki ülkelerle çok daha bütünleşik ve etkili harekat icra edebilecektir. Böylelikle, bölgesinde ve dünyada istikrar unsuru olmaya devam edecektir. Hedeflediği bu kuvvet yapısını gerçekleştirebilmesi, devlet bütçesinden alacağı payla doğru orantılıdır.”


 

1038400cookie-checkTürkiye’nin savunma bütçesi düşüyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.