Ufukta federal devlet mi var

Cumhurbaşkanları Mehmet Ali Talat ile Dimitris Hristofyas arasında BM Genel Sekreterinin Kıbrıstaki Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihounun eski Lefkoşa Uluslararası Havaalanındaki (ara bölge) resmi konutunda gerçekleşen 23 Mayıstaki toplantı ve toplantı sonrasında yapılan resmi açıklama Kıbrıs sorununa çözüm süreci içinde bir dönüm noktası olacak nitelikte.


Açıklama geniş çerçevede ve her iki liderin kafasındaki çözüm parametrelerine uygun bir içerikte.


Birlemiş Milletlerin resmi açıklamasına göre liderler; 
İki kesimli iki toplumlu ve ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında tanımlandığı şekliyle siyasi eşitlik temelinde bir federasyona bağlı olduklarını yeniden teyit etmişler ve bu ortaklığın tek uluslararası kimliğe sahip bir Federal Hükümetinin yanı sıra eşit statüye sahip bir Kıbrıs Türk Kurucu Devleti ve bir Kıbrıs Rum Kurucu Devleti olacağı konusunda mutabakata varmışlar.


Ben buna çok benzer bir metni daha evvel görmüştüm.
12 Şubat 1977 tarihinde Denktaş ile Makarios arasında yapılan 1.ci Doruk Antlaşmasının 1.ci ve 2.ci maddeleri;
1) Bağımsız bağlantısız iki toplumlu federal bir Cumhuriyet kurulacaktır.
 2) Her toplumun yönetimi altına girecek topraklar ekonomik yaşanabilirlik ve mülkiyet ışığında tartışılacaktır.
Şeklinde idi ve BM tarafından resmen açıklanarak resmi BM belgesi olarak da kayıtlara geçmişti.


İşin ilginç tarafı Rum siyasi partilerden gelen itiraz sesleri nedeni ile Makarios daha neredeyse kapıdan çıkar çıkmaz ayağının tozu ile bu antlaşmayı reddettiğini dile getirerek bu mutabakatın asla hayata geçmemesine neden olmuştu.
O dönemim argümanı ve Rumlar tarafından yapılan açıklama da aynen Makariosun bu belge altında imzası yoktur. Bu antlaşma sadece BM resmi açıklamasıdır ve Rum tarafını bağlamaz şeklinde olmuştu.
İpe un sermek gerekince her gerekçe uydurulabiliyor demek ki.


Fakat bu sefer iş biraz farklı gelişti Rum tarafında.
Hristofyas DIKO ve EDEKin itirazlarına ve suçlamalarına rağmen attığı imzayı inkâr etmedi ve savundu.


Papadopulosun Ortaklıklar iki devlet arasında olur sözlerine karşılık Bazıları kabul etmeyi hiç istemese de ki bu ülkeye çok büyük zarar vermiştir ortaklık 1960tan beri var olan bir olgudur diyerek attığı imzayı savundu Hristofyas ve bir yerde de 1963-74 yılları arasında Kıbrıslı Türklere yapılanların yanlış olduğunu ima etti.


Bu antlaşmada neler var;
Antlaşma Talatın üzerinde ısrarla durduğu ve Vazgeçilmez kırmızı çizgim dediği Partenojenez devlet fikrini içeriyor. Hristofyasın adını koyduğu şekli ile Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti tam bir partenojenez devlettir. Yani adadaki mevcut devletlerden herhangi bir tanesinin devamı değildir ve Geçmişi olmayan bakir bir devlettir.
Antlaşmazlıkların çözümünde esas metin olarak kabul edilen İngilizce metinde kullanılan Bizonal kelimesinden kurulacak Federal devletin iki ayrı kara parçası üzerinde kurulmuş iki ayrı devletten oluşacağını anlamak mümkün. Biregional yani İki bölgeli terimi kullanılsaydı Federal devletin içinde sadece muhtariyet yetkilerine sahip iki devlet olduğu algılanırdı.
Antlaşmanın içeriğine göre Federasyonu oluşturan devletler yani Kıbrıs Türk Kurucu Devleti ile Kıbrıs Rum Kurucu Devleti politik eşitliğe sahip. Birinin politik hakları diğerinkinden fazla değil.
        
Hristofyas açısından sağlanan kazanç Kıbrıs Rum Cumhuriyetinin lav edilmeyeceği ve devam edeceği gerçeğidir. KKTC  Kıbrıs Türk Kurucu Devleti kimliğini alırken Kıbrıs Rum Cumhuriyeti de Kıbrıs Rum Kurucu Devleti kimliğini alacak ve varlığını devam ettirecek.


Bu metinde eksik olan Egemenlik tanımı ve ABdeki temsiliyet.


Her ne kadar antlaşma metninde kullanılan Bizonal terimi  ile Kurucu Devletlerin kendi bölgeleri içinde tam egemen oldukları anlaşılıyorsa da anlaşma metninin altı veya içi doldurulurken Egemenlik kavramı çok net bir şekilde açıklığa kavuşturulmalı.


Aynı şekilde Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyetinin ABdeki temsiliyeti de AB ile yapılacak görüşmelerle açıklığa kavuşturulmalıdır.   
Almanya yapısal olarak Federal bir devlet ve bu nedenle de neredeyse ABnin yarıdan fazla ülkesinden çok daha büyük bir alana ve nüfusa sahip olan Wesfalya Eyaleti Parlamentosu ve başkanına rağmen ABde temsil edilmiyor. AB kuruluş antlaşmasına göre Almanya 12 eyalet ve 12 Parlamentodan oluşmasına rağmen ABdeki temsiliyetini Merkezi Alman Hükümeti yapabiliyor sadece.     
Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyetinin ABdeki temsiliyeti Kıbrıs Türk Kurucu Devletinin ve Kıbrıs Rum Kurucu Devletinin belirli süreler içinde dönemsel temsiliyetleri şeklinde veya İki Başkanlı şeklinde veya Oy Birliği ile alınmış kararların uygulanması şeklinde olmalıdır.


Türkiye Dışişleri Bakanlığının 24 Mayıs tarihli Türkiyenin Kıbrısta yeni bir ortaklık devleti kurulması amacıyla en kısa zamanda doğrudan müzakerelere başlanmasını beklediği açıklaması ise liderlerin altına imza koydukları mutabakatın hayata geçirilmesi bakımından çok olumlu ve yapıcı bir diğer gelişme.
 
Bu antlaşma tabiî ki sadece bir başlangıç ve Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyetinin kaba bir çerçevesini çiziyor. Keramet içinin nasıl doldurulacağında. Aslı büyük sorunlar ve zorluklar o aşamada yaşanacak. 

656490cookie-checkUfukta federal devlet mi var

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.